Yukarıdaki başlık bazılarına çok ters gelebilir.Bazıları bu başlıkta ifade edilen mesajı kabul etmek istemeyebilirler.Başlık ne kadar ters gelse ve bazıları ne kadar kabul etmek istemese de maalesef bu temaslar gerçek.Başlığı kabul etmek istemeyenler “Siz hangi cesaretle milletin %47’sinin oyunu almış bir partiye bu suçlamayı yapabilirsiniz?Bu suçlama kesinlikle yıllardır Türkiye’yi yöneten bir partiye yakıştırılamaz.” vb. itirazlar yapabilirler.Ne kadar itiraz edilirse edilsin maalesef bu bir suçlama değil,gerçektir.Başlığa itiraz edenler “Madem bu suçlamayı yapıyorsunuz.O zaman gösterin belgesini.” biçiminde bir karşı savunma da geliştirebilirler.Onlara söyleyecek sözümüz “Bu temasların yazılı belgesi olmaz.Ancak,bugüne kadar meydana gelen gelişmelerden,medyada yapılan haberlerden,AKP yetkililerinin bu konudaki üstü örtülü tevilli açıklamalarından bunu anlayabilirsiniz.Herkes bunu anlayabilir.Yeter ki,anlamak için samimi olunsun.” olacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi AKP ile PKK arasındaki temasların elbetteki yazılı belgesi olmaz.Olsa da bizim elimizde bulunması söz konusu olamaz.Bu temasları bugüne kadar meydana gelen gelişmelerden,medyada yapılan haberlerden,AKP yetkililerinin bu konudaki üstü örtülü tevilli açıklamalarından anlamak mümkündür.Bu yazı dizisinde bu temasların delili sayılabilecek haberleri,açıklamaları ve olayları açıklamaya çalışacağım.İşte,AKP-PKK temaslarının delili sayılacak olaylar,haberler ve açıklamalar:
1-PKK,1990’lı yıllardan itibaren terör faaliyetleri yapmakla birlikte siyasallaşma faaliyetlerine de hız vermiştir.PKK’nın siyasallaşma çabalarının ilk sonuçları PKK’nın söylemlerini savunan siyasi partiler kurmak olmuştur.PKK tarafından kurdurulan siyasi partilerin ilki HEP(Halkın Emek Partisi)’dir.PKK’nın siyasi uzantısı olarak kurulan siyasi partilerden hatırladıkların HEP,HADEP,DEHAP,DTP ve en son olarak kurulan BDP’dir.Bu Partiler PKK’nın siyasi uzantısı olarak faaliyette bulunduklarından devamlı olarak Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmışlardır.En son kapatılan parti DTP’dir.DTP,daha kapatılmadan BDP kurulmuştur.Halen PKK’nın siyasi uzantısı olarak faaliyette bulunan siyasi parti BDP’dir.
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN,2009 yılına kadar PKK’nın siyasi uzantısı olan siyasi partileri muhatap almıyor,bu partilerin yetkilileri ile görüşmüyordu.Başbakan ERDOĞAN,bu partilerin yetkilileri ile görüşmek için PKK’nın terör örgütü olduğunu açıklamalarını ve PKK ile aralarına mesafe koymalarını şart koşuyordu.Başbakan ERDOĞAN’ın bu davranışı takdire şayan ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışan bir davranıştı.Başbakan ERDOĞAN,bu şartı 2009 yılının Ağustos ayında kaldırdı ve DTP yetkilileri ile görüştü.BAŞBAKAN Erdoğan, basın mensuplarının “Görüşmeyi reddetme gerekçelerinize ne oldu?” sorusuna “Ben DTP’yi PKK’yla aynı kefede değerlendirmiyorum” sözleri ile cevap verdi.İşte,Başbakan ERDOĞAN’ın bu sözleri ve görüşmek için koyduğu şartları kaldırarak DTP ile görüşmesi AKP-PKK temaslarının başlangıcıdır.Bunu başka şekilde açıklamak ve DTP ile PKK’yı ayrı kefelerde değerlendirme imkanı yoktur.Bu iddiamızın gerekçeleri DTP milletvekillerinin o günlerde yaptıkları açıklamalardır.Bu açıklamalardan bir kısmını aşağıda veriyorum.
“Sorunun muhatabı, PKK DTP ve sayın Öcalan’dır. Yoksa barış dili olmaz!..”
EMİNE AYNA
“Erdoğan “PKK ile aranıza mesafe koyun” demesin. Bu taraflardan biriyle görüşecek.”
SELAHATTİN DEMİRTAŞ
“Çözüm istiyorsan taraflarla görüşeceksin. Kim muhatap? İşte PKK ve sayın Öcalan!..”
SEBAHAT TUNCEL
2-Başbakan ERDOĞAN,DTP’lilerle görüşmesinden kısa bir sonra AKP tarafından “KÜRT AÇILIMI” denilen süreç başlatıldı.AKP yetkilileri “KÜRT AÇILIMI” dedikleri şeyin içeriğini tam açıklamadılar.Ancak,açıkladıkları hususlar ve bu çerçevede sızan bilgiler PKK’nın eskiden beri ileri sürdüğü taleplerin bir kısmı ile birebir örtüşüyordu.Açılımın DTP yetkilileri ile görüşmenin arkasından gelmesi ve açıklanan hususların PKK’nın talepleri ile örtüşmesi açılım sürecinin AKP ile DTP arasında yapılan görüşmelerde kararlaştırıldığını açıkça ortaya koymaktadır.Yukarıda açıkladığımız gibi DTP,PKK’nın siyasi uzantısı olduğundan AKP’nin DTP ile yaptığı görüşmeler PKK ile yapılmış görüşmeler anlamına gelmektedir.Bu konuda hiç kimsenin “DTP ile PKK aynı şey değildir.DTP;halkın bir kısmının oylarını almıştır.Bu sebeble meşrudur.” diyerek demagoji yapmaya kalkmasın.Çünkü,bizzat DTP’li milletvekilleri kendilerini PKK’dan soyutlamadıklarını ifade ederken DTP’nin PKK’dan farklı olduğunu söylemek demagojiden de öte tam bir zırvadır.
3-AKP Diyarbakır milletvekili İhsan ARSLAN,2009 Mart ayında yapılan mahalli genel seçimlerden önce “Kürt Sorunu’nun çözümü için ÖCALAN muhatap alınmalı.” diye açıklama yapmıştı.İhsan ARSLAN’ın bu açıklamayı Tayyip ERDOĞAN’ın bilgisi dışında yaptığı düşünülemez.Bu açıklamanın yapılmasından sonra İhsan ARSLAN hakkında herhangi disiplin işleminin yapılmamış olması bu açıklamanın Tayyip ERDOĞAN’ın bilgisi ve onayıyla yapıldığını ortaya koymaktadır.AKP milletvekili İhsan ARSLAN’ın bu açıklaması bile AKP ile PKK arasında bir irtibat olduğunu ortaya koymaktadır.
Devam edecek