7 Haziran seçimleri sonuçları itibarı ile zor bir dönemi aşılmaz bariyerlerle ördü.
Bölücülük, terör, hırsızlık, yolsuzluk ve Cumhuriyet değerleriyle kavgasıyla anılan “blok” yüzde 54 ile temsil hakkıyla çıktı seçimlerden!
Türk Milleti yaşanan vahim gelişmelerin gerisinde kalmış, ufak bir silkelemeden öte gidemeyecek bir değişim tablosu oluşmuştu.
*
Koalisyon gerekiyordu bu sefer hükümet kurulabilmesi için. Ancak iki yapıdan birini kaçınılmaz olarak kabullenmek şartıyla!..
Sanılmasın ki sadece HDP veya AKP!..
Bir yanda İmralı’da yatan cani başı Öcalan’ın iki dudağı arasında bir yapı, diğer yanda her geçen gün tüm gelişmelerin ve uygulamaların merkezine kendi konumunu koyma kavgasında sembolleşen, şaibeleriyle ayyuka çıkan, tüm kurum ve kuruluşları süratle “tekleştiren” Beştepe’de ki Saray sahibinin iki dudağı arasındaki yapı.
*
Ya İmralı, ya Beştepe! İkisinden biri mecburi ortak alınacaktı.
*
Devlet Bahçeli bu acı gerçeği daha sonuçlar henüz belli olurken ortaya koymuş ve “Millet” seçeneğini kuvvetli bir ifadeyle gündeme taşımıştı.
Saptırıldı haliyle, her zamanki gibi. Yetmedi;
İmralı ve Kandilin boyunduruğundaki HDP “ortak” olarak telkin edildi çoğu odaklarca pişkince.
Yemedi!
Bu sefer İmralı canisini devletin masasında barış lideri kılan, şahadetle ihaneti denk tutan, Güneydoğuyu teröristlere terk eden, “soruşturulamayanlarıyla” ünlenen tahakküm “ortak” yapılmak istendi.
Türk Milletinin yegâne umudu Milliyetçi Hareket bu dayatmalara aldırış etmeden meydan okuyacaktı her zaman ki gibi!..
*
Bu arada;
Atatürk’ün kurduğu partiyi sorarsanız, her iki yapıya da gülücükler dağıtmaktan çekinmezken, 35 gün çocuk gibi avutulup, yola bırakılıverdi.
*
Nihayetinde!
Milliyetçi Hareketin Lideri Dr. Devlet Bahçeli kilidi çözdü.
Oyunu bozdu.
Ne bölücüyle, ne bölenle birlikte olmayacağını ilan etti.
*
Bugün HDP Eşbaşkanı Demirtaş’a kin kusan iktidarın, Katil Öcalan’ı kendi arkalarında gösterip, “bunları sopayla kovalar” diyebilecek kadar pervasızca meşruluktan çıkanlar olduğunu görmezden gelmek mümkün müdür!
Habur’u, Dolmabahçe’yi hatırlamamak mümkün müdür!
Bugün Varto’da ilan edilen sokağa çıkma yasağını Devlet mi, PKK’mı koydu tartışmalarını yaşamanın rezaletini hissetmemek mümkün mü?..
*
Hırslarıyla bu memleketin nimetlerini sömürenleri düşünürken!
Torunlarının bir kısmını evlatlık vermek zorunda kalmış, yetim büyümüş, yetim büyütmüş şehit dedesinin; toplanan şehit yardımını, yırtık ayakkabı ve yamalı elbisesi ile selam durarak “yetim çocuklara eğitimleri için bağışlıyorum” haykırışını, yüreklerde hissetmemek mümkün mü?..
Sarsılıp ağlamamak mümkün mü?
3 Dönemdir Milletvekili maaşlarını, şehit çocuklarına bağışlayan Devlet Beyin; bu memleketin gerçek sahiplerini, varoluş nimetlerini yüreğinde taşımaması mümkün mü?..
….!
Kahpe Oyun senin ve istikbalin için bozuldu.
Şimdi söz senin Türk Milleti!..