Millet olmaktan yığın olma yoluna canhıraş bir gidişin, suskun yolcularıyız.
Gün geçmiyor ki yeni bir yıkım, yeni bir çöküş, köklü bir çürüme yaşamayalım. Gayrimeşrulukların sıradanlaşıp, hayatımızın değişmez parçası olup, insanlığımızı rehin aldığı iğrençlikler iklimindeyiz.
***
Kayseri bu defa sarsılan!..
Lise öğrencisi 18 yaşındaki Buse uğradığı tecavüz sonrası intihar ediyor. Tecavüz eden okuldan öğretmeni!..
Okul idaresine çıkıp anlatıyor. Yöneticiler “bakarız, hallederiz, bir hal yolu buluruz” sözleriyle oyalayıp ilgisiz kalırken, tecavüzcü elini kolunu sallayarak gezmektedir…
Dayanamayan Buse, “kaldıramıyorum” diyerek canına kıyar.
*
Okulun öğretmeni iğrenç bir şekilde öğrencisine saldırırken, okul yönetimi olayı öğrendiğinde aynı iğrençlikle olayı kapatma telaşına girmiş, “güya okul ve şahsi itibarlarını kollama” rezilliği peşinde koşar durumdadır!..
***
Van ilimiz sarsılıyor yine, aynı zaman diliminde! İhanetle!..
Ankara’nın kalbinde canlı bomba olarak katliam yapan 29 insanımızın katili terörist için Van ilimizde taziye çadırı kuruluyor.
Bölücü örgüt paçavralarıyla süslenen çadırda; Belediye Başkanı taziyeleri kabul ederken, katılan bir milletvekili “halkımız için kendini feda etti” sözleriyle alçaklıklarını bir adım ileri taşıyabiliyor.
*
Ülkemizi kana bulayan caniler, hiç çekinmeden, hiç korkmadan, hiçbir müdahale görmeden, pervasızca, ülkemizin bağrında ihaneti kutsama törenlerine girişebilir durumdadır.
Daha vahim olanı, ihaneti meşru kılıp, her türlü altyapıyı bölücü cinayet şebekesine peşkeş çekenler, şımarttığı bu bölücü canilerin pervasızlığına, “bak gördünüz mü” sataşmalarıyla sözde operasyonla, oy devşiriciliğine soyunabilmektedir.
***
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milletiyle tarihinin en ağır dönemini yaşamaktadır.
Kayseri ve Van’da yaşanılanlar, dünün devamı, yarının öncüsü hezeyanlardan sadece ikisidir…
Münferit değil, bütünün parçalarıdır.
Dikkat çekmeyecek, ilgi oluşturmayacak kadar alışılmış, kabullenilmiştir.
Kuşatmalar, vurgunlar dönemi alabildiğince hüküm sürmektedir.
Güç; yıkım taşeronlarının uhdesinde toplanmış, karşı koyma melekeleri dumura uğratılmıştır.
Milli benlik esaret altına alınırken, insanlığımız belirleyici olmaktan çok uzaktır.
***
Hâl bu!
Gidiş vahimdir.
Gidilen yol üzere kurtuluş imkânsızdır.
Bedel mutlaktır…
Öyle veya böyle!..