Mehmet Edip Ören
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Nadir toprak elementlerine ne oldu? O da mı peşkeş çekildi?

Nadir toprak elementlerine ne oldu? O da mı peşkeş çekildi?

0
Paylaş

Metin, Türkiye’nin dış politikadaki eylemlerini ve ekonomik durumunu eleştiren bir köşe yazısıdır. Yazar, ABD ile yapılan anlaşmaları sert bir şekilde sorgulamakta, özellikle gümrük vergilerinin sıfırlanması ve uçak alım taahhütleri gibi konuların Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca, doğalgaz ve petrol anlaşmaları ile ilgili belirsizliklere dikkat çekilerek, Rusya ile olan yüksek borçluluk durumu ve enerji bağımlılığı eleştirilmektedir. Yazıda, hükümetin yolsuzluk ve iktidar kaygısıyla hareket ettiği iması yapılırken, nadir toprak elementleri gibi önemli konuların bile göz ardı edildiği belirtilmiş ve medyanın durumu da eleştirilmiştir.

 

Geçtiğimiz günlerde bir dostum sabahın ilk saatlerinde güzel bir paylaşımda bulunmuştu. Küçük ve şirin bir kız, uyuma artık kalk sabah oldu diyordu. Bende cevap yazdım. Merak etme uyumaya ihtiyacım yok, vatandaş 25 yıldır bizim adımıza da uyuyor zaten… Hepinize merhabalar olsun. Türkiye birden büyüktür…

Eveeet… Her zamanki gibi, durumu anlamaya çalışıp öyle devreye girdik. Maalesef, sırf koltuk ikbali için her şeyi göze alanlar, dış politikada da gereğini yaptılar. Emekli maaşını ödeyebildikleri için şükredenler, Yurt dışı harcına yıl bitmeden %100 zam yapanlar, her şeyin vergisini arttıranlar, bir araba alandan iki araba parası vergi alanlar vs. vs. ne yaptı? Daha ABD’ye gitmeden, görüşmeler başlamadan, kapitülasyonları önden yolladıkABD mallarının gümrük vergileri sıfırlandı. Sadece o mu, dengesiz Trump’ın oğlunu ağırlayıp, git babana söyle, yüzlerce uçak alacağız, çok iyi de anlaşmalar yapacağız, dendi… Neticede ABD Dışişleri Bakanı patavatsızın dediği gibi, yalvarıldı mı bilemiyorum ama, toplantı yapıldı. Ayakta durmakta güçlük çekildiği bariz şekilde anlaşılıyordu. Her ne hikmetse, toplantı sonrası, basın açıklaması yapılmayacağı bildirildi… Bunu, tevazu olarak değerlendirdim. İstediğimiz her şeyi aldık denmek istenmedi (!) bana göre… Dakika bir, gol bir mi oldu, siz karar verin… Trump, dengesizi, “Hileli seçimleri çok iyi bilir” diye RT’yi işaret etti… Bunun ne anlama geldiği muğlak kaldı. Acaba, RT’nin kendisi uyguladığı için mi, yoksa, mâni olduğu için mi,  dedi, pek anlayamadım.

Soykırımcı, Bünyamin Netanyahu’nun tek ve güçlü hamisi Trump, RT için, gördüğüm en çetin adam, dedi. Bu çetini biraz açalım… ABD’den 225 yolcu uçağı alacağız. Nükleer santral anlaşması yapıldı. Doğalgaz içinde 2045’e kadar imzalar atıldı. Daldan dala konmak gibi oluyor ama mecburum. Şu bizim, doğalgaz ihracatçısı olmamız ne oldu? Bu paye için, 2028 seçimlerini mi beklemek zorundayız.  Seçim öncesi hediye edilen gaz kimin gazı idi. Bu sözleşme elimizde bir şey yokun itirafı mı? Seçmen, gene mi kandırıldık duygusundan ne zaman arınacak? En önemlisi, biz ne aldık? Hani üç verelim, bari bir alalım dedik, o bile yok… İşte, ” Gördüğüm en çetin adam” ın açılımı bu. Yani diyor ki, sana verdiğin üçe karşılık bir bile yok, ama bu lafımı, iç politikada kullan kendini kurtar…

Gelelim, Rus petrol ve doğalgazına. Çok önceleri yazmıştık artık ayyuka çıktı. Ural petrolünü piyasanın neredeyse yarı fiyatına alıyoruz ama perakende satışı Brent fiyatından yani iki misli fiyattan hesaplanıyor... Bu kısımda kargalar gülmek için hazır olsunlar. Doğalgaza ise ihtiyacımız yok, önümüzdeki 40-50 yıllık malımız mevcut. Allah Allah, değ taş ağaçlar otlarda mı gülmeye başladı… Niye gülerler anlamadım, hayırlara yorulsun inşallah. Neyse fazla sapmadan dönelim kaldığımız yere… Doğalgazın neredeyse tamamı Rusya’dan. Ayrıyeten 20-30 Milyar $ da borcumuz olduğu söyleniyorBu durumda alımı kesersek ne zararların doğacağını ve de borcumuzun hemen isteneceğini, kolaylıkla hesap edebilirsiniz… Trump, diyor ki. Ben istersem yapar. Bu patavatsızın özgüveni nereden kaynaklanıyor… Netice hep verdik ama uçakları bırak, motorunu bile alamadık. Küçüklüğümün bir hikayesidir. Yaşlı çifte para gerekir, neticede amcamız öküzü pazara götürür. Alışveriş, takas derken eve bir çuval çürük elma ile döner. Hoş bizim elimizde o bile yok…

En önemli konulardan birinin lafı bile edilmiyor. Nadir toprak elementleriBu konuda neler oldu? O da mı peşkeş çekildi?  Bir uçak dolusu turist, pardon gazeteci müsveddesinin aklına gelmiyor mu? Giydiği pantolondan, başına örttüğü çuldan utanan yok mu? Bir kişi bir, istenilenin dışında soru soramıyor. Onlarla aynı basın kartını taşıdığım için utanıyorum… Ayrıyeten Trump densizi niye ikide bir Rahip Brunson olayını hatırlatıyor? Türkiye’de yargı bağımsızdır diyen Adalet Bakamayanını tekzip etme nezaketsizliğini mi gösteriyor…

Bütün bu olanların hiçbir önemi yok. Bekleyin görün. Yandaş medya daha da sıkışırsa “Veren el, alan elden üstündür” diyerek işi demagoji ve din istismarı merkezine çekecektir. Gerçi, fakirler daha önce cennete girecek diyerek kıskanan (!) yetkililerimiz de var ama, idare ediverin canım…

Bu konunun son sözü: ABD, Ankara Büyükelçisi Tom Barack derhal istenmeyen adam ilan edilmelidir.Biz onlara istedikleri şeyi, meşruiyeti verdik” diyen biriyle, haysiyet dahili hiçbir iş yürütülemez…

Yazılardaki konu bolluğuna alışmış okuyucum mahsun kalmasın, adette bozulmasın diye son kısa konumuz SarkozyEski Fransa Devlet BaşkanıMahkûm oldu, hapse girecekDarısı Dünyadaki bütün yolsuzluk erbabı liderlerine

Hepiniz Allah’a emanet olun. Hoşça kalınız…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!