Bu ülkede Sümbül Hanım Şalları, Sıla Tokaları, Seymen Ağa Yüzükleri, Hürrem Yüzükleri, Polat Tespihleri satıldı. Şimdi sıra:
Cepli Kefende…
Nasıl olur?
Beyaz bir kumaşın içine, dışına, dört bir yanına cepler dikilir. Vakt-i zamanı geldiğinde ayakkabı kutularından çıkarılan milyonlar ceplere yerleştirilir.
Ne kadardır bu kefen?
Hiç üşenmedim, gittim araştırdım.
Bir metresi 6 Türk Lirası.
Bir kefen; ortalama 6 metre oluyormuş. Bu durumda 36 Türk Lirasıyla iş bitiyor.
Hadi, yine iyisiniz…
Günlerdir yazmayım, çizmeyim diyordum; ama tutamadım yine kendimi. Benim malımı çalın çırpın, benim paramla deste yapıp kule oyunları oynayın. Sonra da bana sus diyeceksiniz ha!
Cemaat dediler, polis dediler gündemi karıştırmaya çalıştılar.
Yok Efendi, yok öyle dava!
Siz ayakkabı kutularıyla gemicikleri götürürken bizler burada bir günümüzün hesabını yapıyoruz.
Bilmem kaç yıldır sizlerin servetleri tavan yaparken benim ne tarlam kaldı ne bağım kaldı. Giyecek ayakkabım yok ki para saklayacak ayakkabı kutum olsun.
Gerçi eskiden paralar yastık altına saklanırdı; ama sizinki de iyiymiş!
Hayır, merak ediyorum; acaba bunlardan Başbakanımızın yakınları da nasiplerini alacaklar mı?
Yoksa Başbakan yakınları oldukları için onlar saf dışı mı?
Gerçi olayın göbeğinde olsalar ne yazardı ki…
Bir gecede yasa çıkardı:
HIRSIZLIK SERBEST, HIRSIZLAR AKLANDI!
Bundan sonra bir ayakkabı alırsam asla ayakkabı kutusunu atmayacağım. Belki Noel Baba birgün bize de uğrar…
SAYGILAR…
