Diyarbakır’da iki polisimizin şehit edilip, Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi üzerinden 7 gün geçmesine rağmen olay yeri incelemesi hala yapılamıyor. Dün itibarı ile 3. kez yapılan inceleme girişimi de terörist saldırıyla püskürtülmüş durumda. Sabah 6,30 da “nasılsa uyurlar” düşüncesiyle yapılan son denemede de başarısız olunmuş.
***
Devlet!..
Anadolu’nun bağrında Diyarbakır ilimizin ortasında, her anlamda çözülmesi namus meselesi olan bu karmaşık olayı, yerine gidip bir türlü inceleme yapamıyor! Gücü yetmiyor!..
Sorular, ithamlar, suçlamalar her geçen gün daha da derinleşirken, olay yerine bile gidilemiyor, gidilse durulamıyor…
***
Bu zillet hançer olup bağrımıza saplanmışken;
Sorumluluk sahibi olanlardan, herhangi bir istifa yok, namus meselesi bilip beyin kanaması geçiren yok, bu onursuzluğa “dayanamam, yaşayamam” diyen de yok!
Şen şakrak yeni avuntular peşinde sürüklenip gitmekteyiz.
Hem, Asrın liderimiz, Putin’e her gün ne elenseler çekiyor ama değil mi?
“Milli müjde” gecikmedi peşi sıra! Başbakan yardımcımız açıkladı; Avrupa futbol şampiyonasında maçlarımız TRT’den ücretsiz yayınlanacakmış!..
Hele de gol atıp, “En büyük Türkiye” sesleriyle sokaklara da taştık mı değmeyin keyfimize…
Zaten alışmıştık!
Adalarımızı Yunanlılara sessiz sedasız işgal ettirip, ardından da Meclis kürsüsünde “hukuken bizim ama fiilen onlar oturmuş” demenin kahrolmuşluğunu hiç hissetmedik!..
***
Tüm Ülkeleri dize getirmiş, Şam’da Cuma namazı naraları atan, ta uzaklarda Mısır’a 4 parmak el uzatan, “biz istemezsek etrafımızda yaprak kımıldamaz” diyen, Dünya ülkesi Türkiye; kendi ilinin merkezinde olay yerine hâkim olamıyor.
***
Evin odalarına zorbalar girmiş, içerdekileri iğfal ederken, pencereden dışarı etrafa meydan okuma serenatlarında, derin hülyalar içerisindeyiz!
Alkışlar dahi artmakta, çılgın seremonilerde…
Belli ki;
Kaçınılmaz son, her geçen dakika daha yakın!..