İstanbul Mecidiyeköy’de yıkılan Ali Sami Yen Stadı arazisine yapılan inşaatın asansörü 32. kattan zemine çakılırken, 10 işçimiz hayatını kaybetti.
İnşaatta daha öncede 19 yaşındaki Erdoğan Polat üzerinde durduğu sepet halatının kopması sonucu hayatını kaybetmişti. Şirket sahiplerinin, bu iş cinayeti sonrasında genç işçinin ölümünü haber yapmak isteyen basın mensuplarına "Size reklam verelim, bu olayı haberleştirmeyin" teklifi yankılanmıştı o günlerde. Neticede kesilen 5600 TL ceza ile konu kapanmıştı.
*
Son dönemin sıradan olayları haline gelen iş kazaları, öncesi ve sonrası uygulamalar zinciri dikkate alındığında artık iş cinayetleri olarak değerlendirmek şarttır.
Aslında bu facia da her yönü, her aşaması ile diğer tüm büyük iş alanlarında da olduğu gibi, bildik, tanıdık gelişmelerle şekilleniyor. Rant, hırs, kayırmacılık, yandaşlık, rüşvet, peşkeş, sorumsuzluk, tedbirsizlik, denetimsizlik, hiçe sayılan insan hayatı, işleyişin temelini oluşturuyor.
*
Bu iş cinayetlerinin sonuncusunda,10 işçimizin ölümüne neden olan facianın olduğu rezidansı yapan şirket Torunlar İnşaat.
Torunlar İnşaat son dönemin yıldızı parlayan şirketlerinden biri. Şirketin sahibi Aziz Torun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imam Hatip yıllarından bu yana yakın arkadaşı! Gıda toptancılığı yaparken, inşaat sektörüne geçiş yapıp süratle yükselenlerden. Ali Sami Yen stadının yıkılıp yerine yapılacak inşaat, elden ele geçerken, nihayetinde kat hakkı yükseltilip, kullanım alanı genişletilerek, rant hacmi büyütülmüş şekilde, iktidara yakınlığı tescilli isimlerden biri olarak kendilerine veriliyor.
………….
Yine tüm diğer türedi şirketler gibi aynı adrese yaptığı “bağışlar” ve miktarı soruları, her zamanki gibi cevapsız kalıyor.
…………….
Türkiye’nin konuştuğu bu iş cinayetinde çarpıcı bir bağlantı da dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında yüzlerce işçinin can verdiği madenin sahibi Soma Holding’in iş güvenliği danışmanlığı şirketi, Torunlar İnşaatında güvenlik danışmanı olarak çalışıyor.
………………
Ne acıdır ki, Mayıs’ta söz konusu inşaata ilişkin güvenlik uyarısında bulunan Tabip Odası "Bu günden sesleniyoruz maalesef yarın bu inşaatlarda 8-10 işçi kardeşimizi kaybedeceğiz" ifadelerini kullanmış.
CHP Milletvekili Özel’in Soma kömür işletmeleri incelensin, facia geliyor önergesine sırt dönen iktidar, MHP Milletvekili Oğan’ın Musul’da IŞİD elçiliğimizi kuşatıyor uyarısına işimiz gücümüz var cevabı vermişti. Bu faciada da yine sorumsuzca cinayete zemin hazırlayan anlayış, bir kez daha canlarımızın yitirilmesine sebep olmaktan üzüntü duymamaktadır.
Ne hikmetse, apaçık, herkesçe görünen çarpıklıklar, suiistimaller, ihmaller, bir türlü sorumluluk sahipleri tarafından görülmek istenmemektedir.
İnanılamaz olan husus ise bu bedeli canlarla ödenen sorumsuzlukların, toplum nezdinde de ciddi oranda görülmeyişidir.
………..
Tam da, Soma da üretim maliyetini bilmem ne kadar düşürdüğünü övünerek anlatıp, çok kısa sürede ne kadar büyüdüklerini pervasız anlatışları kulaklarımızda iken, şimdi Torunlar İnşaatın makarnacılıktan çıkıp, girdikleri inşaat sektöründe bir yılda 965 kat büyümelerinin övünmelerine şahitlik ediyorduk. Aldıkları plaketleri seyrediyor, devlet büyüklerimizin takdirlerini huşu içinde dinliyorduk.
Acı’nın çığlığı yine sıvasız evlerden dışarı çıkamayacaktı…
Soma kömür faciasında yitirdiğimiz 301 canın ardından söylenen “ölüm bu işin fıtratında var” cümlesi, bu kez bu faciada şirket sahibi ağzından, “bu bir sektörel vakadır” şeklinde basitleştirilerek gündemdeki yerini aldı.
…………
Yine ne hazindir ki, insanlarımızın canlarını hiçe sayan uygulamalarda tedbir almayan “devlet” facia sonrası şirket binasını, vatandaşların tepkisinden korumak için anında her türlü tedbiri alıvermişti.
*
Alanlar envai çeşit, mekânlar muhtelif… Şehir merkezinde kalabalıklar içinde, gözlerden ırak vicdansızlıklar, gökyüzüne değme kibrindeki inşaatlar… Yerin yedi kat altında ölüme terk edilenler. Ormanlardaki yeşili rant yeşiline çevirirken, yeşiller içindeki tarihi köşkü “10 villa” dürtüsüyle yakıp kül edenler…
…. Ve ardından takipsizlik! Takip edilmediklerinin pervasızlığında, alçaklıkları takipsiz kılanlar!
Tüm bu savrulmaların merkezinde, cihan devleti nakaratlarının fon müziği eşliğinde, “Yeni Türkiye” naraları…
İnsanlık adına her alanda kaybolurken; 476 trilyonluk uçakta yükseklik, 1.1 milyara mal olan sarayda büyüklük arayan, “Milli İradenin” tecellisi!
Ardından meydan okurcasına konulan “Ak Saray” ismi!
Ülkemde; çöken kömür ocaklarında , çakılan asansörde yitirilen hayatların, yok edilen değerlerin üzerinde yükselen şatafat; Ak Saray!..
Yeni olan bu!..
