Kavcar, özellikle Türkiye’deki seçimlerde kullanılan SEÇSİS adlı bilgisayar programının güvenilirliği ve şeffaflığı üzerine yoğun bir tartışmayı ele almaktadır. Yazar ve okur yorumları, sistemin işleyişine, olası dış müdahalelere ve veri bütünlüğüne ilişkin ciddi şüpheleri dile getirmektedir. Programın yerli olmadığı, 2007 seçimlerinde tartışıldığı ve Yunanistan’da yasaklandığı bilgisi vurgulanırken, oyların sayımından sonra sonuçların SEÇSİS’e girildiği ve veri tabanı işlemlerinin sorgulanması gerektiği belirtilmektedir. Seçim sisteminde yaşanan yoğunluk ve kapanma/açılma olaylarının teknik açıklamaları sorgulanmakta ve bağımsız bir teknik denetimin şeffaflık adına gerekliliği ısrarla ifade edilmektedir.
Yazı eski tarihli fakat güncel. Önemli çünkü şüphe devam ediyor.
***
“Başlamadan, bir önceki SEÇSİS ile ilgili yazıma ait yapay zekanın yorumuna cevap vereyim. J) İlktir her halde.
Muhalefet birleşmeli dediğimde “kervan yolda düzülür” anlaşılmış. Muhalefet “Anayasa” paydasında birleşmeli, netameli konu “Kürt Açılımı” referandum ile “PKK’nın bitmesi için onlara Anayasa düzeyinde yani egemenliğinizi paylaşacağınız haklar verelim mi?” sorusu sorulmalı. İktidar yönetimi tasarrufu önceden yapılır, o ayrı.
Hasta komaya girmişse, önce hasta kurtulmalı kanımca.
***
SEÇSIS üzerine başlattığım beyin fırtınası, giderek güçleniyor. Sebebi de “sorumluluğunu” bilen vatandaşın, verdiği oya sahip çıkması ve bilinmez ellerin “Milli iradeyi” etkilemesinin önüne geçme isteği. Daha önce de belirttiğim gibi, bu gibi işler, var olan iktidarı aşar. Ortada iradeyi saptırma varsa, bu durum gün gelir onları da etkiler.
Türkiye gibi ülkeler, gelişmeleri ucundan yakalayarak takip ederken, tercümesi teknolojik gelişmelerde söz sahibi değilse, Batılıların önüne bıraktığı “içeriğini” muhalefet dahil kimselerin bilmediği o program şaibe içerir. Muhalefet ve İktidarı ile SEÇSIS olarak tanınan programın bulunduğu kaygan zemin dahil gerekli araştırma yapılmış mıdır?
SEÇSIS ne kadar güvenlidir? İşte bu soru bile, “seçim”in ruhu ile çelişkili. Güven problemi ön plana çıkıyorsa, niçin daha güvenli yapmıyoruz seçimleri?
* * *
SEÇSIS Hakkında Neler Geldi?
Az sonra okuyacağınız satırlar, okurlara ait.
* * *
Bu program, Sun Microsystem firmasının bir ürünüdür. Diyeceksiniz ki nerden biliyorsun. SECSİS’le ilgili yazılarınızın birinde, programın Java diliyle yazıldığı bilgisi vardı. Sun Microsystem, tüm programlarını Java’yla yazıyor. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra bu programla ilgili tartışmalar oldu. Bu sisteme dışarıdan müdahale olduğu söyleniyordu. Ve bu nedenle o zamanlar Yunanistan, seçimlerde bu programın kullanılmasını yasaklamıştı. Yani SECSİS yerli bir sistem ya da program değil. o zamanki haberleri tararsanız siz de göreceksiniz.
* * *
Bu konuya gösterdiğiniz ilgi için size çok teşekkür ederiz. Seçimler girmeden önce konunun açıklığa kavuşması için iyi bir fikir alıştırması oluyor.
İnsanlarımız oylarını nereye atıyorlar? Sandığa. Yani bu oyların sandıktan çıkarılıp sayılması, o sırada orada parti temsilcilerinin bulunup bulunmaması, tutanağa doğru geçirilip geçirilmediği asıl bunlar önemlidir. Bütün bu aşamalarda ne SEÇSİS ne de herhangi bir bilgisayar söz konusu değildir.
Peki SEÇSİS ne zaman devreye giriyor? Sayılan oylar, yani sonuçlar tutanağa geçirildikten sonra oradaki bilgisayar ile YSK bilgisayarına bağlanılıyor ve SEÇSİS sistemine kayıt giriliyor.
“Oyları kimin nasıl kullandığı önemli değil, Oyların kimler tarafından sayıldığı önemli.”
* * *
Veri tabanı ve programların işlediği server dediğimiz cihazlar hangi kurumun malı? Bu kurumlar hangi siyasilerin etkisinde veya yönetiminde? Kapıdan kim girebilir kim giremez?
* * *
Bilgilerin tutulduğu database Oracle, DB2 veya SQL Server’dan biri olmalı. Büyük ihtimalle Oracle’dır. Bu database’ler kayıt yaparken sistemi “recovery” yapabilmek amacıyla online log’lar tutup daha sonra bunları “archieve log” olarak saklarlar. Ben bu saat aralığında Oracle database’inin online loglarını incelemek istiyorum. Acaba sistemde bu saat aralığında sadece “INSERT” kayıtları mı var yoksa “UPDATE” ve “DELETE” kayıtları da mevcut mu?
Sistem database’inde o aralıkta çalışan herhangi bir “TRIGGER” set edilmiş mi? O anda sistemde hangi “USER”lar çalışmış ve “IP numaraları” nelerdir?
Kafamı kurcalayan başka bir şüphe, seçim sisteminin yoğunluktan dolayı tıkanması ve gece 22.00 civarlarında kapatılıp açılması. Hayatımın önemli bir kısmı bu sistemleri “tune” etmekle geçtiği için ihtimalleri düşünüyorum. Birinci ihtimal network’te bir sıkışma yaşanması. Ama sistem hardwere’lerinin yeterince kapasiteye sahip olduğunu, memory, i/o alt yapısı, gigabyte Ethernet kartları ile bir sıkışıklık ihtimalini çok az görüyorum. Büyük ihtimalle database’de bazı “deadlock”lar oluşmuş olmalı. Çünkü sadece data insert eden bir oracle sisteminin “şişmesi” neredeyse imkansızdır. En büyük ihtimal başka bir user’ın ya da programın o anda “read” ya da “update” ediyor olması lazım. O saatte seçim sisteminde kim olabilir? Kim datalara read veya update amaçlı erişmek ister?
Bu soruların kamu adına, teknik bir ekip tarafından inceleyip, kamuoyuna “temizdir” raporu vermesi lazım. YSK böyle bir denetlemeyi şeffaflık adına yaptırmalıdır. Eğer yaptırmazsa tıpkı 2007 seçimlerinde olduğu gibi 2009 seçimleri de benim gözümde “şaibeli” olarak kalacaktır. Bilgi Teknolojilerini iyi bilen ve neler yapabileceğini kavrayan biri olarak bunun “kısa sürede” yapılması lazımdır. Bu denetlemeyi 2 sene sonra yapmanın da bir anlamı yoktur. Çünkü araya zaman konursa, teknik bir denetlenmenin nasıl geçilebileceğini biliyorum. YSK’nın kamuoyu adına bu denetlemeyi yaptırmasını arzuluyorum.
Partilerin oylarına sahip çıkması, bu kayıtların bir kopyasını YSK’dan log’ları ile birlikte alması ve il bazında “seçim simulasyonları” yapmasını öneriyorum. Eğer yapmazlarsa AKP’nin hep iktidar kalacağını, kendilerinin de hep muhalefet de kalacaklarını düşünüyorum.