İstanbul, Justin Bieber konserinde, yaşları 14-18 olan kızlarımız çığlık çığlığa kendilerinden geçmiş, çırpınmalarına sahne oluyor. Özenti ve çıldırmışlığın benlik olup her şeyi yıkıp geçtiği zaman yaşanıyor. Bu veledin bir gün önce ülkemize girerken şımarıkça polise pasaportunu göstermeden geçmesi, ardından polisimizin ayağına giderek kontrol etme gayreti, korumalarının ahlaksızlığı belli ki kimsenin onuruna dokunmamış.
***
Justin Bieber henüz 18 yaşında. Scoot Braun isimli yetenek avcısının tartışılmaz bir pazarlama dehasıyla oluşturduğu bir reklam başyapıtı.
Sosyal paylaşım siteleri merkezli var edilen bu sembol ürün, bugün tarikatlaşma ölçülerine ulaşmış, tüm dünyada gençliği doğruları ve yanlışlarıyla sürükleyip, inanç halini alma yolunda hızla büyümekte! Aile ve toplumsal değerlerin karşı koyamadığı sanal bir esaret zinciri her gün yeni halkalar kazanarak ilerliyor.
Aynı zamanda “Dünya reklamla yönetilebilir mi?” sorusunun cevabı niteliğinde araştırmalara konu olacak kadar etki kazanıyor…
***
“Hava alanında saatlerdir Justin’i bekliyorum, ama ayakkabısını gördüm ya” diyebilmenin hazzında yok olan genç kızımız, ülkemizin de yıllara dayanan büyük ihmalini gözlerimizin önüne seriyordu. Benzer bir ruh halini memleketim Ürgüp’te yaşamıştım. Gösterildiği yıllarda rekorlar kıran asmalı konak dizisinin çekildiği konağın önünde idim. Bir genç kızımızın gözyaşları içerisinde, “Özcan Denizin buraya eli değdi” diye çığlık çığlığa, feryat figan kapının tokmağına yüzünü sürerek kendinden geçişine, irkilerek bakakalmıştım.
***
Dünyanın bir reklam başyapıtı olarak anlamaya çalıştığı, tanrılaştırma eşiğinin geçildiği bu salgın, Bieber’in özelliklerinde değil, ona ihtiyaç duyanların içinde bunduğu büyük boşlukta ele alınmalıdır. Yüzyılımızın vebası olan büyük kimlik bunalımı, gençlerimizde büyük bir boşluk ve amaçsızlığın dürtüsüyle vücut bulabilmektedir. Sanal dünyanın tüm gerçeklikten ve değerlerden koparıp aldığı genç beyinler, gönüllü bir esaretin kurbanları olarak heba olup gitmektedirler.
Vahim olan ise artık yadırganmaz olmuştur.
Reklam ve pazarlamayla oluşturulan başyapıt ürünlerin, ancak büyük bir boşluğun örülmesinde hayat bulabileceği gerçeği dikkatlerden kaçmamalıdır.
***
Yeni nesil donanım olarak güçlü gelmektedir.
- Mesele tüm insani ve ahlaki değerlere ne kadar sahip olup olunmadığında şekillenmektedir.
- Mesele savrulmalardan arınmış, hedefi önceliği olan, nitelikli olma halinin tercih dilip edilmemesindedir.
- Mesele Türk Milletinin mensubiyeti şuurunda, Anadolu’nun yüklediği sorumluluğun idrakinde olup olmama halindedir.
