20 Eylül , bir gün sonra 21 Eylül, yani günün gece ile aynı olduğu zaman dilimi. Çok kısa da olsa, sadece zamanla kısıtlı da olsa eşitlenmek en azından O hissi solumak güzel bir şey… Kimsenin hakkının kimseye gitmediği, hak edene hakkının teslim edildiği ; ne yüce dinimiz ne de ideolojiler alet edilerek haksızlıkların yapılmadığı günler gelir mi bilinmez ama hiç kimse de en azından 21 Eylül’ ün dengesinden bizleri mahrûm edemez… Merhabalar, sevgili dostlarım nasılsınız. İnanın ki her iyiyim diyenle bende biraz daha güç kazanıyorum…
Meşhur bir laf vardır. Hani, ” Garp Cephesin de yeni bir şey yok ” denir ya , işte memleket açısından da durum aynen öyle. Yeni bir şey olmadığı gibi, olumsuzluklar , dozajı yükselmiş olarak karşımıza dikiliyor… Mesela, bir zamanların ” Okullar olmadaydı, şu Marif’i ne güzel yönetirdim” diyen Milli Eğitim Bakanının çağdaşıda ” Belimizi büken Öğretmen maaşları ” diyerek ceddine rahmet okutmaktan geri kalmıyor… Bir gün, ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ e soruyorlar…” Efendim, Milletvekili maaşlarını ne kadar yapalım” diye. Gazi’ nin verdiği cevap şu anki garibe tam da cevap teşkil edecek şekilde… “Öğretmen maaşını geçmesin ” işte aradaki vizyon farkı… Değişen bir şey yok dedik ya, şımarık Damat’ ta geri kalır mı , O’ da pastadan payını hemen aldı…2021′ de % 5 in üzerinde büyümeden bahsetti. Yarın ” Kasım, Aralıktan; Ocak, Aralıktan; Şubatta, Ocaktan iyi olacak” derse çember tamamlanmış olur, bizde beyanat klasizminden ayrı kalmamış kopmamış oluruz… Hem rakamlar elinizde, nasıl istersek kafamıza göre oluşmuyorlar mı… Ulusoylu Damat’ ta %5 diyeceğine %15 dese kim ne diyebilir , Ağa’ nın eli tutulmaz ki… Diyorum da inanmıyor gene yüzüme şüpheyle bakıyorsunuz… Garp Cephesi hakikaten aynı… İnşAllah RTE nin görev süresi dolduktan sonra , başımıza gececek olan Emine Hanımefendi’ler de eski minval üzre tam gaz… İdlib’ de yaptırdığı konutlardan sonra, Suriye’ li bir çocuğa sahip çıkışıyla gündeme oturdu. Kavmine fayda da hiç bir fırsatı kaçırmayan Hanımefendi’ mizin bir gün muadili Türk’ leri de hatırlayacağından, eminiz… Ama hakikaten yakışır. Düşünebiliyormusunuz, Hanımefendi CB olmuş , o pahalı ve zevk akan aksesuarlarıyla bile ortalığı kasıp kavurur. Avrupa’ da imaj patlaması yaparız… Fransa hemen saf değiştirir, gemi ve uçaklarını da anında Doğu Akdeniz’den çeker… Ne güzel bir rüyâ , insanın hiç uyanmaması geliyor… Hanımefendi’ miz , geçenler de Bodrum- Torba’ ya gittiler. Caretta Caretta ‘ların salınma etkinliklerine katıldılar… O ne muhteşem konvoydu 46 sayan var 50 sayan var… Şimdiden Koca’ sını zorlar hale gelmiş… Yarın Emr- i Görev tecelli ettiğinde fersah fersah geçeceğinin de sinyallerini verdi…
Dilimizde bir söz vardır. “Allah düşmanın bile akıllısını versin ” diye. İşte toy Macron’ da öyle. ” Şecaat arz ederken sirkatin söyler ” gibi , öyle bir laf etti ki, bizi mecburen RTE etrafında kenetledi… Ey Geri zekalı Macron. Biz de , aklıbaşında, beyni kiralık olmayan kesim olarak , bu zata karşıyız. Yaptığı hiç bir şeyi doğru bulmuyoruz. İlk fırsatta da , iktidarı elinden almayı planlıyoruz. Yalnız , Sen ve senin gibiler müsaade ederlerse… Lütfen , bizim iç politika sınırlarını zorlamayın… Dışpolitika da her şeye karar verme hakkını zaten uhdeniz de bulunduruyorsunuz… Sanki bizim yanımızdaymış gibi , yaptığınız sahte manevraların hepsinin farkındayız…ABD ile birlikte yazdığınız ve sahnelediğiniz oyunun üzeri henüz küllenmedi. Libya açıklarında ki bir geminizi bile bile tehdit sınırlarına sokup , hem Baltık Projesinde ki ” Veto ” muzu kırdınız hem de PKK- PYD yi bize de tanıttınız… Sizin için ; her ne derseniz diyin RTE nin vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Bunun gereğini de her an yapıyorsunuz, yalnız bizi aptal yerine koymayın. Bu Memleket’ te , O tür adam çok ama bizleri hariç tutun, mevcudun , yettiği zaten ortada… Haaaa. İlla , ” Siz Aptalsınız” diye dikte ettirecekseniz de boşuna zaman heba etmeyin , Damat , O işi adınıza yapıyor…Bu konuda siyasi tarihmize ibretlik anlar da nakşoluyor. RTE, ” Ey Makron gidicisin ” diyor. Evet, muhalif Lider Le Pen’ in , daha önde olduğu söyleniyor ama, unutulan bir şey var. Oralar ; çadır devleti haline getirdiğiniz, Ülkemizin şu durumundan çok farklı devletler… Onların, kim gelirse gelsin , belli bir politikaları var, kişiye veya saate göre değişen değil köklü davranış silsileleri mevcût. Le Pen’ de verdiği beyanatla , bu durumu teyit etti. Macron’ un , Akdeniz ( white sea) politikasını doğru bulduğunu açıkladı… Başka ibretlik bir olay da ” Ey Macron, Ben ,Sen’ in Baş’ ını daha çok ağrıtacağım” denmesi… Burada, Ben kelimesinin kullanılması işin gerçek boyutunu ortaya koyuyor. Dikkat edilirse Türk Milleti , denmiyor, Ben deniyor…RTE , lütfen yakamızdan düşün artık. Şahsi yaklaşımlarınıza, Türk Milletini alet etmeyin… Bir Millet’ in bütün kaderinin tek kişinin eline verilmesi ve bunun da O Millet’ in oylarıyla yaptırılması ne kadar acı..
Esas daha acı olanı. O Millet’ in durumu kavrayamaması… Binlerce defa “Uçacağız ” denilmesine rağmen ” Uçmağa ” gittiğini idrak edememesi… Her seferinde, hâli bir kenara bırakıp, lafa itibar etmesi… Bunun adına” Stockholm Sendromu mu denir yoksa Mazoşistlik mi denir taktirlerinize bırakıyorum…
Finalden önce gelelim son konumuza. Sadık okurlarım bilir. Zaman zaman bazı kişilere bazı sorular sorar cevabını beklerim… Bu yüzden konu sıcağı sıcağınayken devreye girip arzu edilen suni gündem takibine bulaşmadım… Vakti geldikçe diğerleri de gündeme gelir ama , şu an Canan devrede… Hep sormuşumdur… ” Sen Mustafa Kemal’ in Asker’imisin” diye… Canan ne mal olduğun ortaya çıktı…Pılını, pırtını, kaftanını neyin var neyin yoksa topla ve defol… Geçen seçim zamanı, problem çıkarıp, istifa edip, sonrada, herhalde bazı gizli görevlerini hatırlayarak geri dönen , ( Canlı Cenaze gibi )Canan Efendi için , Kripto AKP’ li ağası ne demişti. ” Seçimden sonra gereğini yapacağım”… Dersim’ li Bay Kemal , ne yaptın… Milleti uyuttun… Yeterin ulan… Sizle mi uğraşacağız… Millet İttifakinin , Cumhur ittifakini yakaladığı sıralar da böyle bir operasyon , zamanlama olarak bayağı manidar… Kendini bilmezler, şaşkınlar yumağı. Hiçbirinizin bir yerlerinde boncuk yok. O parti oy versekte vermesekte, Millet’ e mal olmuş, Mustafa Kemâl ATATÜRK ‘ ün Partisidir ve öyle de kalacaktır, gerisi de hikâyedir. Kıt beyinlerinize iyice sokun…
Ağzından köpükler salgılayarak, Ağa’ sından daha fazla Ağa’ cı olan Canlı Cenaze bu seferde bir meslek grubunu hedef aldı. O grubun siyasi görüşleri, bizimkiler ile çakışmayabilir ama bunun hiç önemi yoktur. Biz onların işlerine ve o işlerin neticelerine bakarız… Bana göre genelde iyi işler yapmışlardır… Bir kusurları, ilgili zatın , akıl sağlığı açısından ve tedavisi bakımından çaresiz kalışları. O kadar kusur Kadı kızında da olur…
Namüsait bütün şartlara rağmen, her nasıl oluyorsa halâ . Müslümanız… Bugün Safer Ay’ ının 2 si. Dün unuttum… Bu ayda Levhi Mahfuz’ dan 320 bin belâ, 1. Kat Sema’ya iner. Allah hepimizi korusun… Ben , bu ay süresince her gün 100 defa “Lâhavle Velâ Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Aziym ” diyorum… Sizlere de tavsiye ederim. Hiç bir zararı ve yan etkisi yok, yolda giderken bile yapabileceğiniz bir iş… Hepiniz Yüce Yatadan’ ıma emanetsiniz. Hoşçakalınız…
