Maşalı Gündem ve Dr. Devlet Bahçeli

Türkiye ve Türk düşmanı güruhların etkisinde belirlenen gündemde, doğru hareket etme telaşı yerine gündeme, karşı tavır koymak en doğru, en gerekli hareket tarzı olacağı tartışılamaz bir gerçekliktir.

Bu anlamda Milliyetçi Hareket Partisi  Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin, Türkmen Şenliklerindeki mesajlarına yoğunlaşmak gereğini önemli buluyorum. Sayın Bahçeli sözlerinin bir bölümünde; 

“Sözde Kürt meselesi hakkında veya bölücülüğü meşrulaştırmaya dönük girişimler paralelinde görüşme talep eden kim olursa olsun Milliyetçi Hareket Partisi’nin kapıları kapalıdır. Bunun dışında kim isterse bizi ziyarete gelebilir, misafirperverliğimize, uzlaşmaya açık tutumumuza ve ülke sorunlarıyla ilgili fikirlerimize bire bir şahit olabilir. Çünkü bizim açımızdan “kürt sorunu” diye bir şey yoktur.”

“Anlaşıldığı kadarıyla bölünme ihalesinin taliplileri ve iştirakçileri çoğalmaya başlamıştır. Bu doğru bir tercih değildir. Bu gidişat hayırlı değildir. Bu yolun sonunda Türkiye’nin çökmesi, çözülmesi ve milletimizin bütünlüğünün bozulması görülmektedir.” demektedir.

Bu ifadelerde açıkça görülmektedir ki terör meselesinin; suni ve her şekilde dışarıdan belirlenmiş kavramlar üzerinde tartışılmasının yanlışlığının altı kuvvetle çizilmektedir.

Hal böyle iken bu görüş ve düşüncelerin, gündem mühendisleri ve uzantısı olan gündem simsarlarınca her zaman olduğu gibi hemen saptırılarak sunulduğunu görmek bizlere sürpriz olmamıştır. Medyamızın ekseri çoğunluğunda; MHP kapıları kapattı, meselenin çözümüne ilgisiz, her zamanki gibi karşı, bu konuda görüşü yok v.s. gibi tanımlamalar öne çıkmıştır.

Meselenin teşhis, çerçeve ve çözümü ile ilgili hususları başka bir temel yazı konusu olarak ele alacağımızı belirterek, sadece “kürt meselesi çözümü olarak, belirlenen gündem ve belirlenen kavram” üzerinde düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Maalesef yıllarca dışarıdan dayatılan mesnetsiz kavramlar bugün içimizde kabul görür hale gelmiştir.
Konunun mahiyeti bu esasta önem kazanmaktadır.

Herhangi bir konuda “belirlenen gündem içerisinde doğru hareket etmek” olgusu, her zaman doğru ve sağlıklı sonuç için yeterli bir davranış veya duruş şekli olmamaktadır. Bu hususta gündemi belirleyen mahfillerin yapısı kadar, oluşturduğu konu alanı da son derece önemlidir. Burada dikkat edilmesi gereken temel özellik, böylesi bir zeminde doğru hareket etmekten öte, tasarlanan bütünün parçası olup olmama halidir. Bilakis temeli yanlış olan biçimlendirmelerde doğru sonuca ulaşmak imkânsızdır.

Belirlenen gündemde doğru hareket etme gayreti yerine, gündeme karşı tavır koyma duruşunun en doğru, en gerekli hareket tarzı olacağı tartışılamaz gerçekliktir.

Ülkemiz üzerinde yıllardır oynanan oyunları anlayabilmek için bu gerçekler ışığında değerlendirme yapma gereği öne çıkmaktadır. En önemli meselelerimizden başta gelen terör hadiseleri, bugün farklı bir hüviyet kazandırılma aşamasındadır. 
 
Dün terör, sonra güneydoğu meselesi olarak ifade edilen sancımız, bugün kürt meselesi olarak sunulma ve genel kabul anlamında şekillendirme çabalarına sahne olmaktadır.

 
Aslında terörün ulaşmak istediği ilk aşama, bu tanımlama üzerinde odaklanmaktadır. Bu tanımın kabulü, artık terörün hedefleri içerisinde nelerin verilip nelerin verilemeyeceği müzakereleri aşamasını getirecektir. Nitekim yaşadıklarımız bu hususu teyit eder özelliktedir.

"İyi şeyler olacak" diye başlayan Analar ağlamasın’la devam eden Haburla coşan kürt meselesinin çözümü, açılım ve ardından müzakere gibi kavramlar üzerinden geldiğimiz nokta terörün bizatihi yönlendirdiği ve yönettiği bir konum kazanmaktadır.
 
Gündemin bu kabul edilemez sonuçlara uygun olarak belirlenmesi, sağlıklı karşı duruşun hangi merkezde gerçekleştirileceğinin de temel göstergesidir.
 
Temelde bu konuda Milliyetçi Hareket, Başbuğ Alparslan Türkeş ve Lider Dr. Devlet Bahçeli ile dünden bugüne; doğru tespit, sağlıklı teşhis, gerçekleştirilebilir çözümü, ülkemizin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğü üzerinden net olarak ifade eden tek siyasi yapıdır. 
 
Aslında meselenin omurgasını oluşturan bu fikirler birlik ve bütünlüğümüzün teminatı olan asıl manada çözümlerin çekirdeğidir. Meseleye bu zaviyeden bakıldığında ilgi alanının oluşacağı merkez son derece açık olarak şekillenmektedir. 
 
Terörün çok karmaşık görünen ve çözülemez olgusunun yılgınlığında, ver kurtul hezeyanının etkili kılınma çabalarına vurulacak Osmanlı Tokat’ının besmelesi de burada yatmaktadır.

Teşhis ve tespitteki isabet, çözümdeki hareket tarzının temel ölçeğidir.
 
Burada Türk Milliyetçilerine düşen temel hareket tarzı, toplumda oluşan bu kavram kargaşasına süratle son verecek bilgi ve donanımı sergilemeleri önceliğidir.

  • Milli olmanın gereği,
  • Birlik ve beraberliğimizin ilacı,
  • Ülkesi, devleti ve  milleti ile bölünmez bütünlüğümüzün çimentosu bu anlayıştır.
  • 2023 Lider Ülke Türkiye Ülküsünün sırrının menbaı burasıdır.

Defalarca ifade edildiği gibi; “Türkiye’de son sözü Türk Milliyetçileri söyler”

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!