Mehmet Özkendirci
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İçinizde Casus Olmayan Var mı?

İçinizde Casus Olmayan Var mı?

0
Paylaş

Köşe yazısı, yazar Mehmet Özkendirci’nin kariyerinin başlangıcında Güneydoğu’daki bir devlet kurumunda yaşadığı tecrübeleri ve kendisine yönelik haksız suçlamaları anlatarak başlıyor; burada kendisinin faşist, Selamet Partili, komünist ve hatta PKK hedefinde olduğu iddia edilmiştir. Yazar, bu kişisel deneyimden yola çıkarak, casusluk suçlamasının iktidarın muhalifleri hedef alan son silahı haline geldiği iddiasını öne sürmektedir. Bu bağlamda, TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın casuslukla suçlanıp hapsedilmesi ve kanala kayyum atanması olayına değinilirken, asıl odak noktası İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen casusluk suçlamalarıdır. Yazar, İmamoğlu’nun diplomasının tartışmaya açılması ve maliye müfettişlerinin belediyedeki faaliyetlerinin ardından gelen bu casusluk suçlamalarının somut delillere dayanmadığını ileri sürmektedir. Metin, Türkiye’deki casusluk faaliyetlerinin yaygınlaştığına dikkat çekerek, özellikle yabancı casusların varlığına dair endişelerini ifade etmekte ve Rahip Brunson örneği üzerinden durumu eleştirmektedir. Genel olarak metin, siyasi muhaliflere karşı haksız suçlamaların ve casusluk iddiasının bir baskı aracı olarak kullanıldığını vurgulayan bir eleştiridir.

 

Benim ilk görev yerim Güneydoğuda bir devlet kurumu oldu. Hocamın oraya git yeni kurulacak bir sistemin kuruluşunda bulunmak senin için büyük fırsat olur tavsiyesine uyup tercihimi burası için yaptım. Fakat yıllardır bu projenin uygulanmadığı için güzel sanatlara dereceyle girmiş beni planlama servisine teknisyen olarak atadılar. Orada bir işe faydam olmadan askere gidene kadar dakikaları saydım. Bütün yaşamım planlama servisi ve altındaki misafirhanede geçti. Hakkımda neler dendi neler. Erbakan Ecevit hükümetinde işe girdiğim için faşist, Konyalı olduğum için Selamet partili, Selametçi olmadığıma inananlara göre Ankara’da Genel Müdürlükte bulunan200 Komünistten biriymişim ve Türk olduğum için PKK hedefindeydim… Yani suçlanmadığım bir tek cinselliğim kalmıştı çok şükür.

Şimdi casusluk suçlaması iktidarın son silahı… Önce yayınlarını beğenmedikleri muhalif TELE 1 in Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ı casuslukla suçlanıp tekrar hapse atıldı. Kanala kayyum atandı. Hem de tam ters görüşten Yeni Şafak Gazetesinin yazarı… Şimdi       Ekrem İmamoğlu’na yeni suçlama, casusluk yapması… Erdoğan’ı dört kez mağlûp eden Ekrem başkanın yasal diploması otuz sene sonra tartışmaya açıldı hem de sahte diplomaların cirit attığı dönemde. Burada merak edilen herkesin diplomasını neden göstermemesi. Bazıları için devlet sırrı mı? Benim 1976 da aldığım kapı gibi bir diplomam evde, isteyene fotokopisini ıslak imzalı gönderebilirim. Ekrem başkanın seçildiği ilk gün belediyeye kamp kuran maliye müfettişleri bir suç unsuru bulabilmek için CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adayı oluşunu beklemişler sanki. Tesadüf desek bile sonrası iktidarın şimdi kankası DEMlilerle kent ittifakı kurmak suçlandı. Sözde İtirafçı iftiracı bazılarının somut delilsiz suçlamalarıyla Ekrem İmamoğlu aylardır hücrede. Şimdi de bu suçlamalar yetmezmiş gibi casuslukla suçlanıyor Sınırların delik deşik edilip yol geçen hanına dönen yurdumuzda milyonlarca ne olduğu belirsiz kişilerin ne kadarı başta İsrail olmak üzere hangi ülkenin casusları. Casus denince benim aklıma yurdumuzda casusluk faaliyetleri nedeniyle rahip Brunson geliyor. Hani Trump’ın bir telefonuyla ilk uçakla gönderdiğimiz… Artık can ve mal güvenliğimizin Allah’a emanet olduğu günümüzde birileri sizin casus olduğunu söylerse şaşırmayın. Burası Türkiye olmaz olmaz…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!