Kim ne derse desin, kim nasıl izah ederse etsin; 1 Kasım seçimleri S. Erdoğan ile AKP’nin 7 Haziran seçimlerindeki halkın iradesini kabul etmedikleri için yapılacaktır.
S. Davutoğlu, siyasette kendini gösterememiş, S. Erdoğan’ın kaprisleri önünde savrulup gitmektedir. Eğer Davutoğlu, “Hayır ben onarıcı ve yapıcı bir koalisyon istiyorum” iradesini gösterebilmiş olsaydı; hükümet çoktan kurulmuş olacaktı.(Akademisyenlerin ortak görüşü)
Olmadı ve eldeki fırsat kaçmış oldu. Bu da gösterdi ki; bu aziz ve asil millet S.Erdoğan ve AKP’yi tek başına iktidarda tutarsa verdiği oylar; “Milli iradedir. Ve buna saygı duyulmalıdır.” Eğer bu asil ve necip millet, S. Erdoğan ve AKP’ye “Yeter artık seni tek başına iktidarda görmek istemiyorum” diyerek tek başına iktidara taşımaz ise; bu, milli irade değildir ve saygı da duyulmamalıdır.
Anlayış bu.
Siyasette ihtiras ve hırs, aklın önüne geçerse; siyasetçinin tükendiği gündür.
Halka sormuşlar: Koalisyon kurulmasında İSTEKSİZ olan ve MIZIKÇILIK yapan kimdi diye:
% 78.9’u Cumhurbaşkanıdır, % 65.3’ü AKP’dir, % 40.2’si CHP’dir, % 45.3 MHP’dir, %15.9 HDP’dir. Sonuçları çıkmış. Demek ki bu asil halk; kimin ne yaptığını biliyor. Onun için Erdoğan’ın 400 vekil isteğine de AKP’nin tek başına iktidar olmasına da “HAYIR” demiştir.
Halka sormuşlar; C. Başkanı, CHP liderine hükümeti kurma görevi vermeli miydi diye:
% 67’si EVET, % 19’u HAYIR,%14’ü FİKRİM yok demişler. Demek ki bu asil ve necip halk; C. Başkanının yanlı olduğunda da hem fikirlermiş.
Yine halkımıza sormuşlar; 1 Kasım da oyunuzu kime vereceksiniz diye:
% 36’sı AKP’ye, % 27’si CHP ye,% 14.5’i HDP’ye, % 13’ü MHP’ye demiş. (Anketörlerin nedense MHP’ye allerjileri var. Onun oyunu özellikle mi eksik gösteriyorlar. Yoksa Sinan Ogan ve Meral Akşener’e tavır mı ya da MHP yönetimine bir ihtar mı? Kasımda göreceğiz) Demek ki AKP, bu seçimde de umduğunu bulamayacak ve ümit ettiği dağlara karlar yağacak.
Bütün bu veriler ışığında 1 Kasım akşamı TBMM tablosu da şöyle oluşacakmış:
AKP= 250, CHP=144, HDP=88, MHP= 68 vekil çıkarabileceklermiş.
Durum şunu gösteriyor ki; AKP bundan sonra ne yaparsa yapsın, kaç seçime girerse girsin hep küçülerek ve oy kaybederek çıkacaktır. Öyle görünüyor ki; Türk siyasi tarihinde AKP’de: bir nostalji partisi olarak yerini alacağa benzemektedir.
İhtiras ve hırs; öncesi çok tatlı ve hoş sonrası ise hüsran ve yıkım olan kötü bir hastalıktır.
Öyle görünüyor ki; birileri “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olacak” (Sandık güvenliği delinmez, hile yapılmaz ise)
Yukarıdaki veriler; bu asil ve necip milletin, 7 Haziranda verdiği mesajı iyi okuyamayanlar ve onun iradesine HAYIR diyenler için çok kötü olacağa benzemektedir.
Şu yadsınamaz bir gerçek ki; Siyasetçiler, gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünmekteler. Bu asil millet bunu göz ardı etmeyecektir
Hep beraber 1 Kasım akşamı; kimin güleceğini, kimin üzüleceğin göreceğiz.
Kazanan asil ve necip Türk milleti ve Türk demokrasisi olsun.
Esen kalınız.
NOT: Anayasa prof’u Burhan Kuzu’yu, “O, yüreği kardeş acısıyla yanan bir şehit ağabeyidir” diye anlamadığı ve” Yarbay Mehmet Alkan hakkında soruşturma açılmalıdır.” dediği için kınıyor ve protesto ediyorum. Allah korusun böyle bir acıyı kendileri yaşasa acaba ne yaparlardı
nazim-peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı