Akın Üner
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Düzceli Brigitte Bardot Necla’yı Bilir misiniz?

Düzceli Brigitte Bardot Necla’yı Bilir misiniz?

featured
0
Paylaş

Akın Üner tarafından kaleme alınan bu metin, 1990’lı yılların Düzce’sinde geçen nostaljik bir anıyı ve dünyaca ünlü aktris Brigitte Bardot’ya olan çarpıcı benzerliğiyle tanınan bir köylü kızının hikayesini konu almaktadır. Yazar, otoyol mühendisi olarak görev yaptığı dönemde, şantiyedeki işçilerin “Necla” isimli bu genç kıza duydukları hayranlık nedeniyle karıştıkları kavgaları ve bölgede yarattığı toplumsal etkiyi mizahi bir dille anlatmaktadır. Metin, Fransız yıldızın vefatı üzerine bir hatırlama niteliği taşırken, yerel bir bakkal kızının güzelliğiyle nasıl bir efsaneye dönüştüğünü ve çevresindeki erkeklerin hayatında bıraktığı izleri betimlemektedir. Sonuç olarak anlatı, popüler kültür ikonlarının yerel kimliklerle nasıl özdeşleştiğini ve geçmişin unutulmaz figürlerinin anılarda nasıl yaşadığını zarif bir şekilde özetlemektedir.

 

“Ve Tanrı kadını yarattı” 1956 yapımı, Fransız – İtalyan yapımı bir kült sinema filmiydi. Dünya çapında etkiler yapan ve İkinci Dünya Savaşı sonrası Pop Kültürün inşasında mihenk taşı niteliğindeki bu filmin unutulmaz başrol oyuncusu Brigitte Bardot vefat etmiş.

***

Brigitte Bardot’yu yaratan Tanrı, elbette günü geldiğinde yarattığını geri alacak! Dinince uyusun.

***

1993 yılıydı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün açtığı sınavı kazandım, beni Düzce Otoyol İşletme Şefi olarak ilk görev yerime tayin ettiler.

Otoyol işletmesi deyince aklınıza şimdiki gibi dört başı mamur betonarme kamu binaları gelmesin.

Milyonlarca euro’ya yaptırılan otoyolların işletme binaları sonradan tamamlandığı için, bizi Müteahhitlerden kalma şantiye binalarına gönderdiler.

Yüze yakın işçi ve yüze yakın memur; hepsi işe yani başlamış!

Hiçbir Düzceli değil, mecburen şantiye yatakhanelerinde kalıyorlar. Üstelik kapasite sorunu var, hapishane koğuşu gibi koşullar söz konusu.

Ben de Üniversite Kantininden çıkalı 6 ay olmuş bir genç Mühendis olarak zorlu koşullarda göreve başlamanın şaşkınlığı içindeyim.

***

Günün birinde bizim işçilerden birisi gözü morarmış vaziyette geldi, doktor raporu getirdi. Ne oldu diye sorunca, kapı kolu çarptı dedi.

Dün bir başkası dudağı patlamış halde gelerek rapor getirmiş, o da ranzadan düştüğünü söylemişti. Ertesi gün bir başka personel, yüzü gözü Çarşamba pazarına dönmüş halde gelince ekip başını çağırıp “ne oluyor senin adamlara?” diye sordum.

Adam utana sıkıla eğildi, “Şefim, sen Bricit Bardot Necla’yı bilin mi?” diye sordu.

***

Şantiyenin iki adım ötesi bir Çerkes köyü… Meğer orda bir köy bakkalı da varmış. Brigitte Bardot Necla da köy bakkalının kızı!

Meğer bizimkiler Necla’ya meftun olmuşlar, hatunun etrafında dolandıkça maraz çıkıyor. Ya birbirleriyle kavga ediyorlar ya da Düzceli gençlerden sopa yiyorlar.

Ekip başına sordum, “Napacaz?” diye…

Adam bariz bir Denizli şivesiyle cevap verdi: “Ne yapıvercez Şefiiim? Hiiiiç! Cilvelendikçe herkesi birbirine düşürüveriyor! Dua etçez gari, Bricit Bardot tez elden gelin olsun da hepçiğimiz kurtuluversek!”

***

Neden sonra günün birinde köpeğimi eğitmek için kullandığım bisküviler bitince ben de Brigitte Bardot Necla’nın bakkalına uğradım.

Kasada babası duruyordu, pos bıyıklı bir Çerkes Dayı!

Necla da terbiyeli bir köylü kızı, başı önde öylece duruyor. Kırmızı başörtüsünün kenarından bir bukle sarı saç dökülmüş. Bunun dışında Fransız’a benzer bir tarafı yok!

Bakkal Dayı beni tanıyormuş, “Ooo Şefim, hoş geldin bakkalımıza, şeref verdin.” deyince “Estağfurullah” cevabını verdim. Hatun kız da merak etmiş olacak ki başını kaldırıp bana baktı, o zaman fark ettim ki porselen mavisi bir çift göz ve hokka gibi burnuyla Brigitte Bardot’un Düzce şubesi karşımda!

***

Ertesi gün Denizlili ekip başına takıldım: “Şantiyeyi revire çeviren Brigitte Bardot Necla’yı dün ben de gördüm. Allah sahibine bağışlasın güzel bir kızmış, ama öyle anlattığın gibi cilveli birine benzemiyor, namuslu bir köylü güzeli!

“Yanında bubası varkene akıllı uslu duruverir, ama yalnızken bir cilve yapıveriyo, milletin aklı gidiveriyo.”

***

Benim Düzce’deki görevim çok da uzun sürmedi, bir sene sonra Ankara’da Otoyollar Daire Başkanlığına atandım. Hikâyenin sonrasından haberim yok.

Yıllar sonra Düzce’de otoyol inşaatında taşeronluk yapmış biriyle tanıştım. Necla’nın abisinden dayak yediği günleri ballandıra ballandıra anlattı bana!

Düzce’de jandarma başçavuşu olarak görev yapmış birisinden de Brigitte Bardot Necla yüzünden çıkan kavgalardan nasıl illallah ettiklerini dinledim.

Brigitte Bardot Necla şimdi ne âlemde bilmiyorum, Allah selamet versin, 50 yaşına merdiven dayamış olmalı. Yeşilçam’dakiler keşfetseydi orijinali kadar meşhur olur muydu bunu asla öğrenemeyeceğiz.

Bildiğimiz tek şey, kadını yaratan Tanrı’nın Fransız Brigitte Bardot’nun bir benzerini Düzce’de yarattığı!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!