Nazım Peker
Nazım Peker

Bahçeli Davutoğlu’nun Sözlerine Resti Çekti

Türk siyaseti, anlaşılmaz bir hal aldı. S.Erdoğan, bu milleti gerginlik, etnik ayrıştırma ve gündem saptırma politikaları ile tam 12 yıl oyalamayı ve uyutmayı bilmişti ve o politikalarına halen devam etmektedir.
 
Atalar ne kadar da doğru söylemişlermiş meğer: “Arka teker, ön tekerin geçtiği yerden geçer”
 
Hemşehrim S. Davutoğlu’da Erdoğan gibi, gerginlik ve gündem saptırma politikaları yapmaya hevesli. Ama unutmasın ki, herkes sakız çiğner ama hiç kimse Ayşe kadın gibi çıtlatamaz.
 
Hemşehrim bu konuda biraz yaya kalacağa benzemekte. Onun için olmalı ki S. Erdoğan, “Yeni yılla beraber Anayasa’nın bana tanıdığı hakkımı kullanarak Bakanlar Kuruluna başkanlık edeceğim” deme ihtiyacını hissetmekte.
 
Bu “başkanlık edeceğim” sözünden benim anladığım; Davutoğlu’nun, o koltuğu dolduramadığı, hakkını veremediği ve pasif kaldığı manasıdır.
 
Gelelim konumuza:
 
Davutoğlu, 25 Kasım Salı günü gurup toplantısında, MHP lideri S. Bahçeli’yi hedef alarak, “Sayın Bahçeli’nin tarih bilmesi gerek. Ben bu günde, yarında beş yıl sonra da on beş yıl sonra da Tunceli’ye gideceğim. Bahçeli Tunceli’ye gidebilecek mi? Gidip de Ankara’da söylediklerini Tunceli’de de söyleyebilecek mi?” iddia ve ithamında bulundu.
 
Sayın hemşehrime şunu belirtmek isterim. Tunceli bu ülkenin bir ili değil mi? Tunceli’ye gitmek için yürek mi, koruma ordusu mu gerekli? Biz, belki tarih bilgisi olarak Davutoğlu’nun eline su dökmeyiz. Ama vatan sevgimiz de tartışılmaz. Tunceli’yi gidilemez, konuşulamaz mı yaptınız? Bu vatan toprağını, bu vatanın insanlarına gidilemez hale mi getirdiniz?
 
Eğer öyle ise bu, bir ayıp değil mi? Bu durum sizler için de bir zûl ve utanç meselesi olmuyor mu?
 
Nasıl becerdiniz de ülkenin bu coğrafyasını 12 yılda gidilemez hale getirdiniz?
 
S. Bahçeli bu milletin bir ferdi ve bir evladı değil mi? S. Bahçeli, bu milletin bağrından çıkan milyonlarca vatanseverlerin gönül verdiği MHP’nin Genel Başkanı değil mi?
 
Neden gidemeyecek neden konuşamayacak, bunu bir izah eder misiniz?
 
S. Bahçeli resti çekti ve 28 Kasım’da Tunceli’de olacağım dedi.
 
Demekle de kalmadı; “Tunceli’ye ecdat yadigârı kutlu kardeşlik mirasını daha da güçlendirmek için gideceğim. Tunceli’de kucaklaşmak, özlem gidermek, fitne ve fesat tohumlarını çürütmek için orada olacağım. Yüksek dağların üzerinde kartal yuvası gibi duran Tunceli’de; Türkiye’nin bekası, Türk milletinin birlikte yaşama iradesine destek vermek için bulunacak, Ankara’daki sözlerimi Tunceli’de de tekrarlayacağım.”
 
Ne oldu?
 
Sizin gidilemez yaptığınız bir vatan coğrafyasına S. Bahçeli, fitne ve fesat tohumlarını çürütmek, birlikte yaşama iradesini göstermek için gitmekte. Ayrıştırmak, etnisiteyi kaşımak, mezhep duygularını kullanmak için gitmiyor.
 
Vatan sevgisi işte böyle bir şey!
 
Onu sevemeyenler bu sevgiyi asla bilemezler.
 
Hele heler, yabancı ülkelerin taşeronluğuna hizmetkâr olanlar ise hiç bilemezler.
 
Anadolu’nun bağrından çıkan Torosların hırçın, helal ve milli doğasında büyüyen S. Davutoğlu’na böylesine bir konuşmayı asla yakıştıramadım. Bu ülkenin sadece başbakanları değil bütün fertleri, bu vatanın her yerine bu vatan, VATAN olarak durduğu sürece gideceklerdir.
 
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
 
S. Bahçeli’yi bu asil ve vatansever durum ve davranışından dolayı kutlamamak elde mi?
 
Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!