Mehmet Edip Ören
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ülkücü(!) PKK’lı Elele, Gidiyorlar Nereye?

Ülkücü(!) PKK’lı Elele, Gidiyorlar Nereye?

0
Paylaş

İlginç ve düşündürücü bir analizde, Devlet’in “en pahalı ağdayı” trafik cezaları aracılığıyla vatandaşlardan aldığını, bunun adeta bir “yol vergisi” haline geldiğini ve kalıcı olabileceğini belirtiliyor. Ülkücüler ve PKK’lıların “Akıl Adamlar” olayının genişletilmiş bir hali olarak birlikte sahaya çıkması eleştirilirken, bunun “Sözde Ülkücü” tabirini daha doğru kıldığı ifade ediliyor. Metinde ayrıca, emeklilerin düşük maaşlarına yapılan zam protestolarının engellenmesi ve geçmişteki “Sarı Öküz” hikayesi üzerinden halkın yetkiyi teslim etmesinin sonuçları değerlendiriliyor. Son olarak, Anayasa’daki barışçıl gösteri hakkına rağmen realitenin farklı olduğu ve güncel olayların FETÖ kumpaslarına benzetildiği iddia ediliyor.

Hayat, lüzumsuz sıkıntılar için çok kısa. Sizi üzen, size sıkıntı verenleri gözünüzü kırpmadan tasfiye edin… Ben yeni bir tarz oluşturdum… Bana bir adım yaklaşana, bir adım ; bir adım uzaklaşandan da on adım, kaçıyorum… Hepinize merhabalar olsun Türkiye birden büyüktür…

En pahalı ağdayı Devlet yapıyor. Birdenbire şaşırdınız değil mi. Devlet’in yapacağı, işi gücü yok da ağda yapmaya mı başladı, diye. E tabi, biz kazların tüyü bittiği için, kalan ufak tefek tüyleri almak için de bu yol seçildi. En basiti trafik cezaları. Uzun yola çıkıp ta ceza yemeyen yok gibi. Yani bir yerde yol vergisi. Yakın gelecekte, bir torba kanun içine eklenerek, deprem vergileri gibi kalıcı hale gelir mi bilemiyorum ama çok mümkün… Devlet resmen, vatandaşına tuzak kurma pozisyonuna sokuldu. Son üç ayda toplanan cezalar emekli ikramiyelerini karşıladı. Biraz sesini yükseltene “Kurallara uyun” bayrağı çekiliyor. Dümdüz bölünmüş yolda gidiyorsunuz limit hız 110 +11 = 121 km. Bu hızı sabitlemişken ileri tepede iki çoban sığınağı var. Veya sağa bir patika yol girişi var. Fırsat bu fırsat hız 70 veya 50 ye düşüyor. Ne tesadüf dibinde de radar var. Bu tabelaları oraya koyanları bulup o yollarda araç kullandırmak lazım. Hızlarını da denilen süratlere düşürüp seyretmeleri sağlanmalı, yoksa iş anlaşılmaz… Öyle yerler var ki at arabası bile 50 km ile gitmez. Bir de 30’luk yerler var, tam felaket…

Şu kadere bak, kadere bak… MHP ve DEM Parti eşzamanlı olarak sahaya çıkıyor. Tekerrür eden tarihi kaynak aldığınızda “Akil Adamlar” olayının genişletilmiş hali… Düşünebiliyor musunuz, bir Ülkücü (!) ve PKK’lı yan yana halkı yeni sürece ikna edecekler… Tabi artık “Sözde Ülkücü” demek daha doğru. Gerçi “Ülkücü” kelimesini böyle bir cümle içinde kullanmak bile yazarına zül ama, meram da başka türlü anlatılamıyor… Evet onlar Kan-Kalar birlikte sahaya iniyorlar… Peki halk sahaya inerse ne olur… Ben diyemeyeceğim onu da statlara giderek öğrenebilirsiniz… Sadece ses vereyim… Sahaya ineriz … … Anlaşıldı mı?  Hemen üzülmeyin. Biz de ceza varsa mükafatta var… Beğenme garantili turistik bir Urfa turu da benden hediye…

Sarı Öküz Hikayesini bilmeyeniniz yoktur. Varsa da bilenler devreye girsin. Biz Millet olarak “Sarı Öküz”ü ne zaman teslim ettik, biliyor musunuz? “Verin yetkiyi, görün bakalım, enflasyonla, faizle nasıl uğraşılırmış” dendiği gün, inandık ve Sarı teslim ettik… Evvela “Vermeyelim” diyenlerin, bir özür alacağı var, hele bir yol duyalım… Eveeet, verdiniz yetkiyi, alacağınızı da aldınız. Yaşadığımız yerde herhangi bir zaman makinası olmadığına göre, yanlışı düzeltme şansımız yok. Olanları sineye çekip, geleceği kurtarmak tek çare. Bu yüzden herkesi, birlik olmaya davet ediyorum.  Ele geçecek ilk fırsatı da heba ederseniz, müptezel olmuşsunuz demektir. Sizle bir yere varılmaz ve de size yapılacak bir şey yok demektir… Sandık başına giderken, lokal ve geçici iyiliklere itibar edilmemesi gerekir. Unutmayın ki, seçimin ertesi sabahı hepsi geri alınır…

Kimsenin kaale almadığı ama sadece birilerine saltanat imkânı açmak için gündeme gelen Anayasa’ya göre, önceden haber vermeden herkes barışçı gösteri ve nümayiş hakkına sahiptir. Kim demiş… anayasa öyle yazıyor diyenlere, geçin efendim, yazarsa yazsın önemli olan realite, derim. Geçtiğimiz günlerde bir avuç emekli 14 bin liralık maaşları çok geldiği ve kendilerini azma noktasına getirdiği için, bize zam istemez maaşları yarı yarıya düşürün, yürüyüşü başlattılar… Hepinizin tahmin edeceği gibi her kişiye on polis düşecek miktarda bir engellemeyle karşılaştılar… Yahu, ayakta durmakta zorlanan bu gariplerden mi korktunuz… Allah, sizleri, hiçbir korktuğunuzdan emin etmesin. Âmin… Allah, sizleri ve yedi sülalenizi, uygun gördüğünüz bu maaşlara muhtaç etsin.

Finali, bir FETÖ masalıyla yapalım. Hatırlayın AKP Hükümet’i ile birlikte TSK’ya yapılan kumpaslarda, Ankara’da “Zir Vadisi” diye bir yer vardı. Burada, darbe silahları arandı. Bir iki kıytırık şey bulundu (!) Niye mi yazdım. Ekrem İmam’ın Baba arazisinde aramalar, kazmalar vs. yapılıyor… Ne demişler, boynuz sonra çıkar ama kulağı geçermiş…

Her zaman olduğu gibi, sizleri tek emanet edeceğim yer, Yüce Yaradan’dır. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!