Bu makale, Mehmet Edip Ören tarafından yazılan ve çeşitli toplumsal ve siyasi meselelere değinen bir dizi düşünceyi özetlemektedir. Yazar, MHP ve Ülkü Ocakları’nın mevcut durumundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “bozkurt işareti yapmanın ruhsata bağlanması” gerektiğini savunuyor ve bu sembolün yanlış kişilerce kullanılmasından şikayet ediyor. Ayrıca, emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve hükümetin bu konudaki tutumunu eleştirerek, paraları çarçur edenlerden hesap sorulması çağrısında bulunuyor. Metin, son olarak CHP’nin Kurultay iptal davası ve parti içindeki “kripto” olarak nitelendirdiği Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu gibi figürlerin siyasi hamlelerini ve hesap vermeleri gerektiğini düşündüğü konuları değerlendiriyor.
Bugün, matemin arifesi. Yarın, kendiliğinden toplanan milyonlar, o yüce kabre akın edecek. Başımızı, önümüzden kaldıracak yüzümüz var mı? “Ben, ülkeyi bu hale getirin diye mi kurtardım?”, diye bir ses duysanız, ne yaparsınız? Acaba gene birilerine tezahürat yapan, bindirilmiş, beslenmiş kıtalar, şakşakçılar olacak mı? Hrkes kendine göre methiyeler düzecek mi? Ben, her zaman olduğu gibi içimden de olsa, ” “Yalancının” diyecek miyim? Üfff geçse de kurtulsak… Hepinize merhabalar. Türkiye birden büyüktür…
Sadece MHP değil, Ülkü Ocakları da tam bir işgal altında. Adının, uyuşturucu, darp, vs. olaylarla anılmasının hiçbir rahatsızlık yaratmaması çok üzücü. Bir zamanlar, ilim, irfan, yurtseverlik üzerine anılan, kitap okumayanın mahalle baskısına uğradığı, sürekli seminerlerin verildiği, bu kuruluş nasıl mevcut haline geldi anlamak çok zor. Buralarda yetişmiş ve hala sapına kadar Ülkücü olan bir neslin, ferdi olarak tekrar o günlere dönmenin özlemi içindeyim… Şu an Apo itinin, bozkurtları payesini alanlar, bu ite laf söyletmeyenler, kurucu önder diyenler, Aydın ilinde, gerçek Ülkücülerin, Zafer Partisi’nin standını bastı, yaraladıkları gencecik bir kardeşimizin resmi önünde, zafer naraları attılar. Üzücü olan bir şey, bozkurt işareti yapmalarıydı… Çok önceki bir yazımda bahsetmiştim, şimdi gene bir zaruret oluştu… Bozkurt işareti yapmak ruhsata bağlansın. Önüne gelen her çakalın kullanmasına müsaade edilmesin…
Verdikleri paraların, eser miktarda bile karşılığı alamayan emeklilerimize, yumuşak bakan aba altından sopa gösterebiliyor… Her ay maaşınızı alıyorsunuz, halimize şükredin, deniyor… Bu ülkede ne zaman gerçekten hesaplar sorulacak? Ölmüş de olsa, hayatta da olsa, paraları çar çur edenler hâkim karşısına çıkarılacak. Biz sizlere, mesela ben her ay olmak koşuluyla tam kırk sene yedi ay prim ödedim… Niye, emekli olunca rahat edeyim, diye. Peki siz bu paraları ne yaptınız, nerelerde batırdınız, hesabını vereceğinize, örtülü tehdit… Allah sizleri bildiği gibi yapsın. Bir de utanmadan, insanların çok yaşadığından şikâyet ediyorlar. Eyyy, yaş baklalar. Ömrü veren, miktarını ayarlayan, Allah’tır. Siz nasıl bir hadsizlikle bu duruma müdahale ediyorsunuz? Allah’ı, kime şikâyet ediyorsunuz, bre densizler? Geçtiğimiz günlerde, emeklilerin en rahat yaşadığı yerler listesi yayımlandı. Portekiz birinci sırada. Avusturya, vs sıralama aşağı doğru uzuyor. Türkiye nerede diye bakmayın , çünkü yok… İngiltere çare üretmeye uğraşıyor. Emeklileri, bilhassa kışın Türkiye’ye gelip, beş yıldızlı otellerde yaşıyor. Hükümet’leri, paralarını, Türkiye’ye yollamamak için çözüm arıyor. Peki bizde durum ne? Bayramında köyüne bile gidecek gücü, parası yok… Çocukları, veya atadan kalma bir evleri de olmasa sokakta kalacak, ser sefil olacak milyonlar var.
Yılan hikayesine dönen CHP’nin Kurultay iptal davası, kabak tadı vermeye başlamışken, geçtiğimiz haftalarda reddedilerek, tarih ve adlı çöplükteki yerini aldı. Olay, misyonunu tamamlayıp, kamuoyunu yeteri kadar meşgul ettikten sonra, yok olup gitti. Şimdi hesap vermesi gereken iki kişi var. Yoksa, iki kripto mu var demek lazım… Kart (KK) kripto ve Genç Kripto’nun halkın karşısına çıkarak kendilerini affettirmeleri ve de hesap vermeleri gerekiyor gerekiyor. Şu an iş başında görünen, Ekrem İmam’ı savunuyorum ayaklarında kendi reklamını yapan Küçük Kripto, bir şekilde paçayı kurtarır. Halkımız balık hafızalıdır. Kimsenin istemediği Hatay BB adayını, halka rağmen aday ilan etmesini çoğu garibim unutmuştur bile. İşte o kişi bunca işi başa getirendir. Hatay’da hatırı sayılır bir oyu olan TİP de, “Onu aday yapma, kimi yaparsan yap seni desteklerim” demesine rağmen, küçük kripto inatla bu zatı aday göstermiştir… Bence iş işten geçmeden hesabı sorulmalıdır… Gelelim, bu milletin 20 yılını çalan, Ekmelettin, Abdullah Gül ve kendi eksenindeki siyasetiyle AKP ye çersiz çöpsüz iktidar temin eden Kart Kripto (KK) Kemal Kılıç’a… Daha önce dediğim gibi, acil ve tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmelidir… Seçim süresince mütevazi görünümle, evinin mutfağından halka seslenen KK farklı arabalar ve muazzam seçim bürolarıyla kongre iptal sürecini izledi. Ne olursa olsun, Parti’nin başına geçmeye uğraştı. Bu değirmenin suyu nereden geldi… Bu da araştırılmalı…
Hadi iyisiniz, iyisiniz… Beş gün, kafanız kulağınız rahat, kıymetini bilin. Hepiniz Allah’a emanetsiniz. Hoşça kalınız…
