Merdivenim kırk ayak / Kırkına attım dayak demişiz, merdiven altını görmezden gelmişiz. Yıllardır aynı terane, aynı şikayet, aynı konu!
Denetimler göstermelik, merdivenaltı üreticileri ile denetçiler, köşe kapmaca mı oynuyor, saklambaç mı, yoksa gördün-görmedin, bu bayramda görme beni mi?
Anlaşılan o ki, bizim halimizi görmek isteyen yok. Bizleri lafa boğup, yapma dedik, alma dedik, yanına bile yaklaşma dedik, yemin olsun uyardık diyecekler ve bir bayram daha atlatılmış, geçip-gitmiş olacak!
İnsan sağlığını tehdit eden ne varsa, her zaman olduğu gibi yine bayram önü piyasa da…
Ağzını doldura doldura “hijyen” şart diye ahkam kesenler konuşarak, merdivenaltı üretime dur deme çabasındalar!
Elimde eldiven, başımda bone, ayağımda galoş, hijyen tam, merdiven altı dediğin nedir ki abicim, bunun adı vatandaşa hizmet, ucuz şeker yesinler, tatlı yesinler, maksat ağızlar tatlansın diyenlerin pişkinliğine, umursamazlığına yıllardan beri dur denemiyor!
Engel olunamıyor!
Vatandaşlar almasın demek kolay!
Paranız varsa, kilosu 70-80 lira olan baklava almaz mısınız?
25-30 lira verip markalı bir çikolata almasını bilmez misiniz?
Ülkemiz asgari ücretli cenneti olmuş, yarı-yarıya Çin’e dönmüşüz, hangi parayla ne alacağız onu şaşırmışız, merdivenin birinci basamağına yapışıp kalmışız!
İkinci basamağı hayal dahi edemiyoruz, işin o tarafından kapak kaldıran yok!
Almayın!
Evinize sokmayın!
Sağlığınızı bozmayın!
Şu hastalıklar, bu hastalıklar var!
İlahi doktorlar, ilahi yöneticiler! Ekranlarda kime hitap ediyorsunuz?
Bizim dışımızda kalanlara! Yani yüzde 10-15’in, yüzde 85-90’dan daha büyük olduğu gerçeğine!
Gelin biz yüzde 85-90’lık azınlık, kendi derdimize bakalım;
Eve misafir gelir mi, gelir!
Ne ikram edeceksiniz!
Merdivenaltı kolonyası ile başlayacaksınız hoş geldine!
Sonra yine merdivenaltı lokumu, merdivenaltı şeker yada çikolatası..
Gelen misafir hatırlı ise, merdivenaltı baklavası ikram etmeden olmaz diyeceksiniz!
Niye şaşırdınız! Vatandaşın parası vardı da almadı mı?
Kilosu on liraya-15 liraya baklava!
Beş-altı liraya tulumba tatlısı…
Beş liraya çikolata!
Üç-beş liraya lokum!
Üç liraya kağıtlı yada cam şeker!
Bedava niyetine, kapış-kapış!
Ceviz içinin en ucuzu 45 lira…Antep fıstığının tozu 70-80 lira olduğuna göre, ne konur merdivenaltı baklavanın içine?
Cevizin olmayan tozu mu? Antep fıstığının tozunun tozu mu?
Her şeye rağmen, merdivenaltı imalathaneler 7/24 çalışıyor.
Tüketici için, ucuz baklava, şeker, şekerleme, lokum üretiyor!
Sağlığından olan kim, bizler!
Bizi uyarmaktan başka hiç bir şey yapmayanlar kim!
Yetkililer, sorumlular, denetim yapmayanlar, görmezden gelenler!
Bayram önü çarşı-pazarda zam yapanlar… Bayramı hasat zamanı olarak görenler sizin hiç mi suçunuz yok?
Merdiven altı üretimin ucuz ürünlerini imha etmeyenler sizin de mi suçunuz yok?
Alınabilir ve yenilebilir lokum ve çikolatayı, herkesin alabileceği, yiyebileceği ve ikram edebileceği fiyatlara çekemeyenler sizler çok mu masumsunuz!
Hem bu millet her şeyin en iyisine, en güzeline layıktır diyeceksiniz, hem de, merdiven altı ürünlere mahkum bırakacaksınız!
Bunun neresi her şeyin en iyisine ve güzeline layık olmak, anlatında dinleyelim!
