Akkuyu Temel Atma Töreninde Neden Yoktular

Sevgili okurlarım! S. Erdoğan bildiğiniz gibi temel atma, tesis açma hele hele toplu açılış yapma törenlerini hiç mi hiç kaçırmaz ve kaçırmadı da.
 
Keza S. Davutoğlu hemşehrim de öyle.
 
Bu ikili genelde merasim olsun, tören olsun medyatik bir durum olsun da ne olursa olsun; hep basının karşısındaydılar.
 
14 Nisan 2015 Salı günü Mersin ili Silifke ilçesi AKKUYU mevkiinde 22.000.000.000 TL’lik (Yazı ile: Yirmi iki milyar TL) dev bir yatırımın: AKKUYU Nükleer Santralinin temel atma töreni vardı.
 
Bu tören, yaşanan protesto olayları dışında oldukça sıradan ve sade bir törendi.
 
Sadeliği ve sıradanlığını; S.Erdoğan ile S. Davutoğlu’nun katılmaması oluşturuyordu.
 
Bu ikili;
 
Sıradan bir otopark açılışına katılmaktaydılar,
 
Küçücük bir market açılışına katılmaktaydılar,
 
Bir ilçe stadının açılışına ve temel atma törenine katılmaktaydılar,
 
Her hangi bir fabrikanın yanına yapılan ilave bir soyunma odası yapımına ve açılışına katılmaktaydılar,
 
Hızlı tren açılışlarına, temel atma törenlerine katılmaktaydılar,
 
Sağlık Ocaklarına AMBULANS verilmesine katılmaktaydılar,
 
Her hangi bir mahalleye yapılan muhtar odalarının, açılmasına temel atılmasına katılmaktaydılar,
 
Bunun gibi daha nice nice eften püften, temel atmalara ve açılışlara koşarak giderler, kurdele keserler, halka hitap ederlerdi.
 
Akkuyu gibi devasa bir enerji üretim tesisinin, temel atma törenlerinde neden yoktular?
 
Sahi neden yoktular?
 
İhaleyi kazanan firma sahibinin, “Bu milletin a…na koyduk” küfründen mi ürktüler?
 
Akkuyu karşıtlarının, protesto ve “yuh”larından mı tırstılar?
 
S. Erdoğan ve S. Davutoğlu bu dillere destan nükleer enerji tesisinin temel atma töreninde neden yoktular? Bilmediğimiz bir  “Puştluk mu” var?
 
Anlayan ve bilen varsa beri gelsin!
   
******
   
PAPA NEDEN SOYKIRIM DEDİ
 
Ben de sorayım, “Neden soykırım” demesin?
 
Papa kim? Katolik Hıristiyan dünyasının manevi lideri! Papa Müslüman mı? Hayır. Papa Türk asıllı mı? Hayır.
 
Anadolu’da güzel bir söz vardır. (Siz saygıdeğer okurlarımdan özür dileyerek yazacağım.) “İt bok yemekten vaz geçmez!”
 
Bu gün olmazsa yarın birileri bu lafı diyecekti.
 
Kimi ülkeler: “Ermeni soykırımı yapılmıştır. Türkler özür dilemelidir” anlamında yasa bile çıkardılar. Ne geçti ellerine?
 
Anadolu’da yine bir laf vardır, “İt ürür kervan yürür.”
 
ABD başkanı da, “SOYKIRIM” dese ne yazar? Bu güne kadar tazminat ödeyen bir ülke var mı? Almanya, kimi Yahudilere bir miktar ödedi. Ama bu asla bir soykırım Tazminatı değildir.
 
Her 24 Nisan’da “Diyecek mi, demeyecek mi?” sendromu ile yaşamaktansa bırakın kim ne diyecekse desin. Yeter ki, dik durun, tarihinize sahip çıkın, Ermeni yalanları ve Ermenilerin Türklere yaptığı ihanetleri, zulmleri ve insanlık dışı hareketleri; bilim adamlarınıza, tarihçilerinize, sanatçılarımıza olanak sunun da; yazsınlar, çizsinler, filmini çeksinler, dizisini yapsınlar.
 
İş bu kadar basit!
 
Güneş balçıkla sıvanır mı?
 
Esen kalınız.