Kime inanacağınız size kalmış ama ben bu konuda İsrail’in söylediklerini daha gerçekçi buluyorum. Şayet İran, fırlattığı füze ve dronlarla eş değer bir başarı yakalasaydı şu an ciddi bir çatışma başlamıştı. İran açısından ‘başarı’; İsrail açısından ise ‘can sıkıcı’ durum, İran’ın dediğini yapabileceğini göstermesi oldu. Şu an pek ses yok ama hamle sırası İsrail’e geçti. İlerleyen günlerde neler olacağını hep birlikte öğreneceğiz.
İran, arada bir yaptığı çıkışların bir seviye üstünü gerçekleştirerek İsrail’e dron ve balistik füzelerle saldırdı. Peki, neden?
İsrail, 1 Nisan’da Suriye’nin Şam kentindeki İran Büyükelçiliği’ni vurmuş ve 2’si general rütbesinde toplam 7 İranlı yetkiliyi öldürmüştü. İran da buna ‘cevap’ vereceğini bildirmiş ve 2 Nisan’da İsviçre’nin Tahran büyükelçisi aracılığıyla ABD’ye ‘İsrail hedeflerini vuracağım’ demişti. Yani sürpriz olmadı. Herkes teyakkuzdaydı ve hazırlıklar tamamdı.
İran’ın yüzlerce dron uçurduğunu ve bunların birkaç saat içerisinde İsrail’e ulaşacağı haberleri ajanslardan geçmeye başlayınca tüm dünya buraya dikkat kesildi. Irak’taki insanlar, kentlerinin üzerinden geçen İran dronlarını sosyal medyada paylaşmaya başladılar. Görüntülerde net biçimde uçan dronların Shahed 136 oldukları görülüyordu. 35 kg patlayıcı taşıyabilen bu araçlardan İran’ın ‘yüzlerce’ uçurduğu bildirilmeye başlandı.
Eğer savunma sanayi ile biraz ilgiliyseniz kamikaze dron olarak geliştirilen bu araçların İsrail için bir tehdit olmadığını bilirsiniz. Hatta muhtemelen Hamas’ın ateşlediği el yapımı roketler, İsrail için bu dronlardan daha da tehlikelidir. Bu dronlar bir rokete göre fazlasıyla yavaş uçar ve motor sesi çok fazladır. Yani fark edilmemesi bir mucizedir. Tek avantajı çok sayıda olmasıdır fakat İran’dan İsrail’e gelene kadar zaten birkaç ABD radarına takılarak müdahale edileceği de bilinir. Kaldı ki Arap ülkesi Ürdün, hava sahasını İsrail’e açtı ve dronları imha edeceğini açıkça dile getirdi.
Ama dron haberlerinin ve görüntülerinden bir süre sonra İran basını, balistik füzelerin de ateşlendiğini duyurdu. İşte bu ciddi bir tehditti. Hızlı ve ciddi bir vurucu güç olan bu füzelerin haberlerinden sonra İsrail bürokratları da dahil herkes sığınaklara girmeye başladı. Filistinliler ise sokaklara inerek kutlamalar yapmaya başladı. Ne oluyor ne bitiyor derken İran’ın Birleşmiş Milletler temsilcisi ‘saldırı amacına ulaştı’ diye ilginç bir açıklama yaptı! Daha 1 füze bile İsrail topraklarına düşmemişken yapılan bu açıklama İran’ın her zamanki çıkışlarından birini yaptığını doğruladı. Günün sonunda İsrail topraklarına çok az miktarda füze ve kamikaze dron düşerken İran, İsrail’in kaybının 100 civarında olduğunu açıkladı. İsrail ise ‘saldırı bitti sığınaklardan çıkabilirsiniz, rahat olun’ minvalinde bir açıklama yaparak günü kapattı… İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, İsrail’e düzenledikleri saldırının başarıyla sonuçlandığını iddia ederken, İsrail tarafı da ‘başarıyla engelledik’ diyordu.
Kime inanacağınız size kalmış ama ben bu konuda İsrail’in söylediklerini daha gerçekçi buluyorum. Şayet İran, fırlattığı füze ve dronlarla eş değer bir başarı yakalasaydı şu an ciddi bir çatışma başlamıştı. İran açısından ‘başarı’; İsrail açısından ise ‘can sıkıcı’ durum, İran’ın dediğini yapabileceğini göstermesi oldu. Şu an pek ses yok ama hamle sırası İsrail’e geçti. İlerleyen günlerde neler olacağını hep birlikte öğreneceğiz. Sağlıkla kalın.
