Bu alıntılar, Mehmet Özkendirci’nin “Şiirleme” adlı eserinden olup, hem güncel toplumsal durumu hem de şairin kişisel düşüncelerini yansıtmaktadır. Yazar, halkın çoğunluğunun zorlu ekonomik koşullarla mücadele ederken şiire olan ilginin azaldığını belirtiyor. Bu bağlamda, Emine Erdoğan’ın yaşam tarzı ve “şiir gibi yaşıyoruz” sözü, yazarın dikkatini çekerek bir karşıtlık oluşturuyor. Eserin büyük bir kısmı, hayat, zaman, yalnızlık ve aşk temalarını ele alan kısa, yoğun şiirlerden oluşmaktadır. Özkendirci, bu şiirleri okumaya vakti olmayanlar için yazdığını ve yazmanın kendisi için bir zorunluluk, hatta bir hastalık olduğunu ifade ederek metni sonlandırıyor.
Milletin büyük çoğunluğu yemeden içmeden nasıl yaşarım formülünü ararken kış kapıdan başını gösterdi. Durum böyleyken kimsede ne şiir yazacak ne de okuyacak heves yok. Milletçe gece uyuyup gündüz şekerleme yaparken bende biraz şiirleme yapayım istedim.
Şiir denince yazılacak onca şey varken nedense aklıma Sayın Emine Erdoğan geldi. Bir röportaj da sunucuya Emine Erdoğan şöyle diyordu: şiir yazmıyorum ama şiir gibi yaşıyoruz. Kendilerinin bilhassa son yıllardaki yaşantısına bakınca hak ve vermemek elde değil. Etrafında otuz kırk koltuklu uzunca bir masa ve muhteşem döşenmiş çalışma ofisi. Yazı İşleri Müdürü ve Danışmanlarıyla bir bu ofiste toplantı yapıyor olmalı. 1150 odalı sarayda bu ofis pek de büyük sayılmaz.
Benim şiir konusu dikkatimi çekince gece uyuyup gündüz şekerleme yapanlara inat haddim olmayarak biraz şiirleme yapmak istedim.
Kim demiş akıp gidiyor zaman Akıp giden biziz toprağa doğru her an.
……..
Eylülündeyiz ömrümüzün kaç yaprak kaldı bilemeyiz
Neyse yazılan o alnımıza
Ne yapsak silemeyiz.
……
Bir çember ki yolum
Kaçtıkça yakalanıyorum.
……….
Sen kuzey kutbunda
Ben güney kutbunda Yalnızlıktan yanıyoruz.
…….
Senden bir sen yaptım ki
İçinde sen yoksun.
……….
Sokun cebinize dünyaları sokun
Birşey istemeyecegim
Bir nefes almıştım ödünç
Vereceğim.
………
Baktığım her yerde seni görürken
Nasıl derim bir’sin sen.
………
Uzaya füze atan insan
Bir sinek kanadı yap ustaysan.
……..
Kim bilir kimin neler çektiğini Kül bahçelerine güller ektiğini.
…..
Her sabah pencereme gün vursun
Birde yatağım sen koksun
Başka ne olsun.
…….
Sanırlar ki bu adamda aşıklarla dolu bir beden var
Sadece yakıp yıkan bir söyleten var.
………..
Okumaya zamanı olmayanlar için yazdığım cimrilik tozundaki şiirlerimle dünya derdinden biraz mola verdirmek istedim. Yazmanın bir hastalık olduğunu yazanlar bilir. Aşağıdaki şiir gibi…
Karın doyurmaz şairliğim
Şu bile vermez vermez bilirim
Yazmasam olur olur ya
Delirebilirim…
Hepimize delirmeden delirtmeden hep uyuyup şekerlenmeden güzellik diliyorum.