Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve kadrosunun belirleneceği, önümüzdeki dönemlerin program ve hedeflerinin şekillendirileceği kurultay, Türk Milleti için zaman ve gelişmeler itibarı ile özel bir anlam taşımaktadır. Böylesi bir ağırlığın merkezinde gazeteci ve yazarlarımızın yapıcı ve ufuk üzere değerlendirmeleri kesinlikle çok önemlidir. Siyasi tüm kademelerin sergilediği yüksek anlayış bizleri gururlandırırken, maalesef yazılı ve görsel alanda kimi zaman tırmalayıcı gelişmeler olabilmektedir. Kimi haber ve yazılar, ne yazık ki hakkaniyetten uzak, mantık dışı, zihin bulandırmak üzere, seviye kaybetmekten başka bir özellik taşımayan konumdadır.
Merhum Ahmet Hamdi Tanpınar, “eleştiri her şeyden önce bir sistemdir” der. Bu anlamda üslup ve mantık merkezli bir çerçeve ihmal edilemez. Hedef ve niyet esas alındığında ise; “eleştiri her şeyden önce bir onur, şeref ve erdem meselesidir.”
Doğru gördüğü, iyi bulduğu, kendinden öte idealleri esas alır dediği, bahse konu alanın hakkını teslim edebileceğine inandığı, değer ve isimleri eksikleri ile birlikte ifade edebilme basiretini her sorumluluk sahibi insan gösterebilmelidir.
Sadece hedef aldığı kişi ve kurumları kötüleme karalama aşağılama üzerine üretildiği belli olan yazılar, hedef aldığı yeri değil, ancak yazanını aşağılar konuma düşürmektedir.
Şahsi ikbal-hırs-rövanş-yaranma duyguları ile bir hesap-kitap üzerine, asılsız – kurgu hezeyanlarla, hakaret özelliği taşıyan ucube haber ve yazılar “eleştiri” kabul edilemeyecek kadar sarihtir.
Son zamanlarda kimi haber ve yazılarda; kaynağı belirsiz, isimler meçhul, şahitten yoksun, ispattan uzak değerlendirmeler bir “çukur hüviyeti” ifade edebilir durumdadır.
“Söylentilere göre, aldığım duyumlara göre, Yolda rastladığım adamın dediğine göre,” gibi mesnetsiz muğlâk, asılsız ithamlar artarak devam etmektedir. “Efendim bunu şunun için yapıyor, onu bunun için çağırdı, falanca filancayı aramış, şöyle dediyse, böyledir de ondan” gibi niyet okuyuculuğu had safhada. İstediği gelirse her şey muhteşem, diğeri kazanırsa her şey bitermiş gibi hezeyanlara sıkça rastlanır oldu.
Öncelikle bu zavallılığa itibar edenlerin şunu bilmesi gerekir ki, bir kişi veya kadroyu hakaret ederek, kötüleyerek, kendi taraf olduğu kişiyi yükseltmek isteyen hüsrana uğrayacaktır.
Hele birde dışarıdan ahkâm kesenler yok mu, iğrenmemek mümkün değil. Hasbelkader geçmiş zaman dilimlerinde Ülkücü Harekete yakın görünmüş, sonrasında yemlenildiği yerlere tabi olma hünerlerini göstererek yer kazanmış olanlar, yine sahne almak gayretinde. Ahkâm kesmekteler…
Ellerindeki silah ise tekraren, karalama, iftira ve hakaret.
Kendi çürümüşlüklerine fazlaca girmeye gerek yok, çünkü Ülkücüler nezdinde zaten yoklar.
Türk Milliyetçileri; yıllardır ülke meselelerini dert edinmiş, tüm birikimini siyasetin işleyişi üzerine yoğunlaştırmış olması yönü ile bu zavallıların yönlendirme isteklerinden etkilenmeyecek kadar şahsiyet sahibidirler. Aynı zamanda bu girişimlerden son derece rahatsız olduğunu da her anlamda ifade etmektedir.
Ülkücüler; samimi niyetlerle, ilmi değerlendirmelere, ufuk üzere düşüncelere, sağlıklı durum tahlillerine, ihlâslı önerilere, yapıcı zaaf tespitlerine son derece açık ve ilgili olarak zihni fırtınaları yaşıyor durumdadır.
Burada memleketimiz, ülkümüz, sevdamız üzerine düşüncelerimizi paylaştığımız Haberiniz. com’a değinmeden geçemeyeceğim. Türk Milliyetçiliğine ilgi merkezinde olan tüm gazete, tv, haber siteleri içerisinde özel bir ilgi alanı oluşturması gözlerden kaçmayacak seviyeye ulaşmıştır. Kurultay dönemince ilmi değerlendirmelerin, sağlıklı ve tarafsız tespitlerin, istikbal üzere ufuk huzmelerinin, üretilmesi gereken değerlerin, kucaklanması gereken yeni alanların tarifi ve inşası üzerine özel bir sorumluluk almıştır. Bu hali ile müstesna bir konum elde etmiştir. Birçok yerde kısır çekişme ve didişme zaviyesinde kalan süreci en sağlıklı yaşayan Haberiniz.com ailesidir. Tüm yönetim ve yazar kadrosu ile emek verenlerine, Saygıdeğer Feridun Yıldız nezdinde sonsuz minnet duygularımı ifade etmek isterim.
***
MHP üst kurul delegelerinin etrafı ile birlikte odaklandıkları husus; lider, kadrosu, programları üzerine en ideal olanı gerçekleştirme arzusudur. Seçilen seçilmeyen tüm değerlerimizin tüketilmemesi için azami gayreti gösterecek kabiliyet ve idraktedir.
Türk Milliyetçiliği Hareketinin 4 Kasımda gerçekleşecek Büyük Kurultayına yaklaşırken;
- Sağlıklı işleyen il kongreleri dönemi. (Bazı yerlerde ufak tenkitleri ifade etmek kaydı ile)
- Birlik ve beraberliğimizi esas alır uygulamalarla Teşkilatımızın tüm kademelerinin başarısı.
- Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçelinin ortaya koyduğu birlik merkezli sıcak mesajlar ve Sayın Koray Aydın, Sayın Musavvat Dervişoğlu, Sayın Ahmet Çakar, Sayın Seyfi Şahin, Sayın İ.Hakkı Küpçü, Sayın Mesut Türker, Sayın Nuran Karakan gibi değerlerimizin davranışlarının oluşturduğu olgunluk ve seviye, milliyetçileri gururlandırırken, tüm Türkiye’nin de takdirlerini kazanmaktadır.
- Türkiye’nin tüm illerinde kurultay üzerine istişare ve değerlendirmelerin kalıcı eserler bırakacak derinlikte oluşu, Türk Milliyetçilerinin büyük kazanımlarıdır.
Kurultayda yenilen muhakkak olacak, kaybeden asla olmayacaktır…
Kaybedenler sadece; kurultaya giden yolu kirletmeyi seçenler olacaktır.
Kaybedenler sadece; iftira, karalama, kötüleme üzerinden sonuç alma gayretinde olanlardır.
Kaybedenler sadece; taraf oldukları kişiye rağmen, karşı gördükleri kişi ve kurumları yıpratma derdine düşmüş olanlardır.
Kaybedenler sadece; şahsi hesap peşinde sürüklenen, karanlık mecralara savrulanlardır.
Kaybedenler sadece; bu kutlu hareketin ahlak, ilim, irfan anlayışından uzak davrananlar olacaktır.