Mehmet Edip Ören
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Vahiyden arındırılmış yeni dinin mensupları

Vahiyden arındırılmış yeni dinin mensupları

featured
0
Paylaş

Yazar Mehmet Edip Ören, toplumsal yozlaşmayı eleştirerek vahiyden uzaklaşmış yeni bir din anlayışının türediğini savunmaktadır. Bu sahte dindarlık örtüsü altında yalan, hırsızlık ve ahlaksızlığın meşrulaştırıldığını çeşitli güncel adli vakalar üzerinden örneklendirmektedir. Metin, siyasi iktidarın ekonomik ve stratejik vaatlerini yerine getiremediğini vurgularken halkın bu boş sözlerle uyutulduğunu iddia etmektedir. Hem hükümetin hem de muhalefetin içinde bulunduğu durumu “kripto savaşları” ve vizyonsuzluk olarak niteleyerek ülkenin geleceğine dair karamsar bir tablo çizmektedir. Okuyucuyu dini istismar eden madrabazlara karşı uyanık olmaya ve akılcı davranmaya davet etmektedir. Sonuç olarak yazı, Türkiye’nin hem manevi değerlerini hem de siyasi istikrarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmaktadır.

 

Bir daha ki buluşmamız normal aralığında, ama aradan bir yıl geçmiş olarak gerçekleşecek… Yeni yıl kapımıza dayandı. Milletimize uğurlar getirmesini, hayırlı olmasını diliyorum. Nardugan Bayram’ınız kutlu olsun. Hepinize merhabalar. Türkiye elbette birden büyüktür…

Sadık okuyucularım hatırlar. Türkiye’de vahiyden arındırılmış, yeni dinin öyle fazla bir teferruatı yok, sadece başa çul geçirmek yeterli demiştim… Bazılarınız “Yapma” diye sitem etmişti. Peki ne oldu da bu yazıyı tekrar hatırlatmak istedim… Geçtiğimiz günlerde, İstanbul- Beylikdüzü Adliyesi emanetinden hatırı sayılır miktarda altın çalındı. En büyük Milli ve manevi değerimiz olan “Emanete hıyanet etmeme” özelliğimizin geldiği durumu gördük…

Hırsızın, yurtdışına (Londra’ya) kaçarken havaalanında, eşi ve çocuğuyla kameralara takılan görüntüleri de bütün haber kaynaklarına düştü dolayısıyla da belleklerinize nakşetti. Sizlerin türban, benim çul olarak değerlendirdiğim şeyi kadının başında gördünüz mü? Hırsız da dini bütün bir kardeşimizmiş… Ben dahil gerçek ve samimi bütün Müslüman kardeşlerimi tenzih ederim ama gelinen nokta bu… Daha ne demiştim… Yeni dinde; çalma, çırpma, yalan, dolan vs. her şey serbest, çul yeterli… Bana kızanlar, yeni olaylar az bile söylediğimi gösteriyor… Muhafazakâr olmasıyla bilinen kişi, bir haber kanalının, Genel yayın yönetmeni, uyuşturucu müptelasıymış. Yapılan testler pozitif çıktı. Hazret seks ve uyuşturucu partileri düzenlediği gibi, evli-bekar birçok bayanı da taciz etmiş… Yetmiyor ve de yetmeyecek… Teşhirciliği ön plana çıkararak sabah haberleri sunan kızımız meğerse İmam Hatip mezunuymuş… Onun da tahlilleri pozitif çıktı… Adli kayıtlara düşmeyen, ört-bas edilen o kadar çok şey var ki… Olay Almanya’da camilerde yardım toplayıp, kurulan holdinglerin “deve” edilmesine kadar dayanıyor, asrın soygunu denilen Deniz feneri olayına kadar uzanıyor… Ey Müslümanlar… Dinci gibi görünüp, esas maksadı İslam’ı bitirmek olan bu madrabazlardan arın, bunlara prim verme… Eğer bu adamları yakalayıp getirebilirseniz, daha öncekiler gibi gene istismar yaparlar. “Bu paralarla Londra’ya İmam Hatip Okulu yapacaktım” der, siz de yersiniz… Ne olur akıllanın, yoksa elimizde ne din ne de ülke kalacak…

Bir yılı bitirdik. Yenisinden umut var mı? Kendi hesabıma ve tecrübelerime dayanarak “Asla” demek durumdayım. Sürekli masal dinledik. Sanki masalcı Adile Teyze’nin farklı versiyonları, her haber saatinde bizleri uyuttu. Bu öyle bir uyku ki, uyku esnasında bile rüyalarda beyninize işlediler. Aya önce sert sonra yumuşak iniş yapacaktık… Pencereleri sonuna kadar açacaktık, doğalgaz bulmuştuk… Elektrikli traktörle 7-8 liraya tarlayı sürecektik… Bağ-Kur, prim ödeme süresi diğerleriyle eşitlenecekti… Memur emeklisine de seyyanen zam yapılacaktı… Kişi başına 45 bin $ milli hasılamız olacaktı… Parasını ödediğimiz F-35’ler verilmiyor, onun yerine F-16’lar modernize edilecekti…vs. vs. N’oldu? Biz gidersek Gazze düşer deniyordu, Gazze düştü… Biz gidersek dolar 10-15 lira olur deniyordu, 43 lira oldu… Biz gidersek, İsrail büyür deniyordu, büyüdü… Biz gidersek, Suriye bölünür deniyordu, bölündü… Biz gidersek PKK ile anlaşırlar diyorlardı, kurucu önder yapıldı, sıkı temaslar sürüyor, anlaştılar… Biz gidersek Apo’yu, Selo’yu çıkartırlar diyorlardı, çıkartmak üzereler… Daha yazayım mı, yoksa beyninizi kullanmaya karar verir misiniz?

Bu arada Bilal Oğlan, ortalıkta fazlaca görünmeye başladı. İki dönem işi hallolmaz ise, devreye alınacak gibi. Bana sorarsanız ki sorarsınız, favorim Emita…

Bütün bunlar herkesin gözü önünde cereyan ederken, iktidara en yakın parti görünümündeki CHP’de neler oluyor… Kriptolar savaşı tam gaz devam ediyor. KK (Küçük Kripto), şu an KK (Kart Kripto)’ya karşı üstünlük sağlamış gibi görünse de millete düşecek neticenin, hüsrandan öte gitmeyeceği ayan – beyan ortada. Bunun tercümesi ise, bir beş yılın daha heba olma ihtimalinin yüksekliği demektir.

Hepiniz Yaradan’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!