Soru şu: “Irak’ta Saddam, Suriye’de Esad iktidarda olsalardı, güney sınırlarımız böyle olur muydu?” Afrin başta olmak üzere bütün şehitlerimize Tanrı’dan rahmet diliyorum
Türkiye Güneyinde oluşan şer ittifakına haklı bir müdahale etti. Operasyon kararı, yüzde yüz haklıdır. Bu operasyon Türkiye’nin varlık sorunu-beka meselesidir.
Fakat bu operasyon çok geç kalınmış bir eylemdir. Keşke yılanın başı küçükken ezilebilseydi. Adamlar Kuzey Suriye’de neredeyse devlet olmak üzerelermiş.
Şimdi başımızı iki elimizin arasına alıp düşünelim ve soralım:
1-Suriye’de böyle bir oluşumun olacağını bilemedik mi, göremedik mi?
2- Neden bu oluşum olurken, tam donanımlı Peşmergeyi sınırlarımızdan geçirdik?
3-Davul zurna eşliğinde geçen peşmergelerin kime yardım edeceğini bilemiyor muyduk?
4-Neden bu insanlara “Eğit-donat” eğitimi verdik ve Suriye’ye gönderdik?
5-Salih Müslimi neden üç kez Ankara’da devlet töreni ile ağırlamıştık? Kırmızı pasaportu cebine neden koymuştuk?
Şanlı Mehmetçik, PÖH ve JÖH’lerimiz inşallah yüzlerinin akıyla bu işin üstesinden gelecekler. Uluslararası hukuka göre biz, Suriye’ye bu operasyonu haber verdik mi, vermedik mi? Verdiysek neden saklanmaktadır?
Uluslararası teminatımız: “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olmak ve güneyimizde; devletimize tehdit olan terör yuvalarını dağıtmak teröristleri bitirmek” değil miydi?
İşi bitirdik ve Suriye’den ayrılmak noktasına geldik:
1-Temizlediğimiz bu coğrafyayı kime bırakacağız? ÖSO’ya mı Suriye’nin BM’lerce tanınan ve bilinen meşru Suriye hükümetine mi?
2-Yoksa öylece bırakıp mı geleceğiz?
CHP Ankara Mv. Sn. Levent Gök’ün ifadesine göre: Esad bir konuşmasında: “Benim Türkiye’nin siyasetine aklım ermedi. Türkiye’nin güney komşusu bizdik. Türkiye’nin yanlış politikası ile PYD ve YPG bu bölgeye yerleşti. Bende halkım Kürtler zarar görmesin diye ses çıkarmadım. Şimdi Türkiye 800 km kadar bir sınırda PYD/YPG ve Kürtlerle komşu oldu” diyerek hayret ve şaşkınlığını belirtmiş.
Bizim Esad takıntımız ve yanlış ata oynamamız bu günlere gelmemize neden olmuştur. Esad’ın üç ay içinde devrileceği ve Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacağımız planı tutmamıştır. Çünkü Suriyeli din adamları ve Suriyeli aydınlar, oynanan oyunu görmüşler ve Esad’ın etrafında kenetlenmişlerdir.
Bu haklı operasyon, neden TV’lerde haritalar eşliğinde: “Yarın şuraya şuaradan girilecek, hilal kavuşacak” gibi adeta karşı tarafa hazırlan, önlemini al dercesine konuşulmakta ve detay verilmektedir?
Sn. Erdoğan ve Binali Beyler neden bu haklı operasyonu, AKP’nin il ve ilçe kongrelerinde detaylar vererek siyasete malzeme yapmaktalar?
Akıl için yol; Esad ile direkt olarak görüşüp bu işi, kökten daha az kayıpla bitirmek değil mi?
“Efendim MİT görüşüyor, böyle görüşmeler yapılabilir” diye topu taca atmanın anlamı nedir?
Hiçbir savaşın ve hiçbir askeri operasyonun kesin galibi yoktur; az zarar göreni ile çok zarar göreni vardır.
Lütfen anaların gözyaşı akmasın isteniyorsa, Suriye’nin meşru hükümeti ile derhal görüşmeler ciddi manada başlatılmalı ve bölgede Emperyal güçlerin oyununa geçit verilmemelidir. Hatta görüşmelere; İran, Irak, Suriye ve Türkiye olarak başlanmalıdır. Bölgenin huzuru ve geleceği, bölge ülkelerinin işbirliği ile mümkündür.
Esen kalınız.