Yusuf Dülger
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Cumhuriyet ve Ölüm Yolculuğu

Cumhuriyet ve Ölüm Yolculuğu

0
Paylaş

Bu metin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tutuklu belediye başkanları için mitingleri bırakma önerisini eleştiren ve bu kararı stratejik bir hata olarak değerlendiren Yusuf Dülger’in görüşlerini sunmaktadır. Yazar, Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk’ten sonra karşılaştığı tehditlere dikkat çekerek, AKP iktidarının bu duruma katkıda bulunduğunu savunmaktadır. Ayrıca, CHP’nin pasif kalmamasını, meydanlarda daha aktif olması gerektiğini ve Atatürk ilkelerini daha iyi anlaması ve uygulaması gerektiğini vurgulamaktadır. Metin, medya üzerindeki kontrolü ve Atatürk’e yönelik gölgeleme çabalarını eleştirerek, ülkenin zorlu bir süreçten geçtiğini ve Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkmanın önemini hatırlatmaktadır. Son olarak, CHP dışındaki yurtseverlerin de partinin yanlışlarını dile getirmesi gerektiği belirtilmektedir.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Yargılamalar tutuksuz yapılırsa mitingleri bırakırız. Bizim amacımız arkadaşları özgürlüğüne kavuşturmak” dedi. Bu sözler yandaş TV’lerden birisinde tartışıldı.

Bence Özgür Özel’in “tutuksuz yargılanma” isteği doğru, mitingleri şartlı bırakma düşüncesi yanlıştır. Tutuklanan CHP’li belediye başkanları için çalışmalar yapın ama mitingleri bırakmayın, karşı karşıya olduğumuz tehlikeleri anlatın. Birkaç belediye başkanının tutuksuz yargılanması adına meydanlardan çekilmek yanlıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ten sonra dinci ve bölücülerin hedefi oldu. Bunlar 2002’den sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni öldürülecek zararlı bir varlık olarak görüyorlar. AKP’nin malumları sözde “dost”, özde düşmanlarımızla bir oldular, mezarımızı kazıyorlar. Bu yüzden Özgür Özer’in: “Arkadaşlarımız tutuksuz yargılansın, miting yapmayalım” düşüncesi zamansız ve stratejik bir hatadır. Atatürk böyle zamanlarda meydanlardan çekilmedi, halkın cesaretini artırdı.

 Özgür Özel’in bu düşüncesi halkı pasifleştirir, cevherimizi paslandırır, despotlara yarar. Özgür Özel bu tehlikeyi görmeli, meydan mitinglerini değil bırakmak, artırmalıdır. Zaten CHP yıllardır meydanlarda yoktu. CHP’nin yıllardır etkin ve iktidar olamayış nedenlerinden birisi budur. T.C. ve Atatürk’e sahiplenmenin sırf CHP’lilerin değil, hepimizin görevi olduğunu unutmayacağız. Parti ve düşüncelerimiz ayrı olabilir ama yurt, devlet ve kimliğimiz aynı. Kendimizi aşmak, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’te birleşmek zorundayız. CHP mitinglerinde atılan, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı en doğru formüldür.

AKP iktidara gelir gelmez medyayı ele geçirdi, hatta yenilerini ekledi. “Atatürkçüyüz” diyen partilerin böyle bir düşüncesi olmadı. Türkiye’de “Atatürk, Cumhuriyet” diyen basın yayın organlarının sayısı az. Bu bir boşluktur, bu boşluk doldurmalı, kara propagandaların baskısından kurtulmalıyız.

CHP yönetimi için bir eleştirim daha var. CHP, “Altı ok, Atatürk ilkeleri” diyor ama kendisi bu altı ilkeyi yetecek kadar öğrenmiş, hayata geçirmiş değil. CHP yönetimi bu altı ilkeyi Atatürk gibi anlar ve uygularsa sıkıntılarımız azalmaya başlar.

CHP dışındaki samimi insanlara düşen bir görev de şu olmalı: CHP’nin yanlışlarını CHP’lilere söylemek; “şu yanlıştır, doğrusu bu olmalı” demek. Herkes elini taşın altına sokmalı.” Bu da bir görev ve yurtseverlik.

Türkiye’nin iç-dış düşmanları “Başka bir Türkiye” için birlikte çalışıyorlar. PKK’nın katilleri başımıza taç yapılıyor. Türkiye bir tuzağa düşürülmek isteniyor. Tutuklu bazı CHP’li belediye başkanlarının serbest bırakılmaları karşılığında adına CHP yönetimi susturulmak isteniyor da olabilir.

Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu gibileri tembeldiler. Özgür Özel başlattığı aktif siyaseti bırakırsa, Baykal ve Kılıçdaroğlu’ndan farkı kalmaz.

Bir haftadır yaşadıklarımız endişelerimizde haklı olduğumuzu gösteriyor. “Devlet adamı, aklı başında” denilenlerden kimi Malazgirt zaferimize ortak arıyor, kimi Malazgirt’te “millî slogan” atmayı yasaklıyor. Her yıl Malazgirt’e çadır kuranlar bugüne kadar bir saatliğine bile olsa Kocatepe’ye çıkmış değiller. Çünkü Kocatepe’de Mustafa Kemal var. Bir grup akılsız, birkaç yıldır Anıtkabir’de “Recep Tayip Erdoğan” diye bağırtılıyor, akılları sıra Mustafa Kemal’i gölgede bırakacaklar. İnsan düşüncesiz olabilir ama bu kadar zavallı olmaz. O bağıranlar ve onları bağırtanlar bilmeliler ki, siz Mustafa Kemal’i asla gölgede bırakamayacaksınız. Eğer siz bugün yaşayabiliyorsanız, sesiniz çıkıyorsa, bunu Mustafa Kemal’e borçlusunuz.

Medyaya, Anıtkabir’de polisler tarafından üstleri aranan general yahut subayların resimleri düştü. Türk devlet geleneğinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düştüğü şu acı duruma bakın. Bu görüntü, çöküntünün altında kalmak istemeyenlere, “Mustafa Kemal’in askeri” olarak kalmak isteyenlere iyi bir ders olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yolu kapanmayacak ama bu yol güllük, gülistanlık değildir; çakıllarla, ölüm tehlikeleriyle doludur. Olsun, insanlık ve Cumhuriyet yolunda ölmek onursuz yaşamaktan dahi iyidir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!