Yazar, Türkiye’nin mevcut güvenlik ve adalet sistemine yönelik sert eleştirilerde bulunarak, radikal örgüt üyelerinin serbest bırakılmasını ve genel af düzenlemelerinin yarattığı toplumsal tehlikeleri vurgulamaktadır. Metin, ağır suçluların tahliye edilmesine karşılık muhalif isimlerin ve gazetecilerin tutukluluk hallerinin devam etmesini büyük bir hukuki eşitsizlik olarak nitelendirmektedir. Ekonomik zorluklar ve vergi aflarıyla dürüst vatandaşın mağdur edildiği belirtilirken, depremzedelerin barınma sorunları üzerinden iktidarın yönetim anlayışı sorgulanmaktadır. Kendi vatandaşına yönelik ilgisizliği yabancı ülkelere yapılan yardımlarla kıyaslayan yazar, sosyal adaletin bozulduğuna dikkat çekmektedir. Sonuç olarak kaynak, yeni yıla girerken ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal huzursuzluğu karamsar bir perspektifle özetlemektedir.
Geçen gün Yalova’da polisle dokuz saat çatışmaya giren İŞID militanları üç polisimizi şehit etti. Daha önce Atatürk Havaalanı katliamında 45 insanımızı katleden IŞİD militanlarına 46 şar kez müebbet cezası verilmişti. Cezayı fazla bulan Yargıtay 3.Daire Başkanlığı yattıkları süreyi yeterli sayıp tahliye kararı vermişti. Acaba son Yalova çatışmalarında üç polisimizin katilleri arasında bunlar da var mıydı? Yolgeçen hanına döndürülen vatanımızda kaç örgütün ne kadar militanı var?
50.000 mahkûm aftan yararlanıp salıveriliyor. Davul zurnayla kahramanca karşılanan bu mahkûmlardan birisi çıkınca ilk işi birlikte yaşadığı kadını öldürmek oldu. Tahliye edilenler içinde asker, polis, sivil kaç insanımızı katleden PKK’lı militan var. Yarın devletin çeşitli kademelerinde işe yerleşirlerse şaşmayın. Daha önce CHP seçimi kazanırsa PKK’lı militanlar belediyelere yerleştirilecek diyen dini ve milli iktidarımızın kulakları çınlıyor mu acaba? Sanmam o günler unutuldu şimdi cani katilin ayağına üç milletvekili gidiyor. El öpüp biz ettik sen etme demişlerse ben şahsen inanırım. Canisi hırlısı hırsızı aftan yararlanırlarken İktidar, bilhassa Sayın Erdoğan için cımbızla suç delili aranıp tutuklanan muhalif siyasi ve gazeteciler için affın lafı bile edilmiyor. Tutuksuz yargılanmak yasal bir hak iken aylarca dört duvar arasında hasta hasta ölümü bekleyenler var. Yakında bir vergi affı daha çıkartılıp vergisini ödeyenler keriz yerine konurlarsa şaşırmayalım. Zam üstüne zam yapan iktidar af üstüne af yapmış çok mu?

Yeni bir yıla girerken canımız ve malımız ne kadar güvende? Bahçeli Erdoğan’a Kanuni Sultan Süleyman, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a Mimar Sinan unvanlarını layık görse de deprem konutlarından pis kokular gelmeye başladı. Vatandaşların evlerinin iki katı yapılan binalarda bazı vatandaşlara burada daire yok size varoşlarda bir daire verelim deniyor. Akapeli Vekil Bayanın şansına bir daire çıkıyor kurada… Deprem üzerinden bunca yıl geçti halâ konteynerlerde yaşayan vatandaşlarımıza konteynerleri boşaltın deniliyor. Suriye’ye bedava doğalgaz veren ev yapan T.C iktidarı askerliğini yapan vergisini yapan kendi vatandaşına yaptığına zulüm denmezse ne denir?
Yeni yılda vatandaşın beklentisi daha beter günlerin geleceği. Belki bu yıl Papa’nın gelişinde dut yemiş bülbüle dönen molla takımlarına pek iş düşmeyecek sanırım önümüzdeki günlerde. Kırmızı don giyip hindi kesen çam ağacı süsleyen mutlu azınlık yanında aZgari ücret bile alamayan sevgili emeklilerimiz emeklemeye maalesef bu yılda devam edecekler. Koskoca bin yıllık milenyum da bir şey değişmedi de bir yılbaşında mı değişecek. Umut fakirin ekmeği ye Mehmet ye… Sağlıklı huzurlu bir dünyanız olsun…