Lütfullah Kaleli
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Büyükelçi

Büyükelçi

0
Paylaş

ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın “İsrail yeniden tanımlanmalı” ve “Türkiye için en iyi sistem, Osmanlı millet sistemidir” şeklindeki sözleri içişlerine müdahale olarak yorumlanıyor. Yazar, bu sözlere karşı siyasetçilerden, bilim adamlarından ve hukukçulardan herhangi bir tepki gelmemesini eleştiriyor ve bu sessizliğin nedenini sorguluyor. Ayrıca, ABD büyükelçilerinin çoğunun CIA’den geldiğine dikkat çekiliyor. Metinde, Rusya ve Azerbaycan arasındaki gerilimin Zengezur Geçidi ile Türk dünyasının bütünleşmesi meselesi olduğu belirtiliyor. Rusya’daki batıcıların bu gerilimi tezgâhladığı ifade ediliyor. Yahudilerin Hazara Yahudileri olduğu ve Siyonist anlayışa sahip Yahudilerin parçalı olduğu vurgulanıyor. Son olarak, Türklere yakışanın dik durmak, birlik ve beraberliği korumak, sürekli güçlenmek ve Türk’ün geleceği için özveride bulunanların ortam şartlarına müdahale etmesi gerektiği belirtiliyor.

Büyükelçiler, bulundukları ülkelerde, ülkelerini temsil ederler. Söz ve davranışları, temsil ettikleri devleti doğrudan bağlar;  diğer bir deyişle: devletlerinin haberi ve onayı olmadan hiçbir şey yapamaz ve diyemez! Ülkemizde bulunan ABD büyük elçisi Tom Barrack  “İsrail yeniden tanımlanmalı”  demiş. Yuvarlak bir söz, çek çekebildiğin kadar; her yöne sündürülebilecek lastiksi bir şey.[1]

Yine ABD büyükelçisi, ustalıkla giydirilmiş lafı da İzmir’de, Kemeraltı ’da edivermiş; “Türkiye için en iyi sistem, Osmanlı millet sitemidir.” İyi de büyükelçiye soruldu mu ki, kerameti kendinden menkul lafların sahibi olmuş! Gazete övgü dolu sözler ,başlığı altında haberi verdi.[2]

Haberin veriliş şekli haberi verenin ABD etkisinde olduğu izlenimini veriyor. Büyükelçi doğrudan içişlerimize müdahalede bulunmuş. Bağımsızlığımızı görmezden gelmiş;  Olayı  yumuşatmak için, Osmanlı köklerine değinmiş. Büyükelçiye derim ki; “biz biliriz, bizim işlerimizi, işimiz aşımız kimseden sorulmaz!

İşin garibi, her şeyden anlayan, her şeyi bilen, bilim adamlarından, yorumcularda, gazetecilerden, hukukçulardan tık yok! Siyaset yapanlardan, her şeye maydanoz olandan, siyasal iktidardan, sözcülerden en küçük bir tepki göremedim. Bağımsızlığımıza yönelmiş bu davranışı eleştirenlere rastlamadım. Söz konusu ABD büyükelçisi olunca tüm kutsallarımız değişiyor mu? Ben bu anlamsız sessizliğin nedenini çözemedim. Bir bilen çıkıp anlatıverse; büyük sevaba girer![3]

Şimdiye kadar, atanan ABD büyükelçilerinin tamamına yakını CIA’da mastır yapan yöneticilerden oluşuyordu. Bu ayrıntıyı akıldan çıkarmamakta büyük yarar var. Bu arada büyükelçiye değil ona bu lafları ettirenlere bakmak zorunlu hale gelmiş olmalı.

Rusya, Azerbaycan arasındaki gerilime gelince, konunun zırt dediği yer Zenzegur Geçiti’dir. Türk dünyasının karadan bütünleşmesi meselesidir. Hitler’i Kafkaslara getiren şeyler; Enerji, ulaşım yolları ve daha bir çok neden, bunlardan birisi de çıban başı oluşturmak; Ermenilerin Türk yurtlarına yerleştirilmesinin, Türklere tehcir uygulanmasının nedeni!

Azerbaycan, Rus gerilimini tezgahlayalar, Rusya’daki batıcılardır. Rus yönetimi fırsat buldukça batıcıları temizlemekle meşgul. Rusya’daki ve Azerbaycan’daki Yahudilerin tamamına yakını Hazara Yahudileridir. İsrail’de nüfusun yarısını Hazara Yahudileri oluşturuyor. Siyonist anlayışa sahip Yahudiler doğal olarak parçalıdır; bu parçaları onlar gibi, biraz kaşımak Siyonist belanın savuşturulması için fazla bile gelebilir.

Biz Türklere yakışan dik durmak, pek durmak, her alanda , birlik ve beraberliğimizi koruyup güçlendirmektir. Bir de aralıksız olarak ,çıldırmışçasına kuvvet hazırlamak, var olanlarla yetinmemektir.

Bir de Türkün geleceği için büyük özverilerde bulunanların, ortamlardan etkilenmemeleri, ortam şartlarıma müdahalede bulunmaları gerek! Endişelerini devletimizin ilgili organlarına iletmelerinin zorunluluk olduğunu unutmamaları lazım.

Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, hiçbir ortam şartlarından etkilenmeden, bazen ağır cana, bazen de sağır cana,  heyecanlanmadan yoluna devam eden tüm yurt severlerin üzerine olsun vesselam.

 


[1] ABD Büyükelçisi Barrack Konuştu: “Süre Doldu, İsrail’in Yeniden Tanımlanması Gerekiyor, Bunun Anahtarı Türkiye”

[2] https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/turkiye-icin-en-iyi-sistem-osmanli-millet-sistemidir-abd-ankara-buyukelcisi-barracktan-ovgu-dolu-sozler-1128249

[3] Ümit Özdağ, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın “Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir” açıklamasına karşılık şu yanıtı vermiştir:  “Bu modeli bir tek şartla kabul ederiz. 1683 Viyana Kuşatması önündeki sınırlarımıza hemen geri döneceksek.” Bu açıklama, Özdağ’ın Barrack’ın önerisine ironik bir şekilde yaklaştığını ve Osmanlı millet sisteminin uygulanabilirliğini, Osmanlı’nın 1683’teki Viyana Kuşatması dönemindeki geniş sınırlarına geri dönülmesi gibi gerçekçi olmayan bir şartla bağdaştırdığını gösteriyor. (haberiniz.com.tr)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!