Kürdistan rüyası görenlerin 12 Eylül 1980 öncesinden alması gereken dersler.

12 Haziran 2011 seçimlerinden bölücüler milletvekili sayılarını 36 ‘ya çıkararak çıktılar. Sözcüleri, katılacakları bölücü parti temsilcileri, hepsi koro halinde ”Kürdistan”da Kürdistan nağmeleri söylüyorlar. Yetmiyor, bıkmadan usanmadan TC kanunlarına göre; 40 000 insanımızın ölümüne sebep olan terör örgütünün lideri olarak idama mahkûm olmuş eli kanlı katil için “serbest bırakılsın” diyebilecek cüreti kendilerinde görüyorlar. Henüz Türkiye Cumhuriyeti Devleti herhangi bir meydan savaşını kaybetmedi. Türk müsamahası sayesinde (aymazlığı demek daha doğru olur) 36 adet tescilli terör örgütü PKK mensubu siyasal Kürtçü, Türk Parlamentosu’na üye seçilmiştir. Bu zevat bir kaç gün sonra parlamentoda ”Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Bağımsızlığı, Türk Milleti’nin bölünme kabul etmez bütünlüğü, Atatürk İlke ve İnkılâpları” üzerine yemin edecekler. Mevcut Anayasa’ya göre bu yemini etmezlerse mebuslukları onaylanmayacak. Daha dokunulmazlık zırhına bürünmeden pervasızlaşan, küstahlaşan, bu bay ve bayanlara duyurulur ki ”Türk vatanı üzerinde Kürdistan diye bir bölge yoktur”… 82 vilayetimiz vardır. Siz Türk tarihini ve Türk milletini anlamak istemiyorsunuz ama biz de size sık sık hatırlatacağız. Türk toprakları üzerinde Kürdistan diye bir yerleşim yeri, bir mezra hatta bir metrekare dahi yer yoktur. Bunu olmayan kafa ve beyinlerinize yerleştirseniz iyi olur.

 Siz bizi iyi bilirsiniz. Bize Türk milliyetçisi derler, bize Türk Ülkücüsü derler, kısaca Ülkücü de derler.12 Eylül 1980 öncesinde sizin ağababalarınız Marksist- Komünist örgütler içerisinde yer almışlardı. O gün Rus emperyalizminin uşakları idiniz. Amerika ve Avrupa’ya düşman çocuklardınız. Rusya Türkiye’yi sizin gibi işbirlikçiler sayesinde işgal edecek, size de özerk bir yurt verecekti öyle mi? Beklemediğiniz şey, Ülkücülerin şanlı direnişi idi. Bu ülkeyi böldürtmedik böldürtmeyeceğiz. Sahi siz gerçekten Kürt müsünüz? Siz sakın kılıç artığı Ermeni dölleri olmayasınız? Sizleri Kürtlerin temsilciliğine kim tayin etti? Cümle Türkiye Cumhuriyeti hakim ve savcılarına duyurulur, bu hukuk size de lazım olabilir, belki hukuka lüzum kalmadan Allah muhafaza size de saldırıp yok eder bu eli kanlı terör örgütü mensupları. Görevleriniz yapın efendim. Yazımı duymadıysanız duyun, görevinizin gereğini yerine getirin. Boğazınızdan geçen her lokma ekmeğin hatırı için görevinizi yapın. Hukukçular görevlerini yapsalar da yapmasalar da biz buradayız. Türk Milleti sahipsiz, Türk vatanı kimsesiz değildir. Sabrımızı deniyorsunuz. Bizim Türk Milliyetçileri olarak hiç Kürt sorunumuz olmadı. Türk-Kürt kardeş bildik. Öyle inandık, Öyle büyüdük. Türkiye’de yaşayan 75 milyon insanı da hala öyle biliriz. Amma yukarda söylediğim gibi siz tarih bilmezsiniz ama biz, tarih yazan bir milletin evlatları olarak tarihi bilir ve zaman zaman da hatırlatırız.

1984-2011arasında işlenen cinayetleri, gelincik bahçelerine dönen mezarlıkları, dul kalan eşleri, yetim kalan çocukları, evladını kara toprağa verip-vatan sağ olsun diyen ana-babaları yok mu sayacağız.”Halay çekerek, zılgıt çekerek” hiç kimseye vatan verilmez. Türk milleti sizi kardeş bildi, bağrına bastı. Siz Türk milletini kardeş saymayıp, ya İvan’ı, ya Sam Amcayı, ya Hans’ı ya da Jan’ı kardeş biliyorsunuz. Biz de Siyasal Kürtçüleri kardeşlikten azledeceğiz.

Hükümet, bizim yetmiş beş milyonu ana – baba bir kardeş biliriz lafımızı, Türk milletini 74 milyona indirip, çaldı. Söylem sahiplerinin ağzına yakışır. Terör örgütüne karşı devlet kurumlarını felç eden Hükümet temsilcileri derhal bu yanlış tavırlarını terk etmelidir. Açılım saçmalığı ülkemizi bölmeye niyet edenlerin ekmeğine yağ sürdü görmüyor musunuz? Ey Türk hukukçuları, hakimleri, savcıları, müsteşarı, Bakanı hepiniz kör ve sağır mı kaldınız? Neden görevlerinizi yapmıyorsunuz. Bu oynanan oyunlar Türkiye üzerine oynanmıyor mu? Siz bu ülkenin bal ve kaymağını yemiyor musunuz? Hepten mi öldünüz? Mevcut Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda terör örgütünün serbest olduğuna dair bir değişiklik mi yapıldı? Hapishanelerde yatan ve seçilme imkânı olmayan Zana ve Dicle gibi tescilli bölücülerin daha yolun başında önlerini açarken, Türk Milletine Sağlık ve Eğitim sektörleri ile hizmet veren Sayın Haberal’ı ve yazarlıktan başka suçu olmayan Balbay’ı Milletvekili seçildikleri halde, haksız yere kilit altında tutmaya utanmıyor musunuz? Ey hukukçular, şunca yıllık hocalık hayatımda Türkiye Cumhuriyeti Devleti Haritalarında Kürdistan kelimesi geçmezken, haritalar yenilendi de duymadık mı? Neden sesiniz soluğunuz çıkmaz. Bu milletimizin Hukuka olan güvenini sarsmayacak mı? Bu çifte standart değil mi? Yoksa ”ADALET MÜLKÜN TEMELİ’‘ olmaktan çıkarıldı mı?.. Bakın bu sessizliğiniz kanımıza dokunuyor. Bu Topraklar üzerinde Kürdistan yaratmak isteyen hayalperestler, ahmaklığımızdan kazandığınız milletvekilliklerinizle yetinin. Bu milletin ayranı ne zaman kabarır bilemiyorum. 1991’de size tanınan müsamahayı çok kötü kullanmıştınız, hatırlayın. Kaç gün sürdü Meclis ile hapishaneler arasındaki mesafe.. Daha ”Kürdistan” diyenin kafasına domates, yumurta, taş atmaya başlamadı Türk çocukları! Bu sessizlik sizi yanıltmasın. Bu devlet bize, Yani Türk Gençliği’ne emanet edilmiştir, Atatürk‘ümüz tarafından.

Arif Nihat Asya ve Bayrak Şiiri’ni hatırlarsınız, hatırlamazsanız bir iki cümle hatırlatayım. ”Kız kardeşimin Gelinliği, Şehidimin son örtüsü”.. ”Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozarım”.. Ben de diyorum ki “Senin yanında paçavra düşünenin kafasını ezerim”. ”Bayrağım, şiirim, şerefim, her şeyim / Yeryüzünde yer beğen seni oraya dikeyim”…  Misak-ı Milli’den vazgeçmedik henüz. Tapusu hala arşivlerimizde bulunan Musul’a mı? Kerkük’e mi? Yoksa Erbil – Süleymaniye’ye mi yoksa hepsine birden mi dikeyim? Galiba hepsine birden bayrağımızı dikmeden Diyarbakırlı, Urfa – Mardinli vatandaşlarımız rahat uyuyamayacak. Ne dersiniz?

Tanrı Türk’ü Korusun!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!