ozcan-yeniceri
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Erdoğan’ın Suç Dosyası ve Basın

Erdoğan’ın Suç Dosyası ve Basın

0
Paylaş

Basın özgürlüğü ile ilgili olarak hazırlanan raporlarda Türkiye’nin “Gezi direnişinin güvenlik güçlerinin baskıcı yöntemlerini ortaya çıkardığını belirtilerek “Otosansür ve başbakanın popülist söylemlerinin yarattığı tehlikeler arttı” denilmektedir. 180’e ülke arasında Türkiye basın özgürlüğünde 154. sırada yer almaktadır.
 
Başbakan Erdoğan, gazetecileri, medya patronlarını ve televizyon yayıncılarını baskı altında tutmaktadır. Televizyon yayınlarına müdahale etmekte, soru sordu diye gazetecileri azarlamaktadır.  
 
Şu sözleri Başbakan Erdoğan söylemiştir: “Daha düne kadar üniformalılar yazdıklarınızdan dolayı azarlıyorlardı. Onların o tasmalarını biz çıkardık. Şimdi ise boyunlarında uluslararası tasmaları taktılar”.
 
Tayip Erdoğan 26.02.2010 tarihinde medya patronlarına yönelik olarak şu konuşmayı yapıyor: “Şimdi o gazetelerin patronlarına sesleniyorum. ‘ne yapayım, köşe yazarı, hâkim olamıyorum’  diyemezsin. Köşemde yazı yazanın maaşını sen veriyorsun.  Yarın feryat etmeye hakkın yok… Kusura bakma kardeşim bizim dükkânda sana yer yok” demelisiniz, anlamına gelen sözler ediyor.
 
Derya Sazak anılarını yazdığı kitapta şu hususlara yer veriyor: ‘İmralı Zabıtları’ haberi yüzünden Başbakan Erdoğan ‘Batsın sizin gazeteciliğiniz‘  diye öfkesini ortaya koymuştu. Bunun üzerine Erdoğan Demirören’in Başbakan’a söylediği şu sözleri aktardı: "Sizi çok üzdük. Milliyet’i hemen uygun gördüğünüz birine satmaya hazırım" demiş.
 
Sazak devam ediyor: "Başbakan ‘Batsın sizin gazeteciliğiniz’ dedi. Gazete ölü evi gibiydi Demirören, ‘Hayatımda ilk kez bir haber yüzünden ağladım’ dedi". Bakanı aradım, ‘75 yaşında bir adama ölümcül baskı yapıyorsunuz. Hayatını riske atıyorsunuz. Başına bir şey gelirse açıklarım’ dedim".
 
Başbakan Erdoğan’ın medyanın ‘patronlar patronu’ haline geldiği süreçte onlarca televizyon programcısı, gazete köşe yazarı ve gazeteci işlerinden oldular.
 
Sistemin nasıl işlediğini ise kendisi de böyle bir süreç sonucunda işini kaybeden Ayşenur Arslan şöyle açıklıyor:Önce, genellikle bir başbakanlık baş danışmanında olmak üzere, telefon gelir. Bir köşe yazarının eleştirel yazılarından duyulan memnuniyetsizlik aktarılır. Yazar uyarılır. Patronlar ‘içeriğini biraz yumuşat’ der. Yazar pozisyonunu korur ve sonra işten atılır”.
 
Bu zihniyetin ürettiği AKP bünyesinde ki ‘medya izleme’ bölümü, “hangi Tv. Kanalı, hangi haberi, hangi partiyi, hangi lideri nasıl ve ne kadar sürede verdiği kayıt altına alıyor. Sonrasında hangi programda kim ne söyledi, iktidarı nasıl eleştirdi, neler yazdı belirtiliyor. Raporlar düzenleniyor, yeri ve sırası gelince de raf ömrü tükenen raftan indiriliyor.
 
Tayip Erdoğan giderek müdahale işini büyütmüş,  müdahalesini muhalefet liderinin konuşmasını kestirmeye ve yazılarını televizyon ekranlarından sildirmeye kadar işi vardırmıştır.
 
Devlet Bahçeli’nin gurup toplantısında yaptığı konuşmanın altyazı olarak verilmesinden rahatsız olan Başbakan Erdoğan, Habertürk’teki adamı Fatih Saraç’ı Fas’tan arayarak yayının kaldırılması talimatını veriyor.
 
İddialara göre Erdoğan, Ciner’in ticari işlemlerini önce tıkadı, sonra önünü açma karşılığında yakın adamı Fatih Saraç’ı Habertürk’e yerleştirmiş.
 
Ciner’in ticari faaliyetleri baskı altında tutuluyordu. Bakanlıktaki dosyaları sadece Erdoğan’ın oluruyla imzalanıyordu. Böylece Ciner grubuna bağlı Show ve Habertürk, fiili olarak Erdoğan tarafından yönetiliyordu.
 
Başbakan Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının yayınını kestirmesinden sonra Habertürk gazetesinin 24 Ekim 2013 tarihli sayısındaki 24. sayfada yer alan "Bu mu sağlıkta çağ atladığı iddiasında olan Türkiye" başlıklı sağlık haberi için Fatih Saraç’ı arıyor. Haberden şikâyet eden Erdoğan “Bizim sağlıkta yaptıklarımızı görmemezlikten gelmek bizi üzüyor. El insaf edin yani, böyle başlık nasıl atıyorsunuz ya” diyor. Fatih Saraç ise “Kaçak olmuş, Bu bir ayıptır efendim” dedikten sonra bunu telafi edeceklerine söz veriyor.
 
Yaşananlar Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engel Tayip Erdoğan’dır.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!