Arşimet, bana bir destek verin dünyayı yerinden oynatayım demiş. O devirlerde dahi destek alamamış, destek bulamamış.
Destek denilen görünmez güç, menfaatlerle örtüşmedikçe verilmiyor!…
Verilir gibi yapılması, dilden desteğim seninle denilmesi, falancaya destek olacağımızı söyledik babından ifadelerin kullanılması olağan hadiselerden.
Destek nerede mi?
Geliyor yolda!…
Nasıl geliyorsa, hangi yoldan geliyorsa geliyor işte!…
Bazısına koşar adım, bazısına kaplumbağa hızında, bazısına verilmesi hala düşünülüyor!…
Bir görüşe göre desteksiz atma….
Bir başka görüşe göre destek vermemenin dil ucuyla söylenen şekli.
Velhasıl günümüzün en eğrelti kavramlarından biri.
Yalanla pek güzel gittiği konusunda herkes hemfikir!…
Laf arasında, insan yanında, söz ile verileni pek meşhur.
Methetmeyle başlayıp, methiyeler düzmekle sona ermesi adetten.
Yiğidim, aslanım, koçum sana destek olmayacağız da, kime olacağız!…
Yanındayız, arkandayız. Sana bir telefon kadar uzaktayız. Gel de gelelim, git de gidelim.
Bakın bakalım arkanıza, nerede bu sözleri söyleyenler?
Söz, para değil!…
Söz, yazılı bir akit değil!…
Sadece, etik değeri yüksek…
Etik dediğimiz kavrama gelince, ünü çok, unu yok dendiğinden olacak birçok kişi aman ben almayayım diye uzaklardan bakıyor.
Etik kavramının değeri yüksek dendiğinde ise, altın mı, arkadaş diyor çiğ sözlüler.
Söz haddizatında elbette altın değerinde, söz vermek demek söz verilen insana maddi yada manevi destek verilmiş demek olsa da, eski sözler, cayılası sözler değildi.
Bir malı söz verdiği gibi bir başkasına satan, karşılığında cüzi bir kaparo alan kişi, aynı malı birkaç misli üzeri almak isteyene, nasip falancanınmış, ona söz verdim demesini bilirdi.
Israrlar kâr etmezdi.
Ya şimdi?
Yerinde duramayan, cıva misali kaygan, kaypak ve fırıldak cümleler var.
Devir ekonomi devri…
Ortada beş kuruş daha fazla menfaat varsa, niye ona göre davranmayayım.
Pazarlık dediğin ne ki… Kurulur da, bozulur da, mühim olan kazançlı çıkmak…
Diyorlar ki, ona destek ol, buna destek ol…Bize destek olan oldu mu ki, biz de başkasına destek olalım!…
Valla söz iyi olmasına, iyi de, karın doyurmuyor. Bu devirde iyilikte yapmayacaksın, sözde vermeyeceksin. Kime destek olduysak, geldi sırtımızdan vurdu abi!…
Anlaşma olsa dahi yapılmış anlaşmayı bozarım, beş kuruş daha fazla menfaatim varsa, niye bozmayayım anlaşmayı. Söz vermiş olabiliriz amma, arada caymakta lazım.
Mertlerin sözü güven sözüydü.
Ölünür verilen sözden dönülmezdi.
Söz hatır için söylenmez, destek sözü hatır için verilmezdi.
Günümüzün destek turları, şehir turları, köy ve kasaba turları, destekle ilgili turlar oldu hep.
Sözlerin ve söze dayalı desteklerin inanılmadığı ve güven duyulmadığı için üçten dokuza şart olsun diye yeminlerle süslendiği, garanti altına alınmaya çalışıldığı devirleri yaşıyoruz.
Şart edenlerin dahi yeminlerine sadık kalmadığı, yeminlerini bile hiçe saydığı günümüzde kuru kuruya destek sözü verenlerin sözü yalancıların yaldızlı ve cilalı sözlerinden farksız.
Yalanı doğru gibi konuşan dilbazlar, şahbazlar aramızda!…
İnsafları, merhametleri, hoşgörüleri sıfır. Ancak dillerinden eksilmeyen riya dolu kelimelerle bulundukları ortamlarda mangalda kül bırakmıyorlar!…
“U” dönüşleri yapıla yapıla, “U” harfi bile kendinden utanır oldu…
Neler mi diyorlar? Destek sözü vermiş olabiliriz. O gün söz vermemiz icap ediyordu. Zaten biz o gün için o desteği vermiştik.
Şimdi de vermiyoruz. Sözümüzde duracağız diye senet mi yaptık?
Senet yapsak ne olacak?
O gün olayları iyi görememişiz.
Bilememişiz. Hata etmişiz.
Başlatma sözünden…
Verdiysem verdim. Şimdi de vermiyorum…
Kimseye destek vermediği halde destek isteyen ve destek verilmeye ne yazık ki, devam edilen insanlarla dolu bir dünyamız var.
Ve bizler destek verilmesi gerekenlere değil, verilmemesi gerekenlere koşmaya devam ediyoruz!..