Mehmet Özkendirci’nin kaleme aldığı makale, Türk askerleri için ulusal yas ilan edilmemesini eleştirerek, buna karşın Arap liderlerin ölümlerinde yas ilan edilmesini sorgulamaktadır. Yazar, bu durumu Türk kimliğine ve değerlerine verilen önemin azlığına bağlamakta ve siyasi liderlerin bu konudaki tutumlarını eleştirmektedir. Metin aynı zamanda Türk tarihinin Osmanlı ile başlatılması ve Orta Asya devletlerinin yok sayılması gibi tarih yazımındaki hatalara da dikkat çekmekte, harf devrimi öncesi okuryazarlık oranlarını ve Türk hükümdarlarının isimlerinin zamanla Farsça ve Arapça isimlere dönüşmesini kültürel soykırım örnekleri olarak değerlendirmektedir. Son olarak yazar, milliyetçilik kavramının yanlış anlaşılmasını ve Türk kimliğini ifade etmenin ırkçılık olarak görülmesini eleştirerek, siyasi partilerin ve yöneticilerin çelişkili tutumlarını gözler önüne sermektedir.
Sayın Erdoğan uçak kazasında ölen 20 askerimiz için tarifsiz acılar içindeyim demişti. Sanırım acılar içinde 20 askerimiz için ulusal yas ilan etmek aklına gelmedi. Ya onca danışmanın da hiç mi aklına gelmedi? Arap kral ve komutanlarının ölümleri ardından ulusal yas ilan ettiğimiz günler halâ aklımızda. “Bizler Araplar için ulusal yas ilan ederken bir Arap ülkesinde neden yas ilan edilmedi” derseniz hemen aklımıza bizi yönetenler geliyor yutkunuyoruz.
Tarihi biraz geriye saracak olursak nedenlerini bulabiliriz.
Tarihi Osmanlı Devleti ile başladığına inanan aklı evvelzadelere göre, Orta Asya’da kurulan Türk devletleri yok sayılıyor. Örneğin isminde Türk geçen Göktürkler hep görmezden gelinmiş. Osmanlı alfabesinin kaldırılmasına kültürel soykırım diyen filozof o devirdeki okur yazar oranıyla sonrakileri hiç karşılaştırdı mı? Aynı filozofa sormak gerek gerek bugün Japonya, Çin, İsrail binlerce yıl önceki harflerini kullanıyorlar. Biz Türkler neden Orhon Anıtlarındaki harflerimizi kullanmıyoruz? Bunları görmezden gelip tarihin Osmanlı devletiyle başladığını sanmak cahillik ötesi değil mi? Dillerinden düşürmedikleri ata yadigârı Acemce, Arapça kırması sözde Osmanlıcayı okuyup yazabilenler harf devriminden önce erkeklerde yüzde 7’lerde iken kadınlarda bu oran binlerle ölçülüyor. Matbaanın topraklarımıza 250 yıl sonra getirilmiş olabilmesinin buna katkıları inkâr edilebilir mi? Ki bu okurların çoğu Osmanlı topraklarında yaşayan azınlıklara aitti…
Osmanlı ve öncesi Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu hükümdarlarının ilk ve sonraki isimlerine bakınca neden yıkıldıkları anlaşılır. Dilde ve kültürde soykırımın ne olduğu daha net olarak anlaşılır. Büyük Selçuklu Devleti kurucusu Tuğrul Bey, sonrasında Alpaslan Türk isimleri taşırlarken sonraki gelenler acemice isimleri tercih ettiler. Anadolu Selçuklu Devletinin ilk sultanları 1.Kılıç Aslan, Sultan Mesud ve 2.Kılıç Aslan’dan sonra Gıyaseddin Keyhüsrev, İzzeddin Keykavus, Alaaddin Keykubat……

Osmanlı Devleti‘nin ilk hükümdarları Osman, Orhan, Murad, Yıldırım Beyazıt iken 1774’te Abdül ile başlayan isimler kullanılmaya başlandı. Abdülhamid, Abdülmecid, Abdülaziz… Ve son padişah Vahdettin.
Sayın aklı evvel filozofa sormak gerek bunlar gerçek kültür soykırımları olabilir mi?
Bu günkü konumuza dönecek olursak, 20 vatan evladımız şehit oldu, Türk oldukları için mi bir yas ilan edilmedi? Marifetmiş gibi TBMM’de koltuk işgal eden vekil “Biz Türk partisi değiliz” dedi. Olabilir, acaba hangi azınlık ya da milletin partisi? Ermeni, yahudi, Rum, İngiliz, Amerika, Rus, Suriye, Kongo’nun mu partisi? Sanırım Sayın Erdoğan’ın “Biz her türlü milliyetçiliğini ayakları altına alıyoruz” sözünden ilham aldı. Milliyetçilikle ırkçılığı, kafatasçılığı bir tutanlara milliyetçiliğin milletini sevmek ve onun yükselmesi için çalışmak olduğunu hatırlatmış olalım. Hem de ortağının ismi Milliyetçi Hareket Partisi olurken. Ne yanan çelişki derken söz konusu partinin de ne kadar milliyetçi olduğunu anlaşıldı. Kırk bin kişinin katiline af isteyip kurucu önder diye TBMM de çağırmak Türk milliyetçiliğinden çok Kürt milliyetçiliğine yakışmaz mı?
Türkiye herkes Lazım, Kürdüm, Çerkezim ,Ermeniyim derken sadece Türküm demek ırkçılık oluyor. Sarıklı cübbeli soytarı Arap’ı sevmek imandandır, Arapça kutsal dildir derken hiç ırkçı ve kafatasçı olmuyor… Osmanlı’nın göçebe, görgüsüz, avam hatta idrakten yoksun dediği Türkler yıllarca cepheden cepheye savaşırlar, ölürler, sakat ve hasta olup evlerine dönüp vergi verirlerdi. Bugünlerin o günlerden pek farkı var mı? Son uçak kazası Türke verilen değeri bir kez daha anımsatmadı mı?