Mehmet Edip Ören
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hani, Türk Ordusu 48 saatte İsrail’e giriyordu?

Hani, Türk Ordusu 48 saatte İsrail’e giriyordu?

0
Paylaş

Yeni senaryo hemen yazıldı. Şahin yaklaşım, kuzu postuna büründü. İlk tetiği, değişmez adam, Dışişleri Bakamayanı çekti… “İsrail ile Suriye’de çatışmak istemiyoruz” dedi cevap, taaa ABD’den geldi. Trump – Netantahu zirvesinde, İsrailli de “Türkiye ile çatışmak istemiyoruz” dedi… Kızmayın ama, olay senelerdir dediğime geldi mi… BOP projesi yönetmenleri ve kıytırık eş başkanlarının arzu ettiği noktadayız. Sistem, İran olayına odaklandı. Bu yüzden Türkiye’yi karşı cephede istemiyor. Binbir zahmetle hazırlanan 80-100 bin kişilik PYD – PKK ordusunu da riske etmek istemiyor. Türkiye sırası gelene kadar sırtı sıvazlanmalı ve de ayak altında dolaşmamalı..

Üç gün sonra Ayın 23’ü… Kulaklarınıza hala, “Öğünün büyükler, sevinin küçükler” melodileri geliyor sadece gelmiyor içinizi de ürpertip coşturuyorsa, henüz iş işten geçmemiş, Toroslar’ın tepesin de tüten bir yörük çadırı var demektir… O mübarek gün yazı günüm değil, bu yüzden şimdiden hepinizin, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum… Canlara merhabalar olsun. Türkiye birden büyüktür. Kulun hesabı varsa Allah’ında bir hesabı mutlaka vardır, bizlerde onun tahakkukunu bekliyoruz…

Kimse beni çok akıllı falan zannetmesin. Etrafını inceleme kabiliyeti olan, orta zekâ gurubuna dahil bir kimseyim. Gerçi anlatacaklarımı, alt zekâ gurubu da anlamaya başladı… Bir lider, bir insan, daha önce azarladığı ve tehdit ettiği bunlarla da kalmayıp belgeleri otelinde halkın temaşasına açtığı halde niye “Ben onu seviyorum, oda beni seviyor” diyebilir. Bunun öyle çok değil tek sebebi var… Bütün açıklarını biliyorum. Ben ne dersem yapmak zorunda, gibi bir sebebi olabilir mi? Düşünün bakayım, iyice emin olunca bana da bildirin… “One Minute” tiyatrosu bol mahsul verdi, hasadı yapıldı, umulandan fazla getirisi oldu, “Ama abi bunlar müslümancılar” ve de beyinsiz Türkmen’ce alkışlandı… Aynı film, kabak tadı verebilirdi… Yeni senaryo hemen yazıldı. Şahin yaklaşım, kuzu postuna büründü. İlk tetiği, değişmez adam, Dışişleri Bakamayanı çekti… “İsrail ile Suriye’de çatışmak istemiyoruz” dedi cevap, taaa ABD’den geldi. Trump – Netantahu zirvesinde, İsrailli de “Türkiye ile çatışmak istemiyoruz” dedi… Kızmayın ama, olay senelerdir dediğime geldi mi… BOP projesi yönetmenleri ve kıytırık eş başkanlarının arzu ettiği noktadayız. Sistem, İran olayına odaklandı. Bu yüzden Türkiye’yi karşı cephede istemiyor. Binbir zahmetle hazırlanan 80-100 bin kişilik PYD – PKK ordusunu da riske etmek istemiyor. Türkiye sırası gelene kadar sırtı sıvazlanmalı ve de ayak altında dolaşmamalı… İçerdeki Ca- Ce / PKK, barış süreci, diyalog falan gibi olayları da yukarda anlatılanlar çerçevesinde değerlendirin…

Gelelim, bu olayların içeriye yansımasına veya nasıl yansıtılacağına…

  1. Seçim tarihi, Trump’ın desteklerinin belirginleşmesine kadar ötelenecek. Ne zaman, arzu edilen noktaya gelinirse gündeme gelecek…
  2. Türkiye’de, demokrasinin, anayasanın ve de kanunların rafa kalkmasına, İmam dahil pek çok kimsenin, yatarı olmayan suçlardan içerde tutulmasına rağmen, okyanus ötesinden net desteklerin gelmesi yeni hareketlerin tetikleyicisi olabilirYani dediğimiz gibi Yavaş da aynı akıbete uğrayabilir ve Özgür – Kılıç ikilisi istenen rakipler olarak devreye alınır400 milletvekiliyle Anayasa’da değiştirilirse ki bana göre çok mümkün, sebebini de defalarca yazdım, alâ, olur aluyulalâ…
  3. Başrolü bırakmayan Akılsız Türkmen ve “Ama Abi Bunlar Müslümancılar“, ABD’den veya bağlı bir kaynaktan gelecek paralarla rahatça kandırılabilir… Sabrettik ama, sonunda ekonomi düze çıktı denilip kol altına iki pakette makarna sıkıştırdın mı, balık hafızalıların hepsini cepte bil…
  4. Ziyafet sofralarında ağırlanmasa da hamburger ikram edilenler, her ihtimale karşı bir köşede, kabarık hesabı ödemek için ve de parti içi operasyonlarda kullanılmak üzere bekletilebilir… Anlamamazlıktan gelmeyin, Kart Kripto’dan(KK) bahsediyorum…
  5. Mavi Vatan dediğimiz olay bitti. Sondaj gemileri Karadeniz’e veya kızağa çekildi. Libya ile yapılan anlaşma çöp oldu. O bölge de ABD ve Yunanistan ortak olarak sondajlara başladı bile. Sesimizi çıkartmanın ve de “” çekmenin maliyeti, koltuğa yapışıklarca biliniyor…
  6. Bir aralar “Dış Güçler” diye gösterilen olguların, kimler olduğu ve ülkemizde kimleri desteklediği, şek ve şüphe götürmez biçimde ortaya çıktı…
  7. Finali komediyle yapalım. Trump, aklına gelen her şeye yeni tarifeler koyuyor. Bu adamın ne yapacağı belli değil. Ya tespit ettiği mal varlıklarına da “Yeniden büyük ABD ” adına el koyar veya hatırı sayılır tarife koyarsa ne olur… Olan bize olur, o fark, misal %25 elektrik zammı, %30 Doğalgaz zammı gibi gerekçelerle sırtımıza yüklenir…

Final: Eski milletvekili Bülent Turan isimli, hoş bir oğlan vardı… Milletvekili olamayınca, kakasındaki boncuk gereği, Bakamayan Yardımcısı oldu. Geçen günlerde, CHP’nin imza kampanyasından dolayı “Şimdi, biz de CHP’nin kapatılması için imza kampanyası mı başlatalım?” gibi abuk subuk laflar etti… Ne derler, Dervişin fikri zikri…

Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!