Atsız Burucu’nun yazısı, G. Michael Hopf’un “Zor zamanlar güçlü adamlar yaratır, iyi zamanlar ise zayıf adamlar” sözünden yola çıkarak, milletlerin tarihsel döngüsünü işliyor. Makale, günübirlik çıkarlar için ilkelerinden vazgeçen, milletin hafızasını unutan ve teröre taviz veren “yüzü olmayan”ları eleştiriyor. Türkiye’nin geleceği için, geçmişi bilerek geleceği inşa edecek, sözünü eğmeyen ve ilkesine sadık güçlü adamlara ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.
“Hard times create strong men.
Strong men create good times.
Good times create weak men.
And weak men create hard times.” [1]
— G. Michael Hopf
Zaman bir nehir gibi akarken biz yalnızca kıyısında değil, içinde savrulan kum taneleriyiz. Fakat nehir bazen kurur, bazen taşar. Bugün yaşadığımız coğrafyada nehrin suları bulanık, yatağı çürümüş, kenarına ise korkaklar taht kurmuş durumda.
Bir milletin hafızası, onun gücüdür. Bu hafızayı kemiren şey ise günübirlik çıkarlar uğruna eğilip bükülen sözlerdir. Bir gün “vatan millet” diye naralar atanların, ertesi gün “birlik beraberlik” adı altında terörün kolunu sıvazladığını görüyoruz. Dün alçak dediklerine bugün kardeş diyenler, yarın o kardeşi de yalnız bırakmaya hazırlar. Çünkü bir milleti zayıf kılan şey yalnızca düşmanı değildir; dost kisvesine bürünmüş ikiyüzlüdür.
Bir zamanlar zor zamanlar yaşandı bu topraklarda. Birilerinin annesi sabah sela sesiyle uyandı, birilerinin çocukları kara toprağa gömüldü. O acılar güçlü adamlar yarattı. Sessizliğin içinden gür sesle çıkanlar, bu milleti bir arada tuttu. Onların kurduğu düzende bir süreliğine iyi zamanlar yaşandı. Ama o iyi zamanlar, hakikatin değerini bilmeyen, geçmişin hesabını tutmayan zayıfları doğurdu. Ve şimdi, işte o zayıflar, zor zamanları yeniden çağırıyor.
Kimdir zayıf adam? Güçsüz olan değil, ilkesiz olandır. Rüzgâr nereye eserse oraya dönen, ilk seçimde ilkelerini satan, günü kurtarıp yarını yakan insandır. Bu tipler ne yazık ki bugün mikrofonların başında, ekranların karşısında ve yönetim koltuklarında oturuyor. Yüzlerinde bir zamanın maskesi, ceplerinde bir başka zamanın pusulası… Ne geçmişe bağlılar ne geleceğe sadıklar.
Terörü şımartan, bölücülüğe taviz veren, milletin hafızasını inkâr edenler, bilsinler ki her yumuşak söz, her göz yumma ve her suskunluk, ileride başımıza yağan kurşunların tohumudur. Güçlü olmak yalnızca silahla değil, ilke ile olur. Ve bugün Türkiye’nin ihtiyacı olan şey; sözü eğmeyen, bakışı kaçırmayan, geçmişi bilip geleceği inşa eden güçlü adamlardır.
Kimi zaman bir milletin kendini yeniden bulması için bir çöküş gerekir. Ama çöküş kaçınılmaz değildir. Yeter ki zamanın aynasına bakmasını bilelim. Yeter ki yüzü olmayanlardan hesap sormaya cesaret edelim.
[1] “Zor zamanlar güçlü erkekler yaratır.
Güçlü erkekler iyi zamanlar yaratır.
İyi zamanlar zayıf adamlar yaratır.
Ve zayıf adamlar zor zamanlar yaratır”