H. Nurcan Yazıcı
H. Nurcan Yazıcı

Meselelerin Meselesi, “İnsan”

Sorunlarımızın asıl kaynağının “insan” olduğu, bu yüzden de bir kısır döngü içinde kaldığımız, meselelerimizin çözümü noktasında bir türlü başarılı olamadığımız bir gerçek.
 İnsanın insana yaptığıdır hepsi, yaşanan bütün olumsuzluklar…
 
İnsanca yaşamak ve insanca muamele görmek, insana yakışır davranışlara sahip olmak, bütün bunlar için, duygu ve düşüncelerimizi güzelleştirmek, çaba sarf etmek;  keşke bütün “insanların” düsturu olabilseydi…
 
Sadece söylem olarak bile, kulağa ne kadar güzel geliyor, ne derin anlamlar taşıyor…
 
Önce “insan” diyoruz, sonra siyasetçi, sanatçı, doktor, ilim adamı, iş adamı her ne ise o. Dünyaya geliş nedenimizin idraki içinde, insana yakışır bir yaşam sürdürebilmekse gayemiz eğer…
 
 “Ama nasıl?” Sorusuna cevap vermek için yapacağımız ilk şey, kendimize, düşünce ve eylemlerimize bakmak olmalı. O düşünce ve eylemlerde de, Kur’an’da ifadesini bulan yaşama bilincine sahip, duygu ve düşünce dünyasını insana yakışır erdem ve ahlak kurallarıyla bezemiş, ‘Allah’ın sunduğu emaneti’ yüklenmiş insanı bulmalıyız tabi ki!..
 
Hangi inanç ve ideal için yola çıkmış olursak olalım, hangi meselenin çözümü için uğraş verirsek verelim; bize cevap olacak, bizi hedefe taşıyacak olan (bu idrakte ki) insandır…
 
*********
 
Cemiyet, siyaset ve iktisat insanın toplumda yaşattığı ahlak kuralları üzerine şekillenmektedir. Bu yüzden insan meselesi, bağlı olduğu toplumuyla beraber çözülebilir.  Bunun yöntemini ve modelini anlatmadan önce, insanın sosyal bir varlık olarak yaşadığı toplumla beraber eğitildiğinin altını çiziyoruz.
 
İnsani bir ahlaka inanan ve toplumuna tesir etmeye muktedir olan insanın, “âlemi düzeltmek” arzusu, kendisine de düzen verecektir. Tartışan, tenkit eden, alay eden ve sözde mazeretlerin içine kapanarak hareketsiz kalan insanlar değil, telkinin sükûn içinde dinleyen ve toplumuna yeni canlar üfleyen, doğruları telkin eden, dostlarından da telkin alma mütevaziliğinde olan insanlar, hem kazanır hem de kazandırır. Bu insanlar sorun değil çözüm kaynağı olurlar etrafına…
 
“Bize ruh ve beden kudreti ve keyfiyet lazım.“
 
Sükun ve sabırla bu adamları arıyoruz hem ruhumuzda hem bedenimizde hem çevremizde… “işte budur” diyebileceğimiz şey…
 
Kısacası, meselelerin meselesi haline gelen insanın kendini, “mesele” olmaktan çıkarması, ancak ve ancak toplumuyla bütünleşerek, geliştirdiği insana yakışır duygu ve düşünceyle gerçekleşebilir.
 
Mesele insan olmaksa eğer, biz de “insan” olalım.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!