Arzuguven
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hafıza Odamda İsyan Çıktı

Hafıza Odamda İsyan Çıktı

0
Paylaş

Ne tatlıydı babamın şefkatle marinelenmiş sesi: “Arzuuuu, koş sofraya yavrum. Yumurtanı yersen bir sürprizim var.” Rengarenk paketlenmiş masanın üzerinde beni bekleyen bayram hediyesi… Tanrım! Ben bu kalkışmayı nasıl bastıracağım? Köşeye sıkıştım. Kokular, sesler… Bütün uyaranlar katıldı isyana… Erken kalkmadım. En güzel giysilerin de canı cehenneme! Bayrammış; kutlu ola!

Kokularla aranız nasıldır?

Benim gereğinden fazla iyidir.

Burak…

Kara yağız, zeki ama içine kapanık bir oğlandı.

Aklıma gelince mandalina ve elma kabuğu karışık kalem artığı kokusu gelir burnuma.

Yok yahu, özlemle falan sızlamaz direği…

Çocukluk işte.

İlkokul cağlarım.

En yakın arkadaşım Ayşe ile kırıştırdığını görünce, başından aşağı bocaladığım erik kompostosunun kokusu da ilk aşkımın mahcubiyetini hatırlatıp tebessüm ettirir.

Birkaç ay sonra bayramda bize geldiklerinde yüz vermemiştim; inadımın alnından öperim.

İki kelam edeceğim diye kara tahtanın yanı başındaki çöp kovasının önünde harcadığım zaman çok gereksizmiş, Burak Efendi için! Erkeklere emek vermeye değmeyeceğini o zaman anladım.

Uğruna ziyan ettiğim kurşun kalemlerimden özür diliyorum!

Duyularla inşa edilmiş hafıza evimin en itibarlı ama sarsıcı üyeleri annemi ve babamı anımsatır. Anıları en derinden hissettirecek kadar yıkıcı, hasret ve acı dolu.

Düşünüyorum da…

Pisi pisim dışardan gelince üstümü başımı koklar, mütemadiyen sokakta rastladığım arkadaşlarının kokusunu sobeleyince, küsüp öylece bir kenarda …

O da benim kadar üzgün müdür bugün?

İSYAN BÜYÜYOR…

SESLER DE DİRENİŞE KATILDI.

Koku hafızamda arşivlenmiş bazı örnekler; çileye dönüşüyor, canımı yakıyor.

İsimleri unuturken çoğu zaman, duyumun vefası beni delirtiyor.

Babamın ,semtin en meşhur fırınından; kahvaltı sofrasına getirdiği bayram geleneği:

Dumanı üstünde tüten simidin susam kokusu…

Anneciğimin bugüne özel vazoya dizdiği rengarenk sevinci…

Kimler yok ki:

Sümbül, leylak, gül, nergis…

Mutluluk o vazodaki renklerde, sıcak simidin susam kokusunda ,annemin bayram ikramı leylak kolonyasındaymış.

Bugün simit ve çiçek aldım.

Göğüs kafesimden içeri sokmaya çalışıyorum ikisinin de kokusunu.

Nasıl olacaksa…

Nerede bizim semtin taş fırını…

O baharlarda açan çiçekler.

Hatıraların sarkacında sallanıyorum şimdi.

Boşluk, koca bir boşluk .

Eyvah!

Hafıza evimin diğer duyu inşacısı da isyana katıldı:

Keyifle bayram sofrasını hazırlayan annem şarkı söylüyor:

Dağlar Kızı Reyhan, Annen Sana Hayran!”

Ne tatlıydı babamın şefkatle marinelenmiş sesi:

Arzuuuu, koş sofraya yavrum. Yumurtanı yersen bir sürprizim var.

Rengarenk paketlenmiş masanın üzerinde beni bekleyen bayram hediyesi

Tanrım!

Ben bu kalkışmayı nasıl bastıracağım?

Köşeye sıkıştım.

Kokular, sesler…

Bütün uyaranlar katıldı isyana…

Erken kalkmadım.

En güzel giysilerin de canı cehenneme!

Bayrammış; kutlu ola!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!