Bir ayın ondördünde gene beraber olduk. Allah , sağlık ve sıhhat içinde birlikteliklerimizi daim etsin. Bayram münasebetiyle konular birikti. Bu yüzden hemen işimize dalalım. Hepinize merhabalar olsun. Söyleyin bakayım , Türkiye neden büyük. Doğru , birden büyük. Hepinize aferin…
Esasında bir müddettir gelen ama Bayram yazıları münasebetiyle baksedemediğim bir konuyu , huzurlarınıza getirmek istiyorum. İlk duyduğumda , sadece ” Olabilir ” demekle yetinmiştim ama sonra , daha güçlü istihbarat kaynaklarım da ikaz edince , inceledim ve hepsini yerden göğe kadar haklı buldum… CHP mitingleri , Bayrak ve ATATÜRK görselleriyle şenleniyor. Bu durum , ister istemez , bütün Mustafa Kemal ve ay yıldız sevdalılarını mutlu ediyor. Aynı siyasi yaklaşımlar içinde olmasalar bile , insanlara umut aşılıyor… Bunun farkına varılmış olup , tedbirleri için düğmeye basılmış… Marjinal gruplara yol verilirken , siyasal mühendislikle hepsi CHP yandaşı konumuna sokulacak , Ana Muhalefet Partisi üzerindeki sempati rüzgarları yok edilecek , meyledenlerin ise tekrar geri dönmelerine zemin oluşması sağlanacak…Yani CHP klasik % 20-25 bandına geri çekilmeye çalışılıyor. Deniz Gezmiş laflarının sık sık tekrarlanışı , bu taktiğin büyük ölçüde tuttuğunu gösteriyor. Marjinal 3-5 oy için milyonlar devre dışına itiliyor… Bu bilgiler ışığı altında , geçtiğimiz günlerde ki ODTÜ Bahar Şenliğinini inceledim… Bir tek Türk Bayrağı yoktu… Bir tek ATATÜRK resmi yoktu. Eski felaket günleri hatırlatacak , kızıl zemin üzerine yazılanlar ,anarşist Deniz , Yusuf , Hüseyin , Che vs gibi kimselerin fosteri vardı. Sırf , İktidar’a muhalefet ediyorlar diye bunlara sahip çıkmak , içerdeki muazzam milliyetçi kitleyi dışarı itmek demektir. Nereden biliyorsun diyenlere , kendimden diyebilirim… Ortada henüz isabetli kararlar veremeyen , toy sayılacak birisi var. Yaptıkları yapacaklarının teminatı denir ya , tam da öyle… En bariz örnek , eski Hatay Belediye Başkan’ı Lütfi Savaş… Herkes uyardı , ikaz etti ne oldu , ” Halka rağmen olmaz ” dedi , halka rağmen Lütfi’yi aday yaptı , hem Hatay’ı kaybetti , hemde Parti’si elden gidebilir. Mahkeme henüz bitmedi… İsabetsiz kararlarından cesaret alanlar , kurgu mizansenlerle gene yanlış kararlar alıp geri düşmesini umuyorlar…Sürekli yasaklanmasına rağmen ODTÜ Bahar şenliğinin bu şekilde yapılışı ve onların CHP desteği görmeleri izlenimi , bu yüzden oluşturuluyor. Halk’a ” Bakın , 12 Eylül öncesi getirilmek isteniyor ” diyorlar… Bu toy çocuk binde seviyelerinde bile olmayan marjinal kesim oylarına tamah ederse en az %20-25 bandındaki milliyetçi- muhafazakar oyları kaybeder… Bu durumda , şüphe içinde olduğumuz , kriptoluk olayından emin hale geliriz , biline… İş artistlik yapmanın çok ötesinde. Yarın bir gün , tarihte olduğu gibi ” Adam kazandı ” denilerek kenara çekilinir ama Millet’in tamamen yok olmasına mani olunamaz…Haftada iki kere yapılan mitingleri dikkatlice inceleyin. CHP afişinden çok marjinal komünist Parti afişleri var. Bunların kimlerce getirildiğini ,yukarıdaki yazılarım çerçevesinde değerlendirin… Son söz : Özgür , yarınlarda gene kürsüye çıkıp , ” Milliyetçi Demokratlar ” diye seslendiğinde , cevap alacak ses bulamayabilir… Kendi bilir…
Sabit gündemlerimizden olan , ” Demiştik ” kısmına gelelim… Konu Kürt asıllı İngiliz Memoş. Birinci gelişinin sonucu bayağı kötü olmuştu. Ağır suçlamalar ve hakaretlerle kovulmuştu… Gel gelelim ,Anadolu’nun meşhur sözü akıllara geldi. Alavere , dalavere Kürt Memet nöbete. Neticede öyle oldu. Olduğunda ne demiştik. Yarın birgün , bütün pislikler sırtına bağlanır ve de kovulur. Kovulma sonrasını ise Ali Bebecan’a ilişkilendirmiştim. Gel Ali , ekonominin başına geç bu arada , Anayasa içinde bana oy ver. Senin CHP den çaldığın oylara ihtiyacım var , denebilir. Sanki oraya doğru bir hazırlık var gibi…Baktık durum gene düzelmiyor , Bebecan’ı da kovar mesela Bitkisel’i tekrar çağırabiliriz… Bu sistemde , tek sorumlu olanın hiç bir şekilde kabahati yoktur. Her an çıkıp , ” Ben ekonomistim ” veya ” Nas var sana bana ne oluyor ” gibi herşeyi söyleyebilir ama en ufak bir sorumluluğu yoktur… Olmuyor ya , kazara iyi birşeyler olsa , işin başı benim , diye sahiplenme durumu da cebimizde hazırdır…
Finali ; çok değerli bir kızımızın başına gelen büyük bir felaketle , yapmak istiyorum. Üniformasından da anlaşılacağı gibi ne kadar dindar olduğu , şek ve şüphe götürmeyen bu evladımız , vergi kaçırmayan ama vergiyi dolanan , depremde , sattığı çadırlarla halkımızın gönlüne taht kuran , Kızılay’ımızın eski Başkan’ı , pekte sayın olmayan Kınık ‘ ın kızı… Bu müstesna evladımız , elinizin artığı , lüks bir jeeple gitti bir motosiklete çarptı. Sürücü öldü yolcu ve birkaç kişi de yaralandı… Kıyamet koptu. Din düşmanları hemen devreye girdi. Gizli FETÖ’cü bilirkişiler %100 kusur tespit etti… Mahkeme de , sanki bu Ülke’de işsiz güçsüz genç tükenmiş gibi , kızımıza , beş yıla yakın hapis cezası verdi… Gerçi , karar ertelendi , hapis falan yatılmayacak ama , iş bu kadarla da kalmadı… Tam iki sene , dile kolay , iki sene ehliyet geri alındı. Olacak iş değil. Böyle bir orantısız ceza olamaz diyemiyoruz , maalesef oldu… Art niyetliler ” Oh olsun , çeksin cezasını ” diyebilir… Eskiden olsa , İst. Belediyesi söförüyle bir araç tahsis eder , mağduriyeti önlerdi ama şimdi durum farklı… Söylenecek başka bir şey bulamıyor , taktiri halkımıza havale ediyorum… Eyyy , gösteri ve nümayişler kanununa muhalefet edip , aylarca tutuklu kalan ve kalacak gençler. Gördüğünüz gibi , adalet kimseye farklı davranmıyor , ayağınızı denk alın…
Bayağı uzatmışız. Hemen veda. Allah’ıma emanetsiniz. Hoşçakalın…
Mehmet Edip Ören
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı