Arslan Küçükyıldız
Arslan Küçükyıldız

“Seçimden Sonra” Geldi

Yılbaşında Ortadoğu’nun şekillendirilmesine dikkat çekmiş, seçim öncesinde de seçime doğru Suriye’deki olayların Türkiye’ye sıçratılacağını söylemiştik.
Hadiseler maalesef bizi haklı çıkardı. Türkiye süratle Balkanlar gibi, Arap Dünyası gibi parçalanma yolunda ilerliyor. Bunun önündeki en büyük engel de seçimlerde ABD ve AB’nin istediği gibi bir sonucun çıkmaması idi. Maalesef böyle bir sonuç da çıkmamıştır. Yani MHP tek başına iktidar olamamıştır. AKP oylarında yüzde bir iki puanlık bir ilerleme olmuş, CHP yüzde yedi-sekiz oyunu arttırmış, MHP yüzde 13 civarında bir oy alabilmiştir.
Bunun sebeplerinin araştırılması ayrı bir konu olsa da şunu söylemek lazım; millet, önüne doğru dürüst bir seçenek konulamadığı için yine gitmiş, “Ellerim kırılsın!” diyeceğini bile bile gidip AKP’ye oy vermiştir. Bunda AKP’nin ciddi hiçbir temele dayanmayan, rant amaçlı projelerinin, atmasyonlarının, yalanlarının, son dakika tayinlerinin, ücret artırmalarının, külhanbeyliklerinin çok önemli bir rolü vardır. Millet inanmasa bile doğru olmasını ümit ettiği konularda AKP’ye bir şans daha verme lüzumunu hissetmiştir. CHP’yi bir seçenek olarak görmemiş, bunda CHP’nin “Adaylarımız arasında PKK’lılar da var” beyanları, Kürtçülüğe pirim veren üsluplarının rolü büyüktür. MHP’ye çok büyük oy kaybettiren kaset meselesi AKP’nin ekmeğine yağ sürmüştür. Millet, sevdiklerine bunu yakıştıramamış ve düşmanlarımla ben uğraşırım, dostlarımı sen koru diyerek, MHP’yi ve Ülkücüleri Allah’a havale etmiştir.
Hep şunu söylüyorum: Bir memleketi idare etmek isteyen yabancı bir güç iseniz, o memleketin iktidarına, muhalefetine, iktidarın ve muhalefetin muhalefet kanatlarına yumurtalar yerleştirip, vakti gelince bunları kullanmak zorundasınız. Düşmanlarımız da bunu yapıyorlar. Cumhuriyetin ilk dönemlerinden beri Türkiye’yi adım adım kendi istedikleri istikamete götürüyorlar. Ülkemizin başındaki yöneticiler de ya ana muhalefetten korkularına, ya kendi muhalefetlerinden korkularına, yahut da para-pul, kadın-kız aşkına onların dümen suyunda yürüyorlar. Kendilerini yöneten yabancıların istediklerini yapma yolunda bir tıkanıklılık mı var, muhalefetler sağ olsun. Onlardan da bir sonuç çıkmazsa bir diğeri getirilip milletin başına konduruluveriyor. İktidar sıkışıp bir kanun geçirtemeyecek olsa o kanunu muhalefet teklif ediveriyor. Bu nerden çıktı derken bakmışsınız yine yabancıların istediği oluyor. Şu bir gerçek ki her iktidar Türkiye’yi biraz daha sömürgecilerin kucağına sürüklüyor: İster ihanetten, ister gafletten olsun bunun böyle olduğunu herkes görüyor. Şimdi ne olacak?
Ne olacağı yok. Eski tas eski hamam. Türkiye’nin parçalanmasına karar verilmiştir. İktidar kim olursa olsun, bu yönde politikalar devam edecektir. AKP ile BDP’nin işbirliği yapması beklenmelidir. Türkler gittikçe azınlık muamelesiyle karşı karşıya kalacaktır. Diğer partilerin ne yapacaklarını bilemem. MHP’nin de yapacağı bir şey yoktur. Çünkü yabancı istihbaratlarla birlikte çalışan yerli istihbarat grupları MHP üzerinde ciddi bir operasyon düzenlemiştir. Seçim sonuçlarına bakarak bunun kimlerin işine yaradığından hareketle faillerinin kim olduğunu da söyleyebiliriz. Bu operasyon halen yarımdır. Seçim sonrası bu operasyonlar sonuçlandırılacaktır. Şimdi Devlet Bey’den hesap sorulacak, yerine de yine kurdun ağzını bağlamaya memur biri getirilecektir. Bir süre sonra bunu bir ümit ışığı olarak gören ülkücüler de hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Bu fasit daireden kurtuluşun tek yolu çok iyi yetiştirilmiş ülkücü kadrolardan geçmektedir. Her Türk ailesi çocuğunu olabildiğince Türk Kültürü ile donatarak en iyi mesleklerde söz sahibi olacak şekilde yetiştirmelidir. Şu veya bu merkezlerin ülkücülerin yakasını bırakması ancak bu surette mümkündür. İlgilenilmezse MHP içinde okyanus ötesiyle ilişkileri olanlar kazanır. Ama Türk milleti kaybeder. Meselelerine, ülkücülerine sahip çıkmadığı sürece kaybeder.
Türkiye’yi Amerikan güdümündeki Fettoşların idaresine verenler yalnızca menfaatperest yöneticiler değil, her Türk ferdi bundan mesuldür. Ülkücülerin hiç mi kabahati yoktur; Elbette vardır. Partilerine dadanan asalaklara göz yummuş, siyaseti sevmedikleri için uzak durmuşlardır. Şimdi siyasetin Türk Milletine göre düzenlenmesinin zamanıdır. Partiye sahip çıkma zamanıdır.
Ey ülkücü, partine sahip çık. Her hesap soranı da temiz belleme!
Suriye sınırından gelen tehlike, Suriye’den gelmiyor. ABD’den, İngiltere’den, Fransa’dan, Almanya’dan, Rusya’dan, Yunanistan’dan geliyor. Sen sahip çıkmazsan Türkiye’nin geleceği çok karanlık olacak.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!