Erol Sunat
Erol Sunat
  • 419 Yazı
  • 0 Yorum

Erol Sunat - Tüm Yazıları

Barışseverin Hikayesi

Uzun uzun zaman önce memleketin birinin olaysız gün geçmeyen bir şehrinde olayların önüne geçmeye çalışan Bey, şehirde olayları körükleyenlere mâni olmaya çalışırken, zorbaların elinde hayatını kaybetmiş. Şehir Beysiz kalınca, zorbalardan en namlısı kendini Bey ilan etmiş. O günlerde memleketin Sultanı...

Devamını Oku

Nevruz albayraktır, Nevruz gökbayraktır

Nevruz, Türk Kültürünün, hüküm sürdüğü coğrafyalardan bugüne taşıdığı, binlerce yıla damga vuran, öz be öz Türk Milletine ait olan bir bayram! Cümle Türk dünyasına ve dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan Türk kardeşlerimize kutlu olsun! Nevruz öyle bir ateştir ki, Ergenekon destanından bir...

Devamını Oku

Neşeli şarkılar sarmıyor beni

Bir yandan Pandemi vurdu, bir yandan enflasyon denen baş belası, bir yandan da yüzümüze hiç gülmeyen felek…Biri ömrümüzden götürdü, biri işimizden gücümüzden etti, bir diğeri düştük kaldırmadı, bağırdık duymadı, elimizi uzattık tutmadı. Savrulduk seyretti geçti. İşte o gün bugündür gülmeyi unuttuk…İçimizdeki...

Devamını Oku

Çanakkale’yi geçemezlerdi

Bundan yüz on yıl önceydi. Dünyanın görüp göreceği en rezil istilaydı. Önce denizden sonra karadan yürüdüler Çanakkale’ye…Çanakkale’yi geçemezlerdi, geçemediler. Toplama donanma neye uğradığını şaşırdı. Sömürge askerleri ve onları ileri sürenler ömürleri boyunca unutamayacakları bir ders aldılar. Çanakkale zaferinin 110. yılı kutlu,...

Devamını Oku

Şifahane Hikayesi

Uzun uzun zaman önce memleketin birinin bir şehrinde hekimi olmayan bir şifahane varmış. Bu şifahaneye gelen hekim en fazla altı ay kalır, sonra bir şekilde terk edermiş şehri. Şehrin Beyi, çıkmış Sultanın huzuruna, Sultanım demiş, benim şehrim memleketin en yüksek...

Devamını Oku

Açık konuşabilir miyiz?

Açık konuşabilir miyiz? Keşke amma… Ben konuşuyorum ben diyen kadınlar, adamlar varken, kolaysa açık konuşunda görelim… Açık konuşabilir miyiz? Pek değil…Hatta söz konusu bile değil… Hadi ne diyeceksen de deyip de duydukları karşısında saldırganlaşan, bana ha, sen bana bunları nasıl dersin, sen kimsin, bana bunları...

Devamını Oku

Ramazan hatırına

Lafla dövenimiz var…Ağzını doldura-doldura edepsizce sövenimiz var… Geçmedi hırsımız…dinmedi öfkemiz…bitmedi kinimiz… Biz ne ara böyle olduk? Mübarek ramazan ayında kendine gelemeyen, kendini bulamayan, hakikati göremeyen biz… Ne olacak halimiz? Böyle değildik, bize ne oldu diyor ya bir şarkıda… Ne oldu bize? Neden düştük birbirimize? Konuşamıyoruz…Ortak bir payda...

Devamını Oku

Selçuklu payitahtından esintiler

Konya, Türkiye Selçuklu Devletinin Payitahtı…Öz be öz bir Türk şehri…Fethedeni Türk, Payitaht yapanı Türk…Türk Oğuz’un Kınık boyundan Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın fethettiği, İkonyum olan adının, Konya’ya dönüştürüldüğü şehir… Bu şehir ne Halep ne Şam…Ne de bir başka şehirle mukayese edilebilir, o şehre...

Devamını Oku

Çok Çekmişin Hikayesi

Uzun uzun zaman önce memleketin birinin bir şehrinde huysuz mu huysuz bir oduncu varmış. Karısı ve üç çocuğuyla şehrin orta halli bir mahallesinde yaşarmış. Karısının, ağzı var dili yokmuş. Ahali kadıncağıza çok çekmiş derlermiş. Kocasından da kaynanasından da, kocasının akrabalarından...

Devamını Oku

Yalan dünyanın işleri

Yalan dünya, tuzak diye, kuyu kazmak diye, hile diye, fitne diye, entrika diye bir kucak dolusu argümanı yığmış insanların önüne… Hangisi işini görüyorsa, hangisi lazımsa al kullan. İster birini…İster birkaçını…İster hepsini birden… Kimi hepsini birden kucaklamış, kimi ben Allah’tan korkarım demiş… Netice de...

Devamını Oku
Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!