Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Palavracı Nihat

İftar ve sahur saatlerinde bazen Nihat Hatipoğlu denen palavracıyı dinlerim. Uydurmalarına bazen güler, bazen de inanç bozukluğu yaptığı için kızarım. Bu Ramazan’da dinlediğim birkaç palavrasını ve kendi düşüncelerimi sıralayarak önümüzdeki bir tehlikeye dikkatinizi çekiyorum.
 
  • “Allah kendisine hasret duyan kulları için Açın kapıyı, açın! Gelsin. Görsün, göreyim demiş. Kapı hemen açılmış..”
 Hani Allah “mekandan münezzeh” idi? Allah’ın o odada, kapalı kapılar arkasında ne işi var? Bu anlatımı duyunca üstadın yanında olsaydım: “Allah misafir odasında mıydı, oturma odasında mıydı” diye sorardım. Mantığınız olmazsa, böyle konuşursunuz, anlatılana olduğu gibi inanırsınız.
 
  • “Firavun Allah ile yarıştı. Allah yükseklerde ise ben de yüksek bir kule yapayım, yükseleyim dedi. Yaptırdığı kuleye çıktı. Allah’a bir ok attı. Ok Allah’a ulaşamadı ama, yüksekten uçan bir kuşun kanadına çarptı. Sonra o ok ucu kanlı olarak Firavun’un önüne düştü..”
 Analar, babalar, anaokulu öğretmenleri! Çocuklarınız ağlayınca bu masalı anlatın. Göreceksiniz, hemen gülmeye başlayacaklar. Bir de bundan böyle Andersen’in masal kitaplarına filan para vermeyin, Nihat Masalcı’yı dinleyin yeter.
 
  • “Hz. Ali Peygamber’in kızı Fatma ile evlendiğinde nikâh kıydırmadılar. Onların nikâhını GÖKTEKİLER kıydı.”
 Desenize Ali ile Fatma dünya kurallarına göre nikâhsızlar. Çünkü bu ikili yerdekilerden değil, göktekilerden. Göktekiler kim? Göktekiler kaç yaşında evlenirler, nikâhlarında kaç kişi bulunur? Hazret bunları bir sonraki Ramazan konuşmalarında açıklayacak herhalde.
 
  • “Cennet’in birçok kapısı var. Bir kapısının genişliği 3000 kilometre genişliğindedir.”
 Ulan sen bu ölçüyü kimden öğrendin, öbür dünyaya kim gidip gelmiş, cennetin kapısının genişliğini kim ölçmüş? Bu dünyada ölçüm cihazı olarak kullanılan GPS ile öbür dünyadaki cennet kapılarının genişliğini uzaydan mı ölçtün, nedir bu rakam? Ha durun bakalım; Nihat Efendi Türkiye’deki bir “Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin Rektörü” ya! Recep Tayip Erdoğan Nihat’ı buraya boşuna Rektör tayin etmemiştir, belki Nihat bir gizli ilimler dehasıdır, O her şeyi bilebilir. Evvel Allah Nihat gibilerini bulup değerlendirecek büyüklerimiz var. Nihat gibiler olduğu sürece sırtımız yere gelmez.
 
  • Hazret-i Nihat diyor ki: “Cennet’te evlilik var. Cennetteki eşler çocuk isterlerse çocukları olacak. İstemezlerse olmayacak. Çocuk isteyenlerin çocukları 9 ay 10 günde değil, hemen oluverecek. Anne-baba doğan çocuklarının büyümesini isterlerse çocuk büyüyecek, büyümesin, çocukça kalsın derlerse doğan çocuk hep çocuk kalacak.”
 Şu manyaklığa bakar mısınız? Yahu sizin işiniz gücünüz, aklınız fikriniz seks mi? Utanın biraz be! Cenneti de seks alanı yahut genelev yapıp çıktınız. “Çocuğumuz olsun veya olmasın, büyüsün veya büyümesin” derseniz aynısı olacakmış. Öbür dünyada Allah yok mu Nihat! Orada Allah bizim işimize karışmayacak mı hazret! Cennette eşler cinsel hayat yaşarlarken Allah’ın ve diğer insanların izlemesinden rahatsız olmayacaklar mı, yoksa oradaki cinsel hayat, bu dünyadaki hayvanların cinsel hayatına mı benziyor, Nihat! Hadi bu bilgiyi de veriver.
 
Daha fazla şeyler yazayım diyorum ama, belki Nihat’ın bilinmeyen yönleri vardır, büyük bir Jinokoloktur, kahindir, “beni çarpar” diye korkuyorum. En iyisi bir başka üfürüğünü anlatayım.
 
  • “Bu dünyadaki eşler cennette birleşecekler. Beraber yaşayacaklar. Bir adamın birden çok eşi olurda hangi kadın eşini daha çok seviyorsa, adam o eşiyle birlikte olacak.”
 Bakın yine cinsel hayat, yine çok eşlilik. Bu anlayış yakamızı burada bırakmıyor, öbür dünyaya da gidiyor. Dikkat edin bir de, “hangi kadın eşini daha çok severse öbür dünyada erkek onunla olacak” denerek kadınlar cariyeleştiriliyor, erkekler ululanıyor.
 
  • “Eyüp Peygamber hastalandı, çok eziyetler çekti, karısı bırakıp gitti. 12 çocuğu vardı hepsi öldü. Binlerce keçisi ve öküzü vardı; onlarda öldü. Allah onu imtihan etti; sonra Eyüp iyileşti, karısı geri geldi, Allah Eyüp’e 18 çocuk daha verdi, çok zengin etti. ALLAH EYÜP’ÜN ÖNÜNE ALTIN ÇEKİRGELER YAĞDIRDI. EYÜP O ÇEKİRGELERİ İKİ ELLERİYLE, KUCAK KUCAK, ÇABUK ÇABUK EVİNE DOLDURDU..”  
 Bakın yine çocuk ve çocuklar. Bu kafa Müslümanları seks manyağı yapıyor. Bir şey daha var bu kafada: Mal, altın, kapitalizm! Eyüp’ün yaptığına bakar mısınız; altın çekirgeleri kucak ve ellerini doldura doldura (böyle gösteriyor), fırsatı kaçırmadan evine dolduruyormuş Eyüp… Nihat sen Eyüp Peygamber’i kendin gibi kapitalist ruhlu birisi mi sanıyorsun? Bir Ramazan’da, ATV’den 600.000 TL alıyorsun ya, bir konferansa 10-15 bin liraya gidiyorsun ya… Galiba sen başkalarını kendin gibi sanıyorsun. Allah’ın peygamberine bu iki iftiradan daha büyük iftira atılmaz.
 
  • Nihat’tan bu gece dinledim: “Hz Peygamber torunlarını severken, torunlarının kulaklarını emerdi…” diyor.
 Hayyealessalah! Nihat, nerden çıkardın bunu? Bu kulakçılık neyin nesi, arkasından başka bir şey çıkarma sakın. Kulaklardan süt mü çıkar? “Nasıl olsa izleyen manyaklarım var” diyorsun, salla!
 
 
Diyanet ve Müslümanlara Çağrı:
 
Nihat Hatipoğlu’nun söyledikleri İslamiyet ile, akıl ile, bilim ile, insanlık ile uyuşmuyor. Bu adamın söyledikleri Müslümanların imanını ve ahlakını bozuyor. Diyanet bu adamın maskara olduğunu anlatmalı. Recep Erdoğan bu adama verdiği görevleri geri almalı. Müslümanlar bu adama inanmamalılar. İlâhiyatlardaki ilâhiyat akademisyenleri bu zırvalar karşısında Allah rızası için bir tepki vermeli. Yoksa, günün birinde hepimiz Allah’ın gazabına uğrayacağız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!