Avukat Mehmet Bacaksız tarafından yazılan bu makale, İsrail’in pervasız davranışlarının ardındaki sebepleri araştırmaktadır. Yazar, İsrail’in özellikle 7 Ekim 2024’ten sonra artan pervasızlığının iki temel faktöre dayandığını öne sürmektedir. Bu faktörlerden ilki, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da siyaset, medya ve ekonomi üzerinde tartışmasız bir hakimiyet kuran son derece etkili Yahudi Sermayesi (Yahudi Lobisi)’dir. İkinci ana sebep ise, ABD’deki güçlü Evanjelizm Hareketi olup, bu dini hareketin mensupları, kendilerini Hristiyan Siyonistleri olarak tanımlayarak, Armageddon ve bin yıllık Yahudi Egemenliği inançları nedeniyle İsrail’e sınırsız destek vermektedirler. Yazar, bu iki gücün işbirliği ve muazzam etkisi nedeniyle ABD başkanlarının İsrail’e yardım etmek zorunda kaldığını ve bu gerçeklerin dikkate alınarak bir politika geliştirilmesi gerektiğini savunmaktadır.
İsrail, daha önce de pervasız davranıyordu. 7 Ekim 2024 tarihinden bu yana daha da pervasızlaştı. Pervasızlığı zirve noktasına ulaştı. Pervasızlığının azalmadan belki daha da artarak devam edeceği anlaşılıyor. İsrail, bir şeylere o kadar çok güveniyor ki böyle pervasız davranabiliyor. Bu yazıda İsrail’in son derece pervasız olmasının sebeplerini inceleyeceğim.
İsrail’in son derece pervasız olmasının sebeplerini 2 başlık halinde incelemek gerekir. Şöyle ki;
1- ABD ve Avrupa’da son derece etkili olan Yahudi Sermayesi: ABD ve Avrupa’da son derece etkili olan çok güçlü Yahudi Sermayesi mevcuttur. Öyle ki, ABD ve Avrupa’da büyük şirketlerin, büyük bankaların önemli bir kısmının sermayeleri ya tamamıyla Yahudiler’e aittir ya da şirket ve banka hisselerinin çoğunluğu Yahudiler’in elindedir. Yahudi Sermayesi bu ekonomik gücü sayesinde medya, siyaset vb. pek çok alanda tartışmasız bir hakimiyet kurmuştur. Yahudi Sermayesinin gücü ABD’de Avrupa’ya göre çok daha fazladır. ABD’deki Yahudi Sermayesi, genellikle Yahudi Lobisi olarak isimlendirilir. ABD’de Yahudi nüfusu %1,4 oranında olmasına rağmen ABD’li dolar milyarderlerinin %50’si Yahudi’dir. Medyanın yarısından fazlası Yahudi Sermayesinin elindedir. Gene, büyük şirketlerin büyük bankaların önemli bir kısmı Yahudiler’in elindedir. Yahudi Lobisi, bu gücü sayesinde Amerikan Devleti’ne çok güçlü bir şekilde yerleşmiştir. ABD Dış İşleri Bakanlığı’nda Yahudiler çok güçlüdür. ABD’nin Türkiye’ye gönderdiği büyükelçilerin tamamı Yahudi’dir. Yahudi Lobisi, Amerikan siyasetinde de çok etkilidir. Başkanlığa aday olmak isteyenler Yahudi Lobisi ile iyi geçinmek zorundadırlar. Hiçbir aday Yahudi Lobisini karşısına alarak seçimi kazanamaz. ABD’de parti ayrımı fark etmeksizin Başkanlığa aday olmak isteyen herkes Yahudi Lobisi’nin desteğini almayı tercih eder. Yahudiler ABD Üniversitelerinde de çok etkindirler. ABD Üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin en az %40’ı Yahudi’dir.
2- ABD’de çok güçlü Evangelizm Hareketi: Evangelizm Hareketi, temeli Protestanlığa dayanan, 18. Yüzyılda Britanya’da ortaya çıkan, ancak ABD’de gelişip güçlenen ve yaşanan dini bir harekettir. Evangelistler, kendilerini Hristiyan olarak takdim etseler de klasik Hristiyan anlayışlarından çok farklı fikir ve inanışlara sahiptirler. Evangelizmin temelinde ahret inancı vardır. Evangelizm inancına göre Tanrı, Yahudileri seçkin ırk olarak yaratmıştır. Yahudilerin dünyaya egemen olmaları için ilahi bir plan hazırlamıştır. Evangelistler, Tanırının hazırladığı bu plan için Yahudilere destek olacaklar, bu desteğin karşılığında Cenneti kazanacaklardır. Yani, dünya saadeti Yahudilerin, ahret saadeti ise Evangelistlerin olacaktır. Evangelizm inancına göre kıyametin erken kopması için Tanrı’yı kıyamete zorlamak gerekmektedir. Bunun için dünyada çok büyük kötülükler yaşanmalıdır. Tanrı’yı kızdıracak her türlü kötülük işlenmeli ve böylece de Tanrı kıyameti bir an önce kopartmalıdır. Kıyametin erken kopması önemlidir. Kıyamet kopunca, Tanrı Mesih’i gönderecek. Mesih geldiğinde Yahudiler ve Evangelistler bir tarafta, diğer din mensupları ise öbür tarafta yer alacaklardır. İki taraf arasnda Armagedon isimli Kıyamet Savaşı başlayacak ve Yahudiler bu savaşı kazanacaklardır. Böylelikle bin yıl sürecek bir Yahudi Egemenliği Dönemi başlayacaktır. Bu döneme Tanrı Kırallığı Dönemi de denilmektedir.
Yukarıda açıkladığımız inançları sebebiyle Evangelistler Siyonist Yahudiler’e her türlü yardım ve desteği vermektedirler. Bu nedenle, Evangelistlere Hristiyan Siyonistler denilmektedir.
Evangelistler ABD’de çok ama çok güçlenmişlerdir. Evangelistlerin bu kadar gelişip güçlenmesinde Yahudi Lobisi’nin ve Yahudi Hahamların çok büyük desteği vardır. 2016 yılında ABD’de 100 milyon civarında Evangelist yaşamakta iken günümüzde bu nüfus daha da artmıştır. Evangelistlerin gücü sadece sayılarından gelmemektedir. Evangelistler, özellikle medyada ve kilise yapılanmasında çok güçlüdürler. ABD’deki kiliselerin büyük çoğunluğu Evangelist Kiliselerdir. Evangelistler, elbette ekonomi ve siyasette de çok güçlüdürler. Evangelistlerle, Yahudi Lobisi her zaman işbirliği halindedir.
Evangelistlerin muazzam gücü ve Yahudi Lobisiyle yaptıkları işbirliği nedeniyle ABD Başkanları her zaman İsrail’e yardımcı olmak durumundadırlar. Bunun aksini düşünmek mümkün değildir. ABD Başkanı Truman,1948 yılında İsrail’in kurulmasını tüm gücüyle desteklemiştir. ABD Başkanlarından Johnson ve Nixon, Evangelistlerin ve Yahudi Lobisinin tüm isteklerini yerine getirmiş, bu çerçevede İsrail’e her türlü desteği vermiştir. ABD Başkanlarından Jimmy Carter , Ronald Reagan ve George W Bush Evangelist olduklarını açıklamaktan çekinmemişlerdir. ABD Başkanlık seçimlerinde adaylar, kendileri Evangelist olmasalar dahi Evangelistleri ve Yahudi Lobisini dikkate almak zorundadırlar. Evangelistleri ve Yahudi Lobisini dikkate almayan hiçbir aday seçimi kazanamayacağı gibi seçimi kazanmış hiçbir başkan Evangelistlerin ve Yahudi Lobisinin tüm isteklerini yerine getirmek, İsrail’e her türlü desteği vermek zorundadır. Bunun aksini yapmak isteyen hiçbir başkan görevde kalamaz.
İsrail, hem Yahudi Lobisi’nin hem de Evangelistlerin sınırsız desteği sebebiyle pervasız davranmaktadır. “Bundan dolayı durumu kabullenelim. İsrail ve ABD ile iy geçinelim.” demiyorum. Demek istiyorum ki, Yahudi Lobisi’nin ve Evangelistlerin gücünü ve etkisini düşünerek, ona göre politika geliştirelim. Ekonomik, siyasi, askeri vs. her türlü hazırlığımızı bu gerçekleri dikkate alarak yapalım. Çünkü, sloganlarla, hamasi söylemlerle ne İsrail’i pasifize etmek ne de ABD’yi İsrail’e destek vermekten vazgeçirmek mümkün değildir.