Erol Sunat
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hikâyeyi Cayma

Hikâyeyi Cayma

0
Paylaş

Verilen metin, Erol Sunat’ın “Hikâyeyi Cayma” başlıklı köşe yazısından alınmış alıntılardır ve “cayma” kavramını merkeze almaktadır. Yazar, bu kavramın bir sözden veya karardan dönmek anlamına geldiğini belirterek, caymanın güncel hayattaki yaygınlaşan modasına ve artık sıradanlaşmış bir olaya dönüşmesine dikkat çekmektedir. Metin, caymanın bireysel hayatlarda yarattığı pişmanlıkları, güvenilirlik sorunlarını ve vefasızlıkla olan ilişkisini incelerken, aynı zamanda bu durumun edebiyata ve sanata ilham veren (şarkılar, şiirler gibi) yönlerine de değinmektedir. Ayrıca, tüketicinin cayma hakkı gibi yasal boyutlarından, caymanın bir alışkanlık haline gelme potansiyeline kadar konunun çok boyutlu niteliği üzerinde durulmaktadır.

 

Cayma dendiğinde, hep o şarkıya bahane bulunuyor…

“Ne demiştin niçin caydın sözünden…”

İnsanın ne dediğine mi bakmalı, yoksa neden caydığına mı?

Caymak, birçok kavram gibi kendini güncelledi.

Nasıl mı?

Caydı, caymadım dedi, bana caydı diyenin alnını karışlarım babından cümleler sıraladı.

İzleyenler, dinleyenler, caymadı galiba diye çelişkiye düştüler… Cayar gibi mi yaptı diye tahlil ve münakaşaların daniskasını sergilediler. Tabiri caizse ayyuka çıktı cayma…

Cümle alem, caymak da budur, caymamakta da dediler.

Caymak, verdiği karardan veya sözden dönmek, vazgeçmek, sarfınazar etmek anlamında bir kelime…

Vazcaydım diye argo ile karışık sulandırılmış şekilleri dahi var…

Tüketicilerle ilgili “cayma hakkı” diye bir hakkımız olduğunu da hatırlatalım.

Neredeyse cayma rüzgârı esiyor her tarafta.

Caymanın modası olur mu?

Aman efendim neden olmasın…

Caydım, caydın, caydı, caydılar diye bir başlayın bakalım nerelere kadar çıkacak cayma denen trend…

Her gün nelerden cayılıyor bir bilseniz…Bu gidişle cayma edebiyatı diye bir edebiyat ortaya çıkacak…Cayma şiirleri, cayma hikayeleri ve cayma romanı…Dizi bile olur yeminle…

Caya caya kül oldum diye…Edebiyat böyle bir şey işte…Cayma hikayeleri zaten revaçta…

Kim caymış, niye caymış, kimin için caymış, cayması şart mıymış?

Bu caymalardan olsa olsa ne mi olur?

Hikâyeyi cayma

*****

Caymak neredeyse, vakayı adiye gibi bir şey oldu.

Ne diyorlar?

Caydım gitti…

Cayma niyeti olan için caymak sırtındaki yumurta küfesini orta yerde bırakmak olabilir mi?

Biraz da öyle gibi…

Bir ihtimal daha var, o da caymak mı dersin diye başlansa o güzel şarkıya gider mi gitmez mi, ona da cayanlar karar versin…

Benim için caymak zor değil, üzerime çok gelinirse, yeminle cayarım diyenler şaka yaptım deseler, inanan olur mu?

Yeminle bir şey olsa ilk cayacak bu ve bunun gibiler der geçilir…

Ne demişler?

Cayan için bahane de bulunur, gerekçe de…

Caydım arkadaş…

Keyfimin kahyası mısın dercesine konuşana ne diyeceksiniz?

Caymakla ayıp ettin mi?

Cayma konusu işte bu yüzden, oldukça netameli bir konu…

*****

Caya caya bir hal olanlar var…

Bir caydım hayatım kaydı diyenler var…

Bir caydım, kırılma noktammış nereden bilebilirdim ki diyenler var. Bir caydım, onun da dünyası yıkıldı, benim de diyenler var.

Ben caydım, caymak nedir herkes öğrendi, cayılırsa böyle cayılacağını herkese gösterdim diyenlerde çok sonraları pişman oldular.

Bazılarımıza göre caymak öyle kolay değil…

Bazılarımıza göre de öyle kolay ki, hele ki günümüzde…

Cayan cayana…

Sözünden caymak denen o an var ya… 

Cayan, muhataplarının soran gözlerle bakan gözlerine bakamaz…

Varsın tek bir kelime söylememiş olsun. Herkes anladığını çoktan anlamıştır…

Sözünden caymak ve biz…Caymak bizden yoruldu desek yalan olmaz…Lakin biz caymaktan yorulduk…Şöyle etrafınıza bir bakın…

Kimler nelerden caydı? Ne için caydı? Ne nedenler ne de niçinlere var mı bir aldıran?

Bu arada, kimlerin neler için nelerden caydığı bazen şaşkınlık geçirtiyor…

Ben caydım demek bir yerde vefasızlığında alameti…Vefa sağlam bir duygu…Ayakları yere sağlam basan, her ne olursa olsun ayağı yerden kesilmeyen bir haslet…

Cayanın ayaklarını yerden kesen her neyse, vefa da dahil olmak üzere her şeyi unutturuyor.

Deniyor ki…

Cayanın gözünden anlarsınız…Kullandığı birkaç sözünden meseleyi çözersiniz…Duruş var ya duruş. Aslında duruşundan anlarsınız cayanı.

Duruş hadi bana eyvallah, ben buradayım amma, aslında çoktan gittim, sadece uzatmaları oynuyorum der gibiyse, cayma denen hadise çoktan olmuş bitmiş, geriye işin elveda faslı kalmış gibidir.

*****

Caydıysam ben caydım diyene var mı bir cevabı olan?

Adam bir zamanlar ardında kale gibi durduğu ne varsa cayıyor.

Karşı çıkana saydırıyor, sayıyor…Hiç olmadık bir yerlere kayıyor. Konuştukça konuşması bayıyor…Varmaması gereken kapılara varıyor…

Yanında durmaz, dünyada olmaz, ona yakışmaz denilenlerin yanlarında duruyor.

Bulmuş bir alışılmadık, kendine ait olmayan ona zerre kadar hitap etmeyen bir mecra ona doğru akıyor.

Ardından o mecranın bülbülü misal şakıyor. Gözünü hiç kırpmadan gemileri yakıyor.

Taktığına takıyor. Eski dost dediklerine bile isteye yan bakıyor.

Caymanın basamaklarının fena çıkanlar var. Ayağı kayanlar, kolunu kanadını cayma aşkına kıranlar var. Cayma denen o mıknatısa aradığım buydu diye gönüllü yapışıp kalanlar var.

Büyüklerimiz, meşru ve geçerli bir sebebi olmadan cayanlar için, cayma alışkanlık yapar. Bir kere caymaya başladınız mı, cayar gidersiniz. Cayan yemin etse, tövbe de etse cayma noktasında bekler durur derlerdi.

Cayan hem kendi cayar hem de caymaya meyyal olanları caydırır, heves edenleri de çalar götürür. Cayana güvenmek demek, caydınız gitti, yandınız bitti demek…

Lakin caymanın cazibesi baş döndürmeye devam ediyor.

*****

Cayma denen hissin evveliyatı hevestir, yalandır, göz boyamadır.

Hayatımız boyunca karşımıza en olmadık zamanlarda, hatta hiç beklenmedik anlarda cayma hadiseleri yaşanmıştır.

Biz sözden caydık, nişandan caydık, düğünden caydık benzeri caymalar geçmişten bugüne en çok dile getirilen cayma örnekleridir.

Kimi ortaklıktan cayar…

Kimi siyasi tercihinden…

Kimi değişik konularda vermiş olduğu sözlerden…

Cayma konusu çok da muteber ve geçerli değilse, cayanların kullandıkları cayma argümanları cayanı zora sokar…

Güvenilir olma özelliğini zedeler…

Falancaya güvenme o bugüne kadar öyle çok caydı ki diye başlayan cümlelere hedef olur.

Vefa ile imtihan olur ki, vefa ile imtihan yaşadığımız dünyanın en zor imtihanlarından biridir.

Vefakârlık denen o duygu öyle bir sorgulanmaya başlar ki ne sözle anlatılabilir ne de yazıya dökülebilir.

*****

Cayma aslında bıçak sırtı bir konu.

Caymanın hayırlısı ya da hayırsızı var mıdır sorusu da cevabı verilemeyen sorulardan.

Ancak, cayma kavramına hep olumsuz taraftan baktığımızda ayrı bir gerçek.

Caymak ve ardından gelen neden soruları şiirlere ilham olur.

Türkü yaktırır. İçli ve kederli şarkıların ruha işleyen güftesi ve bestesi olur.

Caydım dedi caydı…

Neden sorusu yıllar yılı cevapsız…

Kimse bilemedi…Kim hatalı, kim hatasız…

Söylenecek çok şey var amma…

Nihayetinde bir garip hikâyeyi cayma…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!