Bölücü terör örgütü ile sürdürülmekte olan “süreç” dâhilinde, “âkil insanlar” adında bir gurup türetildi. Bizzat belirleyici erk tarafından, psikolojik harekât ve algı yönetimi üzerine çalışacakları deklare edilerek tanıtımları yapıldı.
***
Tefecilerin kullandığı bir tabir vardır, “tavan yapmak.”
Toplumsal anlamda tefeci odaklı faizle para alışverişi, büyük günah oluşunun yanında, sosyal ve hukuki anlamda gayrimeşru bir alandır. Bu sebeple fahiş faizle para satanlar, pazarlığı direkt faiz kavramı üzerinden yapmaz, perdeleyerek gerçekleştirme ihtiyacı hissederler.
İşte haramı helal, fahiş olanı normal göstermek için uydurulmuş hınzırca bir garipliktir, tavan yapmak. Sonu kesinlikle hüsran olan bu yöntemle, aile ocaklarını söndüren bu kan emiciler toplumdaki meşruiyetlerini bu tabir sayesinde sürdürüp giderler.
……………………..
Evvela talep edilen para miktarına göre hayali bir taşıt cinsi belirlenir. Gerçekte olmayan taşıt üzerinden pazarlık başlar. Önce aracın peşin fiyatı belirlenir, ardından vadeli satışı üzerine pazarlığa başlanır. Uygulanan fahiş faiz oranı vade farkı olarak peşin fiyat üzerine böylece eklenir ve müşteri yüksek oranda borçlanıp evraklarını verir. Sonrasında hayali aracın vadeli olarak sahibi olmuş müşteri, aynı hayali aracı tefeciye peşin olarak geriye satar. İlk belirlenen düşük miktardaki parayı alır.
Sonuçta; tefeci karşısındakini fahiş oranda borçlandırmış, diğeri bedeli ağır olacak parayı almış, hayali taşıt ise buharlaşmış, yok olmuştur.
Tüm pazarlığın merkezinde olan araç hiç görünmeden, dokunulmadan, kontak bile çevrilemeden uçup gitmiştir.
Tefeci tavanı yapılmış, alışveriş tamamlanmıştır!..
Her şey; dine, hukuka, ticaret kurallarına uygun hüviyete büründürülmüştür artık…
Merkeze konulan araç ne kadar “hayali” ise, dağılacak ailenin hüsranı o kadar “gerçek” olacaktır!..
***
Türk devleti-milleti-vatanı yıllardır, yedi düvelin desteğinde, bölücü terörün kahpe vahşetine sahne olmaktadır. Bölücüler kan akıtarak pazarlık masasında muhatap alınmayı hedef olarak koymuşlardır.
Bugün hedeflerine ulaşmışlar, süreç başlatılmıştır.
Bu aşamada bölücü başının isteği üzerine oluşturulan “âkil insanlar,” müzakereler üzerine algı yönetimi vazifesi ile tüm ülkeye dağılıyorlar…
Çözüm, barış, huzur, analar ağlamasın, kan akmasın, bölgesel güç v.s. kavramlar üzerinden kamuoyu oluşturmak için seferber oluyorlar!
…………………………
Pazarlık edilen taraf haçlı güdümlü bölücüler olunca; insanın aklına “tefeci tavanı” geliyor…
Buharlaşıp uçup gidecek olanlar; en çok öne çıkarılan, konunun merkezine oturtulan, perdeleme amaçlı kullanılan, çözüm-barış-huzur v.s. gibi kavramlar olacaktır belli ki!
Elde kalacak; parçalanmış bir millet, bölünmüş topraklar, dağılmış devlet yapısı olacaktır.
Âkil tefecilik “tavan yapma” meşruiyetini elde etmiştir artık…
Her şey; dine, insanlığa, hukuka uygun hüviyete bürünmüş, toplumla bütünleşmek üzeredir…
Çözüm, barış, huzur v.s. ne kadar hayali ise, bölünmüş Türk Milleti hüsranı o kadar gerçek olacaktır!..
……………………….
Tabii ki; Türk Milleti “tefecilere” itibar ederse…
