alpaydin-eroglu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Oslo’da Protokol Türkiye’de Balyoz

Oslo’da Protokol Türkiye’de Balyoz

0
Paylaş

Son günlerin karmaşa gündem maddelerimiz, Oslo Protokolü ve balyoz süreci birbirinden bağımsız görünüyor olmasına rağmen iç içe geçmiş, meçhule istikamet alan iki temel konumuzdur.
Her iki gelişmede, zaman olarak bölgenin yeniden şekillendirilme dayatmalarının sıcaklığında oluşu, tasarlandıkları merkez itibarı ve aynı sonuçlara gebe oluşuyla birlikte ele alınmalıdır.

***

Terör örgütü ile devlet/hükümet yetkililerinin, İngiltere’nin hakemliğinde Oslo’da görüşmeleri, vicdanları kanatır ağırlıktadır. Önceleri var mı, yok mu tartışmalarıyla gündeme oturan süreç, ardından kim sızdırdı sorusuyla konuşulur olmuştu. Şimdilerde ise artık nasıl devam ettirilir pervasızlığı ve arsızlığı temel konu haline getirildi.

Konunun ne kadar acıklı olduğunu anlamak için hakem devlet kabul ettiğimiz  İngiltere’nin, Lozan anlaşmasında temsilcisi Lord  Curzon’un, “Kürt devleti kartını zamanı geldiğinde yeniden açacağız” küstahlığını hatırlamak yeterli olsa gerektir.  

Oslo süreci katılan tarafların medyaya sızan konuşmaları itibarı ile; çürümüşlüğün ilanı, gelinen durumun vahameti, mantığın iflası anlamına gelmektedir. Kahramanlık üzerine adı geçen komutanlarımızla ilgili konuşulanlar yürekleri dağlamaktadır.

Oslo süreci mutabakata varılan protokol metni ile; bölünmenin altyapı rezilliği, İmralı canisinin isteklerine teslimiyet, ihanet şebekesine karşı yiğitçe mücadele veren komutanlarımızın yargılanması üzerine gündeme gelenleriyle garabet, bunların yanında şehitlerimizin kemiklerinin sızlatılması ile millet şuurunun katledilmesidir.

Bu arada değinmeden geçemeyeceğim konu CHP’nin bu konudaki anlaşılamaz tavrıdır. Bir taraftan sürecin sorumlularını mahkemeye verip, protokolü gizli bir şey yakalamış edasıyla afişe etmektedir. Diğer yandan sürecin devam etmesini isteyip, desteklerini sunup, hükümetin önüne geçme yarışına düşmüştür. Bu durum ülkemizin götürüldüğü yer için, hangi kırılmaların tasarlandığı yönüyle önemli bir ölçektir.

***

Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde gerçekleşen Balyoz davasında yargılananların nitelikleri, yargılanma şekli ve sonucu itibarı ile akıllara durgunluk verir mahiyettedir.
Yargılama şeklindeki garipliklerin ortak kabul gören ve itiraz edilemeyen kısmına basında göz atacak olursak;

Elli dolayında sanığın sorumlu tutulabileceği bir plan seminerinden ötürü 366 kişi hüküm giymiş, bunun yanında seminere katılan diğer 120 dolayında kişi yargılanmamıştır.

Sanıkların sahte delillerle suçlandığına ilişkin bilirkişi raporları mahkeme tarafından dikkate alınmamış, deliller tartışılmamıştır. İki bin civarında maddi hata avukatlarca tespit edilmiş, 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen cd’ler de sonraki yıllarda gerçekleşen hadiseler yer aldığı gözlenmiştir. Aynı zamanda 2007 yılının teknik programlarının kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır.

Savunma makamınca ısrarla ifadesine başvurulması istenen “darbeyi onlar önledi” denen komutanlar için mahkemece ısrarla bilgilerine başvurulmamıştır.

Tutukluluk rejimi abartılı olarak uygulanmış ve en önemlisi bu gelişmeler, işleyişine son verilen bir mahkemeye, özel yetkili mahkemelere işletilmiştir.

Yargılananların kimler olduğuna bakıldığında dikkat çekici hususlar hakkaniyet duygusunu tahrip eder durumdadır. 

Ceza alanların (Yargıtay süreci devam ediyor) Türkiye’nin milli meselelerinde, ilgili devletlere karşı(ABD, İngiltere, İsrail, Yunanistan)  geliştirilen tavırlarda sorumluluk sahibi oldukları görülmektedir. Aynı zamanda ülkemiz askeri operasyonlarında kahramanlıklar sergilemiş lider özellikli komutanlarımızın da cezalandırılıyor olması acı gerçeğimizdir.

Sebep sonuç ilişkisine bakıldığında kamuoyunda tartışılan önceki dönemlerin rövanşımı, yoksa intikamımı ikileminden öte anlamlar taşıdığı görülmektedir. Bir hesap görmekten ziyade, yeni hedeflere dikensiz gül bahçeleri oluşturma gayeti olarak anlam bulmaktadır.

***

Dikkat edildiğinde, Oslo protokolü ve Balyoz süreci; genel olarak bir etkisizleştirme, milli duyguların hırpalanması, yapılmakta olan ülke ve bölgesel operasyonlara imkân sağlama gibi sonuçları beraberinde getirmiştir.

Aynı zamanda teröre, bölücülüğe karşı mücadele verenlerde moral düşüklüğü tehlikesini getirirken, canilere güç ve meşruluk kazandırmaktadır.

Hal böyle olunca, son zamanlarda verilen demeçlerde, yaşanan olaylarda her iki gelişme ve benzeri uygulamaların ortak meyvelerine bir göz atalım:

  • Adalet Bakanı Ergin, Oslo tartışmalarıyla ilgili, “Öcalan da sürece dâhil olabilir. Bunu yapmamaları bir eksikliktir. Bu milleti, bu devleti bu illetten kurtarmak için gerekli görülen adımları atmak bir görevdir” diyor.
  • MİT ve PKK arasında Norveç’in başkenti Oslo’da gerçekleştirilen görüşmelere katılan isimlerden PKK’lı Zübeyir Aydar, “sürecin yeniden başlamasını istediklerini” açıklıyor. 
  • BDP Milletvekili sorumsuzca iç savaş özentisi çağrıştırır şekilde; “Azdan az ölür, çoktan çok ölür.” diye meydan okuyor.
  • CHP Milletvekili önüne kimi mazeretler sıralayarak; “anlaşma olmalı, yoksa Kürtler Türklerden kanlı bir şekilde ayrılacak’ diyebiliyor.
  • Balyoz davasında MHP Milletvekili Sayın Engin ALAN ve arkadaşları hüküm giydiği için terör örgütü mensuplarınca kutlamalar düzenlenebiliyor.
  • Şişli Belediye Başkanı Sarıgül çözüm adı altında; “Türkiye birleşik Devletleri olsun” diyerek yüzyıllık batı projesinin fedailiğine soyunabiliyor.

İşte tüm bu hezeyanların rahatça ifade ediliyor oluşu, pervasız meydan okuyuşların her geçen gün artması, toplumsal dokunun hızla eritilmesi, milli duyarlılıkta şiddetli irtifa kaybı, bu protokoller-balyozlar eseri olarak ortaya çıkmıştır.

Son günlerde devamlı artan sayıda verdiğimiz şehitlerimizde, bu hususların etkisi olmadığını kim söyleyebilir?

Caniler ile masaya oturulmasının katlettiği hakkaniyet duygusu, hukuksuzlukların tükettiği adalet duygusu konuşulur olduysa tahribat aynı yeredir.

Protokoller balyozu indirmekte, inen balyozlar protokolleri meşrulaştırmaktadır!

Vesselam!
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!