“Kardeşlik, din kardeşiyiz” diyerek bizi uyutmaya çalışanların arka yüzlerine, politik bakış ve hayatlarına bakın; Batı’nın sömürgecileriyle birlikteler. Bunlar tekli devlet yapımızı bozmak, Mustafa Kemal Atatürk ve Millî Mücadelemizi gözden düşürmek, düşünce ve hayatımızı Araplaştırmak için uğraşıyorlar.
Dün otobüs durağının camına yapıştırılmış bir afiş gördüm. Afişte söyleyeni belirsiz şu yazı var: “ADIMIZ KARDEŞLİK SOYADIMIZ TÜRKİYE Hayırlı ve Huzurlu Bayramlar”.
Bizim dil ve geleneğimizde KARDEŞLİK diye bir ad yok. Kardeşlik ailevi veya kültürel bir ifadedir. Öyle ise bunu söyleyen ve yazdıran mantıksız ve cahildir. “SOYADIMIZ TÜRKİYE” ifadesi de öyledir. Türkiye soyad olmaz. Türkiye, yaşadığımız ülkenin soyadı değil adıdır. Hiç eğitim öğrenim görmemiş, hep hergele çobanlığı yapmış birisi bile “Soyadım Türkiye” demez.
Bu ifadeler bana Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı başlatılan ideolojik, soysuz ve dinci bir saldırı gibi geliyor. Türkiye’de yaşayan halkın çoğunluğu Türk olduğu, diğer ırklara mensup insanlar T.C. kimliği taşıdıkları için buraya TÜRKİYE deniyor.
Devletimiz, yurttaşlarının soy ve inancına bakmaz, herkese eşit bakar. Ancak soy, din ve kültürü başka olan yurttaşlarımızın bir bölümü birlikte yaşadıkları T.C. Devleti’ni bir türlü kabullenemedikleri için “ırkçı devlet” suçlamasını yapıyor, fitne fesat çıkarıyor, huzurumuzu bozuyor. Bunların başını ayrılıkçı Kürtler, PKK ve siyasal İslamcılar çekiyor. Dikkat edin, şu günlerde bu şeytanlık arttı.
“Kardeşlik, din kardeşiyiz” diyerek bizi uyutmaya çalışanların arka yüzlerine, politik bakış ve hayatlarına bakın; Batı’nın sömürgecileriyle birlikteler. Bunlar tekli devlet yapımızı bozmak, Mustafa Kemal Atatürk ve Millî Mücadelemizi gözden düşürmek, düşünce ve hayatımızı Araplaştırmak için uğraşıyorlar.
Böyleleri ellerine fırsat geçince “din kardeşliği, eşit yurttaşlık, insanlık” gibi ne kadar değer ve ölçü varsa hepsini bozuyorlar, işgalci Yunan ve İngilizlerden geri kalmıyorlar. Son ay ve günlerdeki operasyonlara bakın; gece baskınlarıyla, ailelerin çamaşır dolaplarını teşhirle, zanlıları aşağılayan tutumlarıyla vicdanları kanatıyorlar.
Yarın Kurban Bayramı. Kurban; yaklaşmak, bayram sevinç demektir. Türkiye’de bizi birbirimizden uzaklaştıran, sevme ve kucaklaşmayı engelleyen bazı siyasi ve düşüncel yapılar var. Bu yüzden milyonlarca insan mutlu ve güvende değil. Bu şartlar altında bayram yapılmaz, yapılsa bile anlamı olmaz.
Onur, ulus ve devletimize sahip çıkmanın zamanıdır. Bu bir borçtur. Hiçbir çalışma boşa gitmez. “Koşan elbet varır düşen kalkar.”
Sözünü ettiğim afişin görüntüsüne bakın.
