Yusuf Dülger
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Sahnedeki Oyun

Sahnedeki Oyun

0
Paylaş

Bu makale, yazarın Siyonizm ve Amerikan emperyalizmi olarak adlandırdığı küresel bir oyunu ve bunun Ortadoğu üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Yazar, bu gücün nihai amacının Yahudileri dünyanın egemeni yapmak ve serveti sömürmek olduğunu öne sürmektedir. Metin, bu büyük planın bir parçası olarak Irak, Libya ve Mısır gibi devletlerin nasıl çökertildiğini anlatmakta ve Türkiye ile İran’ın da bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca, yazar Türk siyasetçilerini ve dini liderleri, Siyonist çıkarlara hizmet eden, milleti bilimden ve dünyadan uzaklaştırarak yenilgiye sürükleyen işbirlikçiler olarak suçlamaktadır. Son olarak metin, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’e karşı yapılan saldırıların arkasında Siyonizm ve Amerika’nın olduğunu savunarak, Türk halkının gerçek düşmanının bu dış güçler olduğunu vurgulamaktadır.

 

Bölgemizde 80 yıldır oynanan bir oyun var. Adına “Siyonizm” diyebileceğimiz oyunun amacı Yahudileri dünyanın egemeni yapmak, dünyayı sömürmektir.

Bozuk Tevrat’a göre Tanrı Nil’den Fırat’a kadar olan toprakları Yahudilere bağışlayasıymış,sizden olmayan herkesi öldürün” diyesiymiş.

Yaratıcı kin ve kan dolu bir inancı öngörmez. Beyin ve ruh sağlığı bozuk olanlar; din adına yalan söylüyor, dünyayı cehennem yapıyorlar. Bunun örneklerini Ortadoğu’da, bazı Asya-Afrika ülkelerinde görüyoruz.

Sahnedeki oyunun yönetmen ve oyuncuları ırkçı Yahudilerdir. İçlerinde Yahudi olmayalar da var. Bunlar saf, çıkarcı, işbirlikçi kişilerdir.

Bir savaş var. Kazanan başkaları, kaybeden Müslümanlar. Savaşı kaybettirenlerin içinde “bizden” denilen saf yahut menfaatçi kişiler de var. Bize, “müçtehit, hoca, alim, şeyh, derviş” denen kişiler de kaybettiriyorlar. Çünkü biz bunların “Aman ahreti unutmayalım, dünya geçici” sözlerine kanıyor, düşünme, çalışma, bilim ve teknolojiden uzaklaşıyor ve doğal olarak ileri dünya karşısında eziliyoruz.

Siyonizm ve emperyalizm servet ve şöhreti seven yöneticileri kontrolü altına alarak milletleri eziyor. Siyonizm ve ABD İsrail’i güçlendirmek, Büyük Kürdistan’ı kurmak için bölgedeki yöneticilere “BOP Eşbaşkanlığı, Yahudi cesaret madalyası” gibi unvanlar veriyor, onları yanına çekiyor, kurulu devletleri zayıflatıyor/bölüyor. 

Irak, Libya, Mısır, gibi ülkeler bu amaçla ve bu yolla çökertildi. Siyonizm ve ABD’nin “parçala yut” politikası henüz tamamlanmadı. Amaca ulaşmak için daha, başta İran, Türkiye olmak üzere birçok devlet var, bölünecek.

Recep Tayip Erdoğan TBMM’nin açılışı nedeniyle 1 Ekim 2025 günü Meclis’te dedi ki: “Suriye’nin özgürlüğüne kavuştuğu günleri görmek nasip oldu. 14 yıllık mücadeleden sonra Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduk.”

Suriye yönetimi uzun yıllardır ABD karşıtı, Rusya yanlısı bir politika izledi, İsrail ile savaştı. AKP iktidar olduktan sonra Suriye’yi karşısına aldı, Suriye muhalefetini destekledi, Esat yönetimi devrildi. İsrail Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini ihlal ettiği halde yeni yönetim İsrail’e ses çıkarmıyor, ABD’ye yöneliyor, Kürtçü terör örgütleriyle anlaşıyor.

Erdoğan’ın övdüğü Suriye yönetimi işte bu. Suriye halkı ve devleti bugüne kadar esir miydi ki Suriye özgürlüğüne kavuşmuş olsun?

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Türkiye’de: “Ortadoğu’da güçlü ulus devletler İsrail için tehlikelidir” diyor, İsrail’i koruyor, Türkiye ve ulus devletlere düşmanlık yapıyor.

Barrack, PKK’yı Suriye yönetiminin ortağı yapmak için de uğraşıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: “Tom Barrack belli bir tarafsızlığı yansıtma gayretinde olan yeni bir yaklaşımın temsilcisi. Yıllardır beklediğimiz özgün bir vizyon. Biz bunu takdir ediyoruz” diyor. Şu düşünceye bakın!

40-50 bin insanın kanında eli bulunan Abdullah Öcalan: “T.C. ve halkımızla birleşiyor” imiş. AKP ve MHP’nin beyin takımı ile dolma tüfek eski birkaç devrimciye göre Öcalan; “danışman, ayağına gidilen lider” oldu.

PKK’lıların bir bölümü Suriye’ye aktarılıyor. Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Amerika’ya gönderiliyor, 10 Kasım 2025 günü kendisine Beyaz Saray’da ev ödevi verilecek, evinde (Suriye’de) ev ödevini yapacak.

Türkiye’de Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı artıyor. Aczimendi tarikatının başı, “biz Kemalizm’in kara belasıyız. Kemaliz gidecek” diyor. Aynı saldırı değişik tarikat ve siyaset merkezlerinden de geliyor. Bazıları Atatürk için “Selanik dönmesi, mason” diyor. Hiç düşünmüyorlar ki millî devletimizi kuran, Türkiye’deki Mason localarını bir gecede kapatan, içlerinden ikisi Hıristiyanlığa geçtiği için Bursa’daki bir kız lisesini kapatan Atatürk’tü.

Siyonizm ve Amerika emperyalizmi karşılarında en büyük güç olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni gördükleri için dışarıdan kendileri, içimizden kandırdıkları cahillerle Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’e saldırıyorlar, saldırtıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Türk halkının düşmanı değil dostudur. Türk halkının düşmanı Siyonizm’dir, Amerika emperyalizmidir.

Dindar, milliyetçi, devrimci” kılıklıların çoğu sahte çıktı. Bunlar bizi satıyorlar. Bunlara bir daha kanmamak gerekiyor.

Fanatik particilik, bizim doğruları ve yanlışları görmemize engeldir. Partilere, kişilere ve söylenenlere önyargısız bakmak gerekiyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!