Geleceği Okuyan Değil, Geleceği Yazanlar Kazançlı Çıkar
Mehmet Hoca’nın Kaleminden
Dünya Ekonomik Forumu’nun verilerine göre 2030 yılına kadar çalışanların %44’ü yapay zekâdan doğrudan etkilenecek. Bu değişim yalnızca belirli alanları değil, hemen her mesleği ilgilendiriyor. Yapay zekâ, işleri daha verimli hale getiriyor; ama aynı zamanda pek çok mesleği ya dönüştürüyor ya da ortadan kaldırıyor.
Bugün bir kişinin yapay zekâ destekli araçlarla 5-10 kişilik işi tek başına yapabildiği bir dönemdeyiz. Bu durumda, “işini kaybedenlerden mi olacaksın, yoksa yapay zekâyı kullanan vizyonerlerden mi?” sorusu artık herkesin kendine sorması gereken bir gerçeklik.
Risk altındaki meslekler arasında veri girişi, sekreterlik, kasiyerlik, çağrı merkezi çalışanları, basit muhasebe görevleri, rutin haber yazarlığı, şehir içi taşımacılık, hukuk asistanlığı, klasik öğretmenlik, montaj işçiliği, banka şube görevleri ve basit grafik tasarım işleri yer alıyor. Ortak nokta: Bu işler tekrar eden ve kurala dayalı süreçlerden oluşuyor. Yapay zekâ tam da bu noktada devreye giriyor ve bu görevleri saniyeler içinde yerine getiriyor.
Peki, ne yapmalı? Öncelikle, yapay zekâyı bir tehdit olarak görmek yerine bir araç olarak değerlendirmek gerekiyor. Bugünün kazananları, öğrenen, uyum sağlayan ve yapay zekâyı kullanan bireyler olacak. Yaratıcılık, eleştirel düşünme, teknoloji okuryazarlığı ve sürekli öğrenme becerileri bu dönemin altın değerindeki yetkinlikleri haline geliyor.
Bu dönüşüm bir kriz değil, bir fırsat olarak da değerlendirilebilir. Tıpkı geçmişte buhar makinesiyle gelen sanayi devriminin iş yapış biçimlerini dönüştürmesi gibi, şimdi de yapay zekâ ile yeni bir döneme giriyoruz. Bu dönemi yönetenler, sadece ayakta kalmakla kalmayacak, aynı zamanda geleceği yazanlar olacak.
Unutmayın:
Geleceği okuyan değil, geleceği yazanlar kazançlı çıkar.