Mehmet Özkendirci
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kurbağa Testi

Kurbağa Testi

0
Paylaş

“Kurbağa Testi” başlıklı bu tek kaynak, Türkiye’deki siyasi ve toplumsal durumu ele almaktadır. Yazar, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinin ve Anayasasının bazı siyasetçiler tarafından yavaş yavaş aşındırılmasını anlatmak için “Kurbağa Testi” analojisini kullanmaktadır. Metin, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasaya karşı tutumunu ve Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinin tartışmaya açılmasını eleştiriyor. Ayrıca, muhalif siyasi grupların (HÜDAPAR, PKK bağlantılı Demliler) taleplerinin ana akım siyasete taşınmasını ve ülkedeki güvenlik sorunları ile dış politika meselelerini yorumlamaktadır. Son olarak, metin, halkın bu değişimlerin farkına varması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin geleceği hakkındaki endişelerini dile getirmektedir.

 

Kurbağa ılık suyla dolu kaba bırakılır altında yavaş yavaş artan bir sıcaklıkla su ısınmaya başlar. Durumun farkında olmayan kurbağa haşlanarak ölür. Bu bilindik deney bugün son Türk yurdu Türkiye içinde uygulanıyor. Gün geçmiyor ki Türkiye Cumhuriyet’ine hesaplaşması olanlar ortaya bir laf edip sonra hem küm ederek u dönüşü yapıyorlar milletin gözü önünde.

Sonra dediklerinden vazgeçmese bile, Devletin başındaki Akapeli Sayın Erdoğan T.C.nin temeli Anayasa için şunları söylemişti: “Ben bu Anayasayı tanımıyorum, saygı da duymuyorum”. Seçilirken Anayasaya bağlılık üzerine yemin edip ant içerken son söyledikleriyle nasıl çelişiyordu? Daha sonraları T.C Anayasası ile sorunları olanlar, değiştirilmesi teklif dahi edilemez denilen ilk dört maddesinin değiştirilesini talep edip devletin temelini oymakla meşguller. Son olarak Akape grup başkan vekili Özlem Zengin sahneye çıktı. “Her madde değiştirilebilir” buyurdu. Bu ilk 4 maddenin hangisi zatlarını rahatsız etti ki gömlek değiştirmekle bir tutuyor da gömlek değiştirmek dediği Cumhuriyetin nitelikleri, Resmi dili, Bayrağı, Başkenti… 4.Madde bu üç maddenin değiştirilemeyeceği hükmündeyken…

Daha önce Talibancı HÜDAPAR ve PKK sözcüsü Demlilerin dile getirdikleri bu istekler Akape’nin TBMM’de Başkanlık yapmış kişilerince de dillendirildi. Çıkın kem küm etmeden kıvırmadan beni şu maddeler rahatsız diyor deyin. Örneğin Devletin adı Türkiye değil, Anadolu İslam ya da halkları olsun diyebilirsiniz. Rengini şehitlerimizin kanlarından alan ay yıldızlı bayrağımız yerine sarılı yeşilli kırmızılı bir bez üzerine Arapça bir şey yazarsınız Suudi Arabistan benzeri… Başkent dönüşümlü olarak İstanbul ve Diyarbakır olabilir. Yine devletin başına Erdoğan ve Apo dönüşümlü olarak geçebilirler. Devletin dili Kürtçe ve Arapça olabilir. Türk sözcüğü tahrik ve unsuru sayılmalı Türküm diyenler ırkçılıktan tutuklanmalı…

Kazan kaynamaya devam ederken, Allah kimseye evlat acısı göstermesin diye dua ettiğimiz gözbebeği evlatlarımız hainlerin kurşunlarıyla şehit edilirken evlat sahibi olmayan zat TBMM’ne cani başını konuşmaya davet ediyor. Sonrası malûm demlenmekte olan dünün azılı düşman dediklerine bugün baş tacı edenler ömür boyu iktidara talipler.

Şerefli TBMM’nin şerefine yakışmayanlar cani lehine tezahürat ediyorlar. Doğu ve Güneydoğu Apo ve Bahçeli’nin dev bayraklarıyla donanmış… Demli Apo dostu Pervin Buldan medyada dostu Apo aleyhine yazılan ve söylenenlerden çok rahatsız olduğu için sansür istiyor. Tabi her söylemleri gibi yok onu demedim diye kıvırıyor. Su durmadan kaynamaya devam ederken bir müzik grubu elemanlarının giysi ve danslarına ceza kesip yurt dışı yasağı getirenler, erkekten dönme Bülent Ersoy’un kameralar önünde uygunsuz sözler söylemesine sağır ve dilsizler… Her fırsatta dinî ve millîyiz diyenler acaba hangi din ve milletten?

İçeride kazan kaymaya devam ederken Erdoğan için Trump’tan övücü sözler saray medyasında devamlı pompalanıyor. Erdoğan içeride kaybettiği prestijini dışarıda kazanmaya çalışıyor… İlk döneminde Erdoğan’a tehdit ve hakaret eden Trump bugün dostum dediği Erdoğan için ne kadar akıllı ve güçlü bir dünya liderlerinden olduğunu söylüyor. Uluslararası ilişkilerde dostluk değil çıkarlar önemlidir. Daha dün İsrail’e en büyük destek verip soykırımın baş sorumlusu Trump Nobel için kendisinin aday gösterilmesini bekliyor. Filistin’i yak yık soykırım yap sonra da inşa edeceğiz diye şov yap. Bu konuda hangi zengin Arap ülkesi elini cebine attı ki Türk halkının vergileri yeniden Gazze’nin inşası için harcanacak?

Ülke dış gündemler peşinde koşturulurken kazandaki kurbağa örneği Türk milleti haşlanarak öldüğünün ne zaman farkına varacak? Farkına varsa Bahçeli’nin kapısını açtığı inlerinin deliklerinden çıkanlar ortalarda zafer kazanmış edasıyla yürümez Türkiye Cumhuriyeti’ne baş kaldırmazlardı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!