Erol Sunat
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Atı Alan Üsküdar’ı Geçemez

Atı Alan Üsküdar’ı Geçemez

0
Paylaş

Bu makale, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” deyimini ele alarak, söz konusu eylemin gerçekliğini ve anlamını sorgulamaktadır. Yazar, Üsküdar’ın  öyle kolayca geçilemeyecek bir yer olduğunu ve bu deyimi kullananların genellikle gerçeği çarpıttığını savunmaktadır. Metin boyunca, kimlerin ve nasıl Üsküdar’ı geçtiği iddiaları mizahi ve eleştirel bir dille incelenirken, deyimin mecazi anlamının dahi bir başkası tarafından kolayca kavranamayacağı vurgulanır. Son olarak, yazar, Üsküdar’ı geçtiklerini iddia edenlerin aslında Üsküdar’ın nerede olduğunu bile bilmeyebilecekleri fikrini ortaya atarak, bu iddiaların boş ve gerçeklikten uzak olduğunu göstermeye çalışır.

 

Bazı deyimler çok dokunur içimize…Hele bir de öyle olmadığını düşünüyorsak…

İşte onlardan biridir, “Atı alan Üsküdar’ı geçti”

Neymiş?

Cümle açıkgözler, cümle fırsatçılar, cümle ben geçtim bile hem de defalarca görende yok, duyan da ruhları bile duymadı diyenlere selam olsun…

Biz ne demişiz?

Atı alan Üsküdar’ı geçemez…

Geçtik valla, yeminle geçtik diyenler için Halep ordaysa arşın burada…

At bizim…Yol bizim…Söz bizim…Üsküdar bizim…

Hangi atla hangi Üsküdar’ı geçtiniz? Üsküdar diye nerelere gittiniz?

Öyle her aklına esene geçirmezler Üsküdar’ı…

Geçtim diyen, lafın gelişi geçer…Sözüm ona geçer…Hava atmak adına geçer…

Eski çamlar bardak oldu…O köprülerin altından ne çaylar ne dereler ne akarsular aktı…

Sonra, bizim küheylanlar, tanımadığını bilmediğini aşina olmadığını yanına yaklaştırmaz.

Neymiş?

Üsküdar’ı geçmiş, bir de tur bindirmiş dosta düşmana karşı…

Lafa bak hizaya gel diye böyle ifadelere deniyor her halde…Ya da üfürükten teyyare selam söylen o yâre falan mı demeliydik?

*****

Efendim mecaz bizim mecaz…Mecazsa da biz biliriz, şarkının makamı hicazsa da azsa da çoksa da varsa da yoksa da…

Sen kalk bizim atımızla, bizim Üsküdar’ımızı geçme edebiyatları yap, üstelik niyetlen…

Mecazen bile geçemezsin Üsküdar’ı…

Mecaza bir başkasının dili dönmez, iki kelime ötesini görmez.

Atı alan Üsküdar’ı geçmiş…

Ne diyordu rahmetli Erkin Koray?

Fesuphanallah…

Güzel Türkçemiz ’de böyle bir deyim var mı?

Var…

Var amma, bizi bağlar…

Dur arkadaş…

Dur…Bizim ile…Bizim dile yabancı…

Burası neresi bilir misin?

Hoş bilsen de fark etmez…Üsküdar öyle kolay kolay geçilmez…Hatta girilmez bile…

Bal gibide geçtiler diyenlerin gözleri ne kadar sağlam merak etmemek elde değil…

Yahu Üsküdar sahipsiz bir yer mi? Öyle her atı aldı denen Üsküdar’ı geçebilir mi?

Ne diyordu Sezen Aksu?

Geç bunları, anam babam geç bunları…

*****

Atı alan Üsküdar’ı geçti haberiniz yok lafları fena çoğaldı. Demek ki fırsat denen o kavram kaça-kaça bir hal olmuş durumda…Duyduk ki geçmiş Üsküdar’ı…Hem de kaç kere…At değil yüksek hızlı tren mübarek…

Ne kadar geçmiş? Nereye kadar gelmiş? İş işten geçmiş mi? Ne desek bilmem?

Bizim ağabeyler olmaz diyorlar, bu iş olsa olsa tevatür ya da rivayet…

Biz varken, biz sağken kimse atı alıp Üsküdar’ı filan geçemez…

Gevezelik deyin…Hava atma babında deyin…He…deyip geçin…

Kolay mı öyle Üsküdar’ı geçmek?

Üsküdar bu…

Anadolu yakasının incisi…Semtlerin güzeli…

Kim demiş geçti diye Üsküdar’ı? Hem de atla öyle mi?

Güldürmeyin oğlum adamı…

Değil atla son model arabayla bile geçemezler Üsküdar’ı…Üsküdar neresi bilirler mi bu havaya konuşanlar, atıp tutanlar.

Adam ömründe İstanbul görmemiş, Üsküdar’a gelmemiş…

Üstüne üstlük almış atı Üsküdar’ı geçmiş öyle mi?

Ne diyorlardı böylelerine? Yalanın batsın yalancı mı?

Vay arkadaş…Yol bilmeyen, iz bilmeyen gelse ne olacak Üsküdar’a…Yeminle selam vermez Üsküdar böylelerine…

Nasıl geçilecek Üsküdar? Lafla mı?

Anca lafla geçerler zaten…Ağabeylerden biri diyor ki, şöyle bir etrafıma baktım bu kadar çok yalancı, bu kadar çok goygoycu ne zaman doldu etrafımıza?

*****

At yanımızda, Üsküdar karşımızda…Üsküdar burası diyoruz…

Hani nerde Üsküdar diye, Üsküdar’a çarpa-çarpa gidiyorlar.

Var mı başka Üsküdar?

Yok…

Hani anlatırlar ya…

Adam düşmüş yollara Hızır’ı arıyorum diye…

Hızır çıkıp gelmiş kesmiş yolunu.

Demiş ki…

Aradığın benim…

Ben Hızır’ım…

Adam şöyle bir bakmış, yok demiş ben Hızır’ı arıyorum…

Ne desin Hızır ne yapsın?

Üsküdar’ı bilmeyene, görmeyene, gözünün içine girene ne desin ne söylesin Üsküdar?

Lafla olduktan sonra bırakın geçsinler…

Efendim Üsküdar bildiğiniz üzere bizim Üsküdar.

Gerisi lafı güzaf…

Hepsi bu kadar…

*****

Sorun bakalım Üsküdar nereye düşer?

Ömründe Üsküdar’ı hiç görmemişe sorun bakalım Üsküdar nereye düşer diye…

Kimi Ankara’nın kıyıcığında der…

Kimi Kayseri’ye on dakika…

Kimi Van gölünden görünür diye bir laf atar ortaya…

Bulunda geçin Üsküdar’ı…

İster atlı ister atsız…

Sözümüz atı alan diye başlıyordu ya…

Üsküdar’ı geçen geçene…

Tamam geçtiniz de…

Üsküdar nerede?

O kadar da değil canım…

Navigasyon var…

Açarız navigasyonu buluruz Üsküdar’ı…

Bir uçtan bir uca geçer gideriz diyenler çıkabilir.

Buldunuzsa Üsküdar’ı…

Geçebildiniz mi bari?

Navigasyonla…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!