AltugOmurUcar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı

IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı

0
Paylaş

Makale, Türk savunma sanayinin IDEF fuarı aracılığıyla gücünü sergilediğini ve “dosta güven, düşmana endişe” verme misyonunu taşıdığını belirtiyor. Yazı, modern savaş teknolojisinde dijital ve elektronik sistemlerin önemine vurgu yaparak, Türk savunma sanayinin bu alandaki başarılarını; özellikle elektronik harp sistemlerinin Fransız gemisine karşı gösterdiği üstünlüğü, Libya, Suriye, Karabağ ve Pakistan-Hindistan savaşlarındaki etkisini örneklerle anlatıyor. Makale, Endonezya’ya yapılan KAAN savaş jeti satışının önemine değinerek, Türkiye’nin kendi savunma sistemlerine sahip olmasının bağımsızlık ve savaşları kazanma açısından hayati olduğunu vurguluyor.

 

Gündem inanılmaz yoğun değil mi?

Putin’in “Uluslararası Ceza Mahkemesinin Tutuklama Kararına Rağmen” elini kolunu sallayarak Alaska’ya gitmesi, Trump’ın kendisini kırmızı halıda alkışlayarak karşılaması, tüm bunlar olurken bir adet B2 ağır bombardıman uçağı ve 6 adet F22 Raptor tipi uçakla alçaktan kol uçuşu yapması, kırmızı halının hemen yanında dizilmiş F35 uçakları, Putin’in de bunu bir sirk gösterisi olarak algılatan beden dili…

Ardından Trump’ın tüm Avrupa’yı ve Zelensky’yi huzura çağırması, hastane koltuklarında Doktor bekleyen hasta edası ile tüm Avrupa liderlerini koridorda bekleterek fotoğraflatması ve oval ofiste karşısına alıp hepsini azarlar gibi konuşarak talimatlar yağdırması

Evet, Avrupa tamamen bitmiştir. Ukrayna büyük kayıplar ile yenilgiye razı edilmiştir. Bütün bunlardan nadir metaller anlaşması ile yaklaşık 2 Trilyon USD ile masadan kalkanAmerika Birleşik Devletleri” ve her türlü acze rağmen sahada geri adım atmadan en verimli ve en değerli topraklar olan, Luhansk, Donetsk, Zaporijya ve Herson‘u sonsuza kadar kendi toprağı olarak tapusunu tescilleyen ve KIRIM KERÇ BOĞAZI gibi muazzam bir doğal deniz üssüne çöken RusyaEn Karlı Çıkanlardır”.

SİLAH ve SAVAŞ ayrılmaz ikili. Ancak günümüz silah teknolojisinde artık mekanik demir ürünler yerine dijital ve elektronik sistemler almaktadır. Ayrıca Sanal ve büyük bir savaş yöntemi olan Siber savaş da tüm Dünya’yı sarmış ve yutmuştur.

Dijital Ürün demişken İsrail’in bir Macar şirketi aracılığıyla Hizbullah’a ciddi fiyatlarla sattırdığı çağrı cihazları ile aynı anda binlerce düşmanını etkisiz hale getirdiği gerçeği de akıllarda uzunca bir süre kalacaktır.

TÜRK SAVUNMA SANAYİSİNİN en büyük amacının “Görülmeden Görmek, Vurulmadan Vurmak” olduğu bundan bir kaç yıl önce o zaman ki Savunma Sanayi Başkanı Sn. İsmail DEMİR tarafından gündeme getirilmiştir ve hemen ardından Fransız Amiral Gemisinin yüce Türk Devletine meydan okurken TSK elektronik harp sistemleri becerisi ile tamamen kontrolden çıkarılmış,  Akdeniz’de sürüklenmeye başlamış ve ardından Fransa Devleti’nce araya onlarca diplomat konulmuş hatta geri adımlar atılmış kelimenin tam anlamı ile “Özür Dilerim Ağabey” diyerek bir daha asla tekrarlanmamak üzere elektronik hapis kaldırıldıktan sonra üssüne kaçarcasına geri dönmüştür. Bu vesile ile Dünya Türk elektronik harp sistemlerine tam anlamıyla dürbünlerini çevirmiştir.

Şayet kendinize has silah sistemleriniz yoksa, başka ülkelere bağımlı hale geldiniz ve hiçbir savaşı kazanamayacaksınız demektir.

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası milli savunma şirketleri “Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı” tarafından kurulmuş ve her türlü espiyonaj faaliyetine rağmen bugünkü seviyesine gelmeyi başarmıştır.

Gelelim esas konumuz olan IDEF 2025 Fuarı’na!

Bu tarz fuarlar aslında ülkelerin gövde gösterisidir. Ticaret ve finans tabi ki ana amaçtır ancak “dosta güven düşmana da endişe salmak” ilkesi de bu etkinliklerin misyonlarından biridir.

Rakamlarla IDEF 2025’te 114 Ülkeden 231 yabancı heyet, 971 Heyet Üyesi, 121753 ziyaretçi ,49 ülkeden 1491 katılımcı; buna mukabil 270 imza töreni ve 6301 üst düzey planlı görüşme gerçekleşmiştir.

TAI, ASELSAN, HAVELSAN, MKE, AFGM, ASFAT, OTOKAR, BMC, BAYKAR, NUROL MAKINA, TUMOSAN, STM ve adını burada yazamadığım onlarca milli tersane, Büyük ve KOBİ seviyesinde yerli firmalarla Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir gövde gösterisi yapmıştır.

Ayrıca Endonezya ile yapılan KAAN tipi 5. nesil 48 adet savaş jeti satışı anlaşması hem moral hem ekonomik hem de Türk Savunma Sanayi’nin geldiği seviye açısından tüm dünyaya belgesel niteliğinde bir sunum olmuştur.

Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Savunma Sanayi gerçeğini sırasıyla;

LİBYA, SURİYE, KARABAĞ ve son olarak kardeş ülke Pakistan Keşmir meselesinde Hindistan ile olan ve Hindistan adına utanç verici bir yenilgi ile sonuçlanan savaşta da görülmüştür .

Bu savaşları Uluslararası yayın organlarından ciddi şekilde takip ettim ve şunu gördüm: Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında tüm bu savaş alanlarında “DÜŞMAN” statüsünde olan ülkeler veya ordular ‘yandım anam’ diyerek resmen diz çökmüşlerdir.

Libya’da Halife Hafter komutasında bulunan birliklerin sözde sözcüsü Mismari, “Trablus’ta bulunan bir TÜRK topçusunun açtığı ateşi aşamıyoruz hergün yüzlerce kayıp veriyoruz eğer bu topçu durdurulmazsa Tobruk’a bir tek canlı askerimiz bile geri dönemeyecek” şeklinde açıklama yaparak TSK karşısındaki aciz durumu özetlemiştir. Bu arada TSK envanterinde 11.000 civarında irili ufaklı Topçu Bataryası ve İç Anadolu’daki onlarca top mermisi fabrikalarımızı da dikkate alırsak bu özellikle Türk Kara Kuvvetlerini tüm dünyada yenilmez kılmaktadır. Görüldüğü üzere sadece bir Türk Topçusu’nun başarısıdır bu.

34 Askerimizin kahpece şehit edilmesinin ardından Suriye ile yapılan kısa süreli muharebede Esad rejimi 4 günde tüm ordusunun yaklaşık yüzde 40’ını kaybetmiş ve araya Rusya’yı koyarak aman dilemek zorunda kalmıştır. O günden sonra da Esad rejimi bir daha asla toparlanamamıştır.

Karabağ’da şu an orgeneralliğe atanan Bahtiyar Ersay Paşa tarafından bizzat yürütülen ve yönetilen savaşta Azerbaycan asla alınamaz denilen Şuşa’yı 3 günde zaptetmiş ve savaş sonunda Paşinyan tüm Dünya’ya yalvarmış arabulucularla ateşkes sağlanmıştır. Hatta Sn. Aliyev‘in “Ne oldu Paşinyan?” diye başlayan o tarihi konuşmasına sahne olmuştur.

Son olarak Pakistan’a acımasızca saldıran ve Amerikan – Fransız teknolojisi ile donanmış Hindistan ordusu, Türk elektronik harp sistemlerini karşısında bulmuş çok kısa süre içerisinde en az 5 savaş jeti kaybetmiş, kara savaşında topçu birlikleri ve özel kuvvet saldırıları ile yaklaşık 2500 asker kaybı da verince direkt olarak TRUMP’tan yardım istemiş ve ateşkes sağlanmıştır.

Ateşkes sonrası RAFAEL (İsrafil) jetleri üreticisi Dassault firması hisseleri uluslararası borsalarda %30’a varan değer kaybına uğramıştır.

Tüm bu anlattıklarım yakın zamanda savaş – silah ve silah sanayi arasındaki doğal ve yaşanmış ilişkilerdir.

Son olarak ilk adı IDEA 93 ile Ankara’da eski Hipodrom’da başlayan ve o yaşta bile katılma şansı elde ettiğim yerli ve milli savunma sanayinin tüm Dünya önünde görücüye çıktığı bana göre en faydalı fuar etkinliklerinden biri olan IDEF fuarlar zinciri her iki yılda bir tekrarlanmakta ve AY YILDIZLI YÜCE TÜRK BAYRAĞI GÖLGESİNDE MEYDAN OKUMAYA DEVAM ETMEKTEDİR.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!