Bu kaynak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika Birleşik Devletleri ziyaretini ve burada yaptığı görüşmeleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmektedir. Yazar, F-16’ların teslim edilmemesi ve büyük Boeing uçaklarının satın alınması gibi kararları sorgulamakta, aynı zamanda Halk Bankası davasının sonuçlandırılamaması bağlamında Amerikan yargı sisteminin bağımsızlığına dikkat çekmektedir. Metin, yargı bağımsızlığını vurgulamak için Prusya Kralı II. Frederik ile yoksul bir değirmenci arasındaki tarihi bir hikâyeyi örnek göstermekte ve değirmencinin “Berlin’de hakimler var” sözüne atıfta bulunmaktadır. Son olarak, Türkiye’deki güncel durumu bu tarihi örnekle karşılaştırarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümetteki mutlak otoritesini ve hukukun üstünlüğüne dair endişeleri dile getirmektedir. Türkiye’de mülkiyet güvenliğinin tehlikede olduğu ve Erdoğan’ın sözlerinin kanun niteliği taşıdığı iddia edilmektedir.
Sayın Erdoğan uçakta dönüşte sahibinin kalemlerine Amerika’da yaptığı görüşmelerin başarılı geçtiğini söylese de muhalifler bunların neler olduğunu soruyor. Parasını peşin verdiğimiz F16’lar verilmezken Türkiye’nin acil ihtiyacı varmış gibi 250-300 Boeing uçağı neden alınır. Hem de ormanlarımız günlerce çayır çayır yanarken doğru dürüst kaç yangın söndürme helikopter ve uçağımız varken.(Burada bir yetkili gece söndürme uçağının gece kullanabilmesi ya da kullanılmaması pilota bağlı gibilerden söz etmişti günahını almayayım. Bunca gündem kargaşası içinde yanılmış da olabilirim) Bir de Oval Ofis’te Erdoğan şu Halk Bank işinin halledilmesi isteğini dostum dediği Trump’a iletti. Dünyaya meydan okuyan Trump’ın bu istediği Mahkemeden geri döndü. Daha önce de Hazine Bakanı Trump’ın isteğini reddetmişti… ABD’de her gün yargı bağımsız diye hatırlatma gereği duyan Adalet Bakanı yok diğer uygar ülkelerde olduğu gibi. Oralarda ünvanlı ve makamı ne olursa olsun kimsenin sözü geçmez.
Tarihten bir örnek verecek olursak 1750 yılına gitmemiz gerekecek. Prusya Kralı 2.Fredik görkemli bir saray yaptırmak için yüksek bir tepeyi uygun bulur. Fakat orada bir sorun vardır. Yoksul değirmenci yerini vermek istemez. Kral önce yüklü bir para teklif eder olmayınca tehdit eder: “Benim binlerce askerin var burayı zorla alabilirim, senin kimin var” deyince tarihe geçen şu yanıtı alır: “Berlin’de hakimler var, ben onlara güveniyorum.” Sonunda Kral sarayını değirmenin yanına yaptırır…
Bugün mahkeme salonlarında hakimlerin arkasındaki duvarda Adalet Mülkün Temelidir yazılı olsa bile kimse mülkünden emin değil. Evinizin bulunduğu yerlere çökülürken kendisine şehrin uzak semtlerinde bir bodrum katı verilir kentsel dönüşüm denilerek. TBMM de bakanlar ve yüzden fazla vekil var iktidar kanadında. Tek söz sahibi Sayın Erdoğan… O ne derse o kanun gibidir… Onca Bakan ve vekil partileri yararı her karar için parmak kaldırmaktan kolları yorulur.